WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2020/318 E. 2020/849K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından 23/06/2020 tarihli dilekçesi ile borca, vadeye ve fer'ilerini itiraz edilmeksizin bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, takibe konu borcun varlığının kabul edildiğini, borca, fer'ilerine ve ödeme emrine karşı her hangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen icra müdürlüğünce borçlu vekili tarafından verilen dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, müdürlüğün 24/06/2020 tarihli kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre; itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, tahliye emrinin 22.10.2015 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 28.10.2015 tarihinde, yasal itiraz süresi içerisinde, tahliye emrine itirazı üzerine takibin icra müdürlüğünce 28.10.2015 tarihinde kesin olarak durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    Ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi). Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması, fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve aynı dönemde icra takibinden vazgeçilmesi halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi). 492 Sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3. maddesindeki tahsil harcının, ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD 10.03.2003 T 1505- 4760 Sayılı ilamı). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 264. maddesinin son fıkrasında; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmüne yer verilmiştir....

    A.ş aleyhine icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği. borçlu Fidanboy Gıda Meşrubat San. Tic. A.ş'nin borçlarından dolayı 14.07.2021 tarihinde Şehitler caddesi, Key Plaza No: 18 Konak İzmir adresinde fiili haciz uygulandığı, haciz mahallinde davacı 3. T1 Maden San. Tic. Ltd. Şti yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasına ilişkin esas icra müdürlüğünce İİK 97/3 maddesi uyarınca mülkiyet karinesinin borçlu lehine uygulandığı, dosyanın icra mahkemesine gönderildiği, İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/519 Esas, 2021/589 Karar sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İş bu şikayetin konusu; icra müdürlüğünün İİK 97/3 maddesinin uygulanması işlemini şikayettir....

    'e 11.05.2011 tarihinde tebliği üzerine, adı geçenin yasal 7 günlük süre içinde itirazlarını İcra Dairesi'ne bildirdiği, İcra Dairesi'nce borç aslına itiraz edilmediğinden bu kısım için takibe devam edildiği, bilahare gayrimenkulün ...'a takipten önce satıldığının tespiti üzerine de bu kişiye icra emrinin çıkartılması ve 09.12.2011 tarihinde tebliği üzerine; vekilleri aracılığı ile 17.05.2012 tarihinde İcra Mahkmesine başvurarak, icra emrine konu edilen ipoteğin işyeri için alınan kredinin teminatı olarak verilidiğini, takip konusu kredi kartı borcunun teminatını teşkil etmediğinden bahisle takibin iptalini talep etimişlerdir. Mahkemece ipoteğin kredi kartı borçlarının teminatınıda oluşturduğunan bahsile şikayetin reddine karar verilmiştir....

      , husumete itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine gönderilen icra emrine konu edilen mahkeme kararları eklenmediğinden içeriğinin tespit edilemediğini, icra emrinin İİK ve Yönetmeliği'ne aykırı olarak usulsüz gönderildiğini, mahkeme kararlarının hüküm fıkrası içeriğinin para borcu olup olmadığının bilinmediğini, icra emrine konu kararlar 40- 50 mahkeme kararı olup hepsinin ayrıntısı ile açıklanması gerekir iken bu hususun yerine getirilmediğini, T3 yönelik olarak açılan Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/155 esas sayılı dosya sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının faiz isteme hakkı olmadığını, icra emrine konu mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği ve icra kabiliyeti olup olmadığı bilinmediğinden icra müdürlüğünün mahkeme kararlarının bu durumunu incelemesi ve kararların müvekkiline gönderilen icra emrine eklenmesi gerekir iken eklenmediğini belirterek icra emrinin/takibin iptaline, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2022 NUMARASI : 2022/193- 2022/278 E.K. DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Trabzon 2.İcra Müdürlüğünün 2008 /6341 Esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan icra takibinin Trabzon 1....

      İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır. Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 25.5.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce 03.6.2015 tarihinde icra tutanağına işlendiği görülmüştür. Öte yandan itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine de 06.7.2015 tarihinde kaydedildiği belirlenmiştir....

        Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak icra emrine itiraz edildiğini, tüm alacak kalemleri için uygulanan faizlerin yasal olduğunu, yapılan yargılama neticesinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 08/09/2020 gün, 2019/837 E. 2020/510 K. sayılı kararla; "İcra emrine itirazın REDDİNE" karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü ---Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini, söz konusu itiraz süresinde olmadığından takibin kesinleştiğini belirtmiş, davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; --- borcundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu --. İcra Müdürlüğü ---- esas sayılı dosyasında ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği, davacı borçlu tarafından dava tarihinden sonra toplam 4.480,00 TL ödeme yapıldığı, davanın istirdat davasına dönüştüğü görüldü. Eldeki davada, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125. maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davalının, dava tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre (dönem) içerisine tekabul eden alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceği kuşkusuzdur. Dava konusu faturaların --- tarihli olduğu görülmektedir....

          UYAP Entegrasyonu