Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;konuya ilişkin Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2008/21479 E.2009/1633 K.sayılı ilamında ,"Takip talebine belge aslının onaylı örneği yada aslının eklenmesi ve icra dairesine sunulması gerektiğini,ancak alacaklının bu hükmü yerine getirmemesi halinde borçlunun şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini isteme hakkının olduğu,bu konuda borçlunun süresinde ilgili merciye şikayeti olmadığında artık bu eksikliğin itirazın kaldırılması davasında nazara alınamaz"şeklinde belirtildiğini,buna göre davada borçlunun ödeme emrinin iptali konusunda bir başvurusu olmadığı gözetilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken ,mahkeme tarafından davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Adana Banka Alacakları İcra Dairesinin 2022/42035 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine 6002- 9973A01- 0530113 Numaralı Tüketici Kredisine dayanılarak 88.035,12TL alacağın tahsili amacıyla 15/09/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından 18/10/2022 tarihinde ödeme emrinin ve takibin iptali istemiyle dava açıldığı görülmüştür. İİK'nun 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2000 tarih ve 2000/12- 50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere, İİK'nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
olarak kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
ile takibin iptali bakımından verilen davanın reddi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise resen ödeme emrinin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise takibin iptali bakımından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...
'den alınarak dosyamız davacısına (takip alacaklısına) verilmesine ..." şeklinde karar verildiğini, kararın düzeltilerek onandığını, karar düzeltme yoluna başvurduklarını, kararın henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin tasarrufun iptali davasında tasarrufun iptal edildiği menkulü devralan kişi olduğunu, borcun varlığının devam edip etmediğinin müvekkilinin menfaatini doğrudan etkilediğini, takipteki 14/10/2014 tarihli ödeme emrinde talep miktarının 859.559,59 TL ile sınırlandırıldığını ve devamında istenen faiz için TL üzerinden mi USD üzerinden mi olduğunun açıklanmadığını, tasarrufun iptali davası karar düzeltme aşamasında iken takip dosyasında bir ödeme emri daha olduğunu gördüklerini, bu ödeme emrinin tasarrufun iptali davasına yansıyandan farklı olduğunu, borçlunun ödeme emrine itiraz etmeyerek ödeme emrini kesinleştirdiğini, takipteki borç miktarını ve mevcudiyetini koruyup korumadığı hususunun borçludan çok tasarrufun iptali davalısı olan müvekkilini ilgilendirdiğini, takip dosyasında...
İcra Dairesi ....... esas sayılı dosyasında (şimdilik 10.000 USD için ) icra takibi yaptığı ve davalı yanca haksız ve yersiz itirazda bulunularak takibin durmasına sebebiyet verildiğini, davacı müvekkil işin sulh ile çözülmesi için arabuluculuğa başvurmuş ancak davalı ile anlaşılamadığını, haksız itirazın iptali ile takibin devamı için iş bu huzurdaki davayı açtıklarını, davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazından dolayı ve alacasında likit ve bilinebilir olmasından dolayı ana para alacağının %20 sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı takip alacaklısı tarafından müvekkili şirket aleyhine aynı dosyadan gönderilen takibe yönelik şikayeti ile Bakırköy ...... İcra Hukuk Mahkemesinin 09.01.2020 tarih, ...... E., ..........
Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 168. maddesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrine yazılacak hususlar düzenlenmiştir....