WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, anılan rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişiden ek rapor aldırıldığı ve kök rapordan ayrılmayı gerektirir bir durum olmadığı yönünde rapor düzenlendiği gerekçesiyle alınan işbu rapordaki belirlemeler ve kıstaslar doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, tebliğ olunan 03.04.2013 tarihli ödeme emrinin 2.365.300,98 TL takip toplamı olarak düzeltilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

    ise lehlerine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinin zorunlu olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Anonim Şirketi olduğu, takibin 6.145,71 TL Cari Hesap Alacağı 131,96 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 6.227,67 TL tutarındaki alacağa ilişkin ilamsız takip olduğu, 05/08/2020 tarihli ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı ancak borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının iade döndüğü ve yeniden tebligat çıkarıldığına dair takip dosyası içeriğinde bilgi bulunmadığı, borçlunun 28/08/2020 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüş, her ne kadar ödeme emri tebligatı yapılmadan itiraz edilmişse de, İstanbul BAM 22.HD 04/05/2017 tarih 2017/561 esas 2017/699 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçluya ödeme emri tebliğ edilmese de borçlunun itiraz hakkı doğduğundan ve ödeme emrinin tebliği halinde bu tebliğ ile İstanbul BAM 21.HD 19/02/2019 tarih 2018/2749 esas 2019/256 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ödeme emrinin tebliği ile başkaca itiraz ve şikayet sebepleri sunma imkanı doğduğundan, ödeme emrinin tebliğinden önce itiraz edilmesinde ve bu itiraz kapsamında...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2020/529 ESAS, 2020/747 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikte İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , İstanbul 2. İcra Müdürlüğü 2020/24400 E. Sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu ,ödeme emrinde İcra ve İflas Kanununun 60. Maddesi uyarınca yer alması gereken İcra dairesine ait banka adı, hesap numarası ve iban numarasının bulunmadığını ileri sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Çeke dayalı genel haciz yolu ile takip yapmak istediklerini, ancak icra müdürlüğü tarafından sehven örnek 10 ödeme emri düzenlenerek borçluya gönderildiğini, icra dairesi tarafından yapılan hatanın farkedilmesi üzerine 06.02.2019 tarihinde örnek 7 ödeme emri düzenlenerek borçluya gönderilmesine karar verildiğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;İcra Müdürlüğünün sehven kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başladığı ve sehven örnek 10 ödeme emri düzenlenerek borçluya gönderildiği anlaşıldığından 31.01.2019 tarihli örnek 10 ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 31.01.2019 tarihli örnek 10 ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

      Mahkemece; yapılan yargılama,toplanan deliller doğrultusunda, huzurdaki davada davalının icra takibine konu asıl alacağı ödediği hususunun sabit olduğu, uyuşmazlığın takibin fer'ilerine yönelik olduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce ödenen 17.674,40 TL ve ödeme emrinin tebliğinden sonra ödenen 11.000 TL bedelli kısmi ödeme gözetildiğinde, davalının takip dosyasına ilişkin olarak 340,93 TL borcunun kaldığı ve itirazında haksız olduğu gerekçesiyle, davanın 340,93 TL yönünden kısmen kabulüne, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı icra takibinden sonra asıl alacak kısmını ödemiş, alacağın fer'ileri yönünden itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı mahkemeye sunduğu 07/12/2014 tarihli dilekçesinde, alacağın fer'ileri yönünden de davacının taleplerini kabul ettiklerini ancak ödeyemediklerini bildirerek, aleyhlerinde icra inkar tazminatına hükmedilmemesini istemişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra dairesinin yetkisine itirazının yanında, takibin mükerrer olduğunu ve ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptalini istediği, mahkemece, şikayete konu ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/133 esas sayılı dosyası ile ...1....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı şirket, abone olan davalılar hakkında ödenmeyen elektrik faturaları için takip başlattıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

            gerektiğini, İİK'nın 60/2- (1). maddesi uyarınca da, alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58' inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayular ödeme emrininde de bulunması gerektiğini, dolayısıyla alacak senede dayanmıyorsa, borcun sebebinin ödeme emrinde de gösterilmesinin gerektiğini, somut olayda, borcun sebebinin hem takip talebinde, hem de ödeme emrinde gösterilmediğini ve takip talebiyle, ödeme emrinin İİK' nın 58 ve 60. maddelerine uygun içeriğe sahip olmadıkları anlaşılmaktadır." şeklinde olduğunu, takip ve içeriği bu halde iken, asıl alacak ve faiz tutarlarının kontrolü davacı tarafça yapılamamakla birlikte davalı alacaklı ile İdare arasında hukuki ilişki var ise de bu ilişkinin tespit edilemediğini, bu sebeple ilk kapsamında ödeme emri ve takip talebinde bulunması gereken zorunlu unsurların eldeki takipte noksan olmasından ötürü, takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini...

            A.Ş'ye ödeme emrinin çıkartıldığı, tebligatın iadesi üzerine Ticaret Sicilindeki adresine TK 35.maddesi uyarınca 07/05/2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden davacı şirketin icra takibinin iptali ile tebligatın usulsüzlüğü işlemine ilişkin işbu şikayeti yaptığı anlaşılmıştır. İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK.nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12- 574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı). Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu