WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının durdurma talebiyle mahkemece 15/03/2021 tarihinde alınan tensip kararının 2. maddesiyle takibin durdurulduğunu, bu nedenle müvekkili lehine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, borçlunun müvekkiline Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/194913 esas sayılı takip dosyasında kendisinin keşide ettiği 120.000,00 TL bedelli çekten dolayı borcu bulunduğunu, davacının takip dayanağı çekin kambiyo vasfını taşımadığı gerekçesiyle haksız yere dava açtığını, yasal 5 günlük süresi içerisinde dava açması gerektiğini, davacının dava konusu ettiği borcunu ödeme taahhüdünde bulunduğunu bu nedenle takibin iptali talebinde bulunma hakkının bulunmadığını, davacının iptalini istemiş olduğu takip konusu dosya borcuna toplamda 29.412,00 TL para ödediğini ve borcunu kabul ettiğini, bu nedenlerle çekin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesiyle şikayet hakkının bulunmadığını, istinaf taleplerinin kabulünü, istinaf...

Davalı vekili, borca dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmediği için yapılan takibin usulüne uygun olmadığını ve bu hususa itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davacının icra müdürlüğünün kararına itiraz ederek takibin devamına karar verilmesini talep ettiği fakat bu talebin icra müdürlüğünce reddine karar verildiği, davacının bu durumda icra müdürlüğünün kararını şikayet yerine itirazın iptali davasına konu ettiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....

    Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve ....07.2009 tarihinde kabul edilen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin şikayet olunanın borçlusu aleyhine açtığı ve ........2009 tarihinde sonuçlanan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/165 esas sayılı tasarrufun iptali davasından önce olduğu, bu durumda şikayetçinin hacizlerinin daha önce kesinleşmekle, İİK'nın 100. maddesine göre şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Alacaklının takipten feragat etmesi nedeniyle şikayetin konusuz kaldığı, takibin dayanağı ilamın tapu iptal ve tescil davası olduğu, ilamın 21.01.2022 tarihinde kesinleştiği ancak icra takibine konu ilam vekalet ücretine karar tarihinden itibaren faiz işletildiği, şikayetin başlangıçta haklı olduğu gerekçesiyle şikayetin konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 525TL vekalet ücretinin şikayet edilenden alınarak şikayet edene verilmesine karar verildiği görülmüştür....

      a ilk olarak 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak ilamlı takip yapılmasının koşullarının oluşmadığı iddiasıyla icra emrinin iptali talep edilmiş, icra mahkemesince şikayet hususunda henüz bir karar verilmeden borçlu vekiline 22.10.2013 tarihinde ikinci kez icra emri tebliğ edilmiş, borçlunun bu ikinci icra emrinin iptali talebiyle 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet 7 günlük yasal sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Borçlu adına tebliğ edilmiş bir icra emri varken, bu icra emri iptal edilmeden yenisi çıkarılamaz. Bu husustaki şikayet bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklı şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre aşımından reddi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “takibin iptali” istemini içeren şikayet isteminden dolayı bozma üzerine direnme yoluyla; Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.01.2013 gün ve 2012/858 E., 2013/38 K. sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 26.11.2014 gün ve 2013/12-1123 E., 2014/969 K. sayılı kararın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi şikayetçi (borçlu) temsilcisi tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek karar düzeltme dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: İstem takibin şikayet yolu ile iptaline ilişkindir. Şikayetçi (borçlu) temsilcisi Mersin 2....

          Somut olayda, lehdar olan şikayetçi borçluya herhangi bir ödeme emri gönderilmediğinden yapılan haciz taleplerinin şikayet eden borçluya ilişkin olmadığının kabulü gerekir, bu kabule göre de takip tarihi olan 11.07.2009 ile yenileme emri tanzim tarihi olan 19.07.2012’ye kadar şikayetçi borçluya ilişkin zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmadığından lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak mahkemece, 27.10.2008 keşide, 23.06.2009 ödeme tarihli 6830 TL bedelli bono yönünden zamanaşımı gerçekleştiği için İİK.nun 169/a/4-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına 27.10.2009 tanzim tarihli, 6.000 TL miktarlı, çift vade taşıyan takip konusu diğer bono yönünden ise takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            nun 274/2. maddesi gereğince icra müdürlüğüne usulüne uygun ve süresinde itirazda bulunmuş olmasına rağmen, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğundan bahisle 20.11.2015 tarihinde istemin reddine karar verilmiş olmasıdır. O halde mahkemece, şikayetçinin talebinin, icra müdürlüğünün 20.11.2015 tarihli kararına yönelik şikayet olarak değerlendirip, şikayetçinin süresinde takibe itiraz etmiş olması nedeniyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce, İİK'nun 274/1-2. maddesi uyarınca takibin durdurulması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; mükerrer olan takibin daha sonra başlatılan ipotekli takip olmasına rağmen borçlunun şikayet dilekçesinde bu takibin değil ilk başlatılan kambiyo takibinin iptalini istediği, ancak iptali istenen takipte mükerrerlik söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle birlikte, istinaf dilekçesinde de ... 12. İcra Müdürlüğünün 2018/4925 E. sayılı icra takibinin iptalini talep ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....

                Dayanak ilam bozulduğunda takip olduğu yerde duracak olup, takibin iptali mümkün değildir. Somut olayda, aynı takibe ilişkin borçlu ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/649 Esas-543 Karar sayılı ilamında, icra müdürlüğünün bozma kararı nedeniyle takibin durdurulmasına ilişkin kararı üzerine takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece İİK’nun 40. maddesi gereğince,bozma ile takibin olduğu yerde duracağından takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekilinin takibin devamı yönünde talebi üzerine icra müdürlüğünce 11/12/2015 tarihinde ilam yanlış yorumlanarak takibin devamına karar verilmiş, bunun üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak memur işleminin iptali ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/649 E. - 543 K. sayılı kararına aykırı olan 11.12.2015 tarihli memur işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu