iptali talebinin de takibin iptalini gerektirecek hususların davacı tarafça ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile takibin iptali talebi ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; icra memur muamelesinden kaynaklanan nedenler yüzünden icra emrinin kanuni zorunlulukları taşımadığını, icra emrinin iptali talebini kabul ettiklerini, kendilerine yüklenecek bir kusuru olmadığından aleyhlerine vekalet ücreti hükmedilmeyerek icra emrinin iptali ile yeni bir icra emri düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen alacaklı 11.02.2021 tarihli celsede alınan beyanında; takibin iptali talebini ve davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın davayı kabul ettiği gerekçesi ile davanın kabul sebebi ile kabulü ile takibin davacılar/borçlular yönüyle iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık, ilama istinaden yapılan takibin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay (8). Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanığına gönderilmesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi ile idareye tanınan yasal süre dolmadan takibe başlanması nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 2577 sayılı kanunun 28. maddesi ile İdareye tanınan 30 günlük yasal süre dolmadan takip başlatıldığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca icra dairesinin kanuna aykırı işlemi için öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, şikayet başvurusunda bulunulması halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır. Aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir....
Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 sayılı Kanunun 28/2. maddesi hükmüne aykırı olarak, ödeme için kendilerine başvurulmadan doğrudan takibe başlanması nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece kuruma ödeme için müracaat edilmeden takibe başlandığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca, icra dairesinin kanuna aykırı işlemi için öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, şikayet başvurusunda bulunulması halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır. Aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ilamlı icra yoluyla başlatılan takipte, borçlu takip dayanağı ilamın tapu iptali ve tesciline ilişkin olup, henüz kesinleşmediğini, kaldı ki davalı tarafından sadece vekalet ücretine ilişkin kısmın icraya konulduğunu, ileri sürerek takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği, davalı alacaklının derdestlik itirazıyla temyize geldiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir....
İş sayılı 08.08.2014 tarihli ihtiyati haciz kararının infazı ile birlikte kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların menkullerine haciz konulduğu, ödeme emirlerinin borçlulara tebliğinden sonra yapılan şikayet üzerine icra mahkemesince ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği, icra müdürlüğünce ödeme emirlerinin iptaline ve teminatın alacaklı vekilince alınmasına karar verildiği gerekçesiyle 16.04.2015 tarihinde hacizlerin fekkine karar verilmesi üzerine alacaklının ihtiyati haciz için yatırılan teminatın taraflarınca çekilmediğini ve ödeme emirlerinin tebliğ edilmeyip haczin kesin hacze dönüşmediği için İİK.nun 106. ve 110. maddeleri gereğince sürelerin işlemeyeceğini ileri sürerek memurluk kararının iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. .......
Hukuk Dairesinin 02/03/2020 tarihli, 2019/2296 Esas, 2020/395 Karar sayılı ilamıyla her ne kadar ödeme emrinin tebliğ tarihi 06/09/2017 olarak düzeltilmişse de; dosya içeriğine göre davacı tarafından tebliğ tarihi olarak kabul edilen 06.09.2017 tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine başvurularak borca itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu şikayet başvurusunda mal ve alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmişse de, ilamsız takibin kesinleşmesi sebebiyle alacaklının talebiyle haciz aşamasına geçilmesi ve borçlunun mallarıyla alacakları üzerinde haciz uygulanması usul ve yasaya uygundur. Her ne kadar davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda, müvekkili lehine tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, borçlunun başvurusu İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet mahiyetinde olup, şikayetin reddi halinde aleyhe tazminata hükmedileceğine dair yasal düzenleme bulunmamaktadır ( Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/11906 Esas sayılı takip dosyası üzerinden örnek 4- 5 nolu para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılmasına ilişkin ilamlı takip yapıldığını, takibe dayanak mahkeme kararının HMK 367 maddede belirtilen kesinleşmedikçe yerine getirilemeyecek kararlardan olması sebebiyle icra takibine konu edilemeyeceğinden takibin iptali talebiyle şikayetlerini sunduklarını, Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/213 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararı incelendiğinde davanın müvekkiline ait 3. Kişiye satılmış bulunan gayrimenkul üzerinde muvazaa nedeniyle miras payına ilişkin alacak davası olup, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunu, yani alelade bir alacak davası olmayıp gayrimenkulün hukukuna dayalı bir miras payı alacağı olduğunu, bu durumda HMK 367 maddesi uyarınca mahkeme kararı kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceğini, icraya konu edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından dört adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine keşideci borçlunun yasal sürede bonolarda düzenleme yerinin olmadığını ve senetlerin kambiyo senedi niteliğinin bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu, Mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK'nun 776/1-f maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....