Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 02/03/2020 tarihli, 2019/2296 Esas, 2020/395 Karar sayılı ilamıyla her ne kadar ödeme emrinin tebliğ tarihi 06/09/2017 olarak düzeltilmişse de; dosya içeriğine göre davacı tarafından tebliğ tarihi olarak kabul edilen 06.09.2017 tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine başvurularak borca itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu şikayet başvurusunda mal ve alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmişse de, ilamsız takibin kesinleşmesi sebebiyle alacaklının talebiyle haciz aşamasına geçilmesi ve borçlunun mallarıyla alacakları üzerinde haciz uygulanması usul ve yasaya uygundur. Her ne kadar davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda, müvekkili lehine tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, borçlunun başvurusu İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet mahiyetinde olup, şikayetin reddi halinde aleyhe tazminata hükmedileceğine dair yasal düzenleme bulunmamaktadır ( Yargıtay 12....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/11906 Esas sayılı takip dosyası üzerinden örnek 4- 5 nolu para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılmasına ilişkin ilamlı takip yapıldığını, takibe dayanak mahkeme kararının HMK 367 maddede belirtilen kesinleşmedikçe yerine getirilemeyecek kararlardan olması sebebiyle icra takibine konu edilemeyeceğinden takibin iptali talebiyle şikayetlerini sunduklarını, Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/213 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararı incelendiğinde davanın müvekkiline ait 3. Kişiye satılmış bulunan gayrimenkul üzerinde muvazaa nedeniyle miras payına ilişkin alacak davası olup, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunu, yani alelade bir alacak davası olmayıp gayrimenkulün hukukuna dayalı bir miras payı alacağı olduğunu, bu durumda HMK 367 maddesi uyarınca mahkeme kararı kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceğini, icraya konu edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

KARAR Davacı, davalı bankanın dava dışı ...... ve kendisi hakkında 12.603.85 tl talepli ilamsız icra takibi başlattığını takibin dayanağının davalı banka ile yapılan tüketici kredisi sözleşmesi olduğunu, sözkonusu sözleşmede kefil olduğunu, tüketici kredilerinde alacaklının önce asıl borçluya icra takibi başlatılmasının gerektiği, asıl borçluyla birlikte kefile aynı takip talebiyle takip başlatılmasının mümkün olmadığından bu nedenle borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece süresiz şikayet yoluyla takibin iptalini isteyebileceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı bankanın asıl borçluya gitmeden kefil hakkında takipte bulunamayacağı 4077 sayılı yasanın 10/c.maddesi hükmü olup esasen bu mahkemenin de kabulündedir....

    ŞİKAYET İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; şikayetçinin, ipotekli taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yüklü olarak satın alan yeni malik olduğunu, alacaklı banka tarafından aynı ipotekli taşınmaza ilişkin olarak daha önceden ... 5. İcra Müdürlüğünün 2020/4538 E. sayılı dosyasında ipotekli takip başlatıldığını ve o dosyada kredi borcunun ödendiğini, ancak alacaklı banka tarafından borcun ödenmesine rağmen ipotek kaldırılmayarak bu kez de iş bu ipotekli takibin başlatıldığını, öte yandan asıl borçlunun takibe dahil edilmemesinin İİK'nın 149. maddesinde düzenlenen zorunlu takip arkadaşlığına aykırı olduğunu ileri sürerek, takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; takip konusu ipoteğin, borçlu ...'nün ... Ltd. Şti.'nin borçlarına olan kefaletinden kaynaklandığını, ... Ltd....

      Asıl alacak ve faizler yönünden yapılan hesaba itiraz ediyoruz" ifadeleriyle ve dilekçe ekine ödeme emir belgeleri ile cari emanetler raporunun konularak itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından aynı dosya numarası üzerinden 21/12/2018 tarihli karar ile itirazın süresinde olması sebebiyle takibin durmasına karar verildiği, bunun üzerine alacaklı şikayet eden tarafından 07/01/2019 tarihinde 21/12/2018 tarihli icra memur muamelesinin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurulduğu, Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesinin 29/05/2019 Tarihli duruşmasında davacı ve davalı taraf vekilleri hazır olduğu halde 2019/3 Esas, 2019/22 Karar sayılı kararı ile kısmi itirazın geçerli olmaması sebebiyle icra müdürlüğünün 21/12/2018 tarihli işleminin iptali ile takibin devamına karar verildiği, şikayet olunan borçlu T3 tarafından süre tutum dilekçesi verilerek istinaf yasa yoluna başvuru harçlarının ödendiği ve akabinde gerekçeli kararın tebliği üzerine gerekçeli 12/07/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesi...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulduğu, borçlunun muvafakati olmaksızın emekli maaşının haczedilemeyeceğini ileri sürerek emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına ve kesinti yapılan miktarın alacaklıdan alınarak borçluya ödenmesine karar verildiği görülmüştür....

        Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip talebi ile ödeme emrinde talep edilen yabancı para alacağının harca esas TL karşılığının gösterilmediğini ve bunun İİK'nın 58/3. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek takibin, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde de ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, ilamlı icra yoluyla başlatılan takibin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş ise İİK'nın 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamayacağı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından takibe itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun takibin iptaline yönelik şikayetinin reddine karar verilmesinin, itirazın kaldırılması ve takibin kesinleşmesi sonucunu doğurmayacağı, bu durumda itirazın iptali veya kaldırılması kararı olmaksızın takibe devam edildiği ve borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğu, itirazla duran takipte borçluya ait taşınmazlara haciz konulamayacağından mahkemece şikayetin kabulü ile borçlunun taşınmazları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, şikayet eden...

              İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; takibin iptali şartlarının oluşmadığını, İİK’nın 71. madde hükmünün açık olduğunu, şikayetçinin bu madde kapsamında bir iddiası dahi olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere şikayetçiye hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ ediliği kabul edilse dahi bu hususun takibin iptalini gerektirmeyip icra emrinin iptali sebebi olabileceğini, şikayetçinin başvurusunun İİK 33. maddesinde belirtilen şartları taşımadığını, borçlunun sadece itfa,imha veya zamanaşımı itirazında bulunabileceğini, ilamlı takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığını, hesap kat ihtarnamesinin borçlunun kredi sözleşmesinde bildirdiği adresine usulüne uygun tebliğ edildiğini, tüm iddiaların asılsız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

                UYAP Entegrasyonu