Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33/a maddesine göre süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). Somut olayda 28.01.2013 tarihinde başlatılan takipte kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri şikayetçi borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından, bu tarihten sonra şikayet tarihine kadar dosyasının işlemsiz bırakıldığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması talep edilmiştir. O halde, takipten sonra gerçekleşen zamanaşımı şikayeti süresiz olarak ileri sürülebileceğinden şikayetin TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ...İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.08.2015 tarih ve 2015/189 E.-2015/631 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan "İİK'nun 169/a-5. maddesi hükmü uyarınca Denizli 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1670 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davacı bakımından durdurulmasına" şeklindeki cümlenin karar metninden çıkartılmasına, yerine "Şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince.......

      İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava, kambiyo takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nın 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....

      GEREKÇE; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilgili takipte borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12157 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının T3 alacaklının T1 Hakan Taş, takibin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, alacağın 20.349,32TL toplam alacak, takip dayanağının 19/10/2012 tanzim, 30/10/2012 vade tarihli 20.000,00TL bedelli bono olduğu, örnek 10 ödeme emrinin borçlu T1 21/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, 11/10/2019 tarihinde dosyanın yenilenerek 2019/12157 Yeni Esasını aldığı anlaşılmıştır....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için zamanaşımı oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı)....

      İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye tabi değildir. İcra takibinin dayanağı taksitli satış sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, takibin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. nun 125. maddesine göre 10 yıldır. Aynı kanunun 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, 09.05.2018 tarihli yenileme talebi, icra takip işlemi olmadığından zamanaşımını kesmez....

      İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 13.04.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 20.04.2015 tarihinde, İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, İİK 169/a maddesinin 2. fıkrasında öngörülen takip öncesi zamanaşımına ilişkin olup, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı yoktur.15/09/2006 vade tarihli bonoya ilişkin olarak alacaklı,09/07/2008 tarihinde icra takibine başladığından 3 yıllık zamanaşımı kesilmiştir....

        nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.”Somut olayda; ibraz edilen belge ve altındaki imzanın kendisine ait olduğu, alacaklı tarafından 29.03.2012 günlü celsede kabul edilmediğinden artık İİK.nun 71. maddesi kapsamında imzası ikrar edilmiş bir belgeden bahsedilemez. Bu durumda imza incelemesi de yapılamayacağından talebin reddi gerekir iken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Somut olayda; ibraz edilen belge ve altındaki imzanın kendisine ait olduğu, alacaklı tarafından 29.03.2012 günlü celsede kabul edilmediğinden artık İİK.nun 71. maddesi kapsamında imzası ikrar edilmiş bir belgeden bahsedilemez. Bu durumda imza incelemesi de yapılamayacağından talebin reddi gerekir iken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu