Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Alacaklı tarafından 04/03/2009 tanzim, 10/09/2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, anlaşılmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosya borcunun kısmen ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeni ile takibin ödenen kısım üzerinden iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu,mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile takibin 31.738,20 TL asıl alacak ve 32.083,24 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, kalan fazla miktar yönünden takibin iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....

    İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....

      Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tabi değildir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 14/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İ.İ.K.’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istediği, itiraz tarihinde takibin henüz kesinleşmediği görülmektedir. Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik olup, itirazın kabulü halinde İİK.nun 169/a-5.maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerekir. O halde, mahkemece, zamanaşımı itirazının İİK.nun 169/a-5. maddesine göre değerlendirilerek takibin durmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

        O halde mahkemece, borçlunun başvurusu İİK'nun 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olup isteminin esasının alacaklının kabul beyanı da dikkate alınarak incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, "dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          B) DAVACI TARAFIN TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davaya konu takip dosyası incelendiğinde; davacı borçlu (ve dava dışı diğer borçlu) hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür. İİK'nın 71/2. maddesi gereğince, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Hukuk Genel Kurulu'nun 04/11/1988 tarih ve 1998/763- 797 sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlunun bu konudaki istemi süreye de tabi bulunmamaktadır. Takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK.'nın 661. maddesine göre uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır. TTK.'...

          İcra İflas Kanunu 71. maddesi; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." İcra İflas Kanunu 33a. maddesi; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir..." Takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 sayılı yasanın 661. Maddesi; " Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar...." 6762 sayılı yasanın 662....

          Esas sayılı icra dosyasındaki takibin durdurulmasını, uygulanan hacizlerin banka blokelerinin kaldırılmasını ve İcra Müdürlüğü kasa hesabına ödenen meblağ olması halinde bu ödemenin de takip alacaklısına yapılmamasını, haklı davanın kabulünü ve ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ...E. Sayılı icra takibinin iptalini, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Dava her ne kadar menfi tespit davası olarak belirtilmiş ise de talep ve dava dosyası nazara alındığında davanın, takibin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İİK 71 maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir....

            İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Somut olayda, borçlu taraf, ödemeye ilişkin herhangi belge sunmamış, temlik alacaklısı ....'nin ise borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra 3.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiasını kabul etmediği görülmektedir. Mahkemece alınan 07/07/2014 havale tarihli ve 29/09/2014 havale tarihli raporlarda bilirkişinin, ödemeye ilişkin herhangi bir tespitinin olmadığı anlaşılmaktadır....

              İcra takibine konu alacak hangi zaman aşımı süresine tabi ise, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zaman aşımı süresi uygulanır. Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgeler, bono niteliğinde olmayıp, adi havale hükmünde olduğundan takip, dayanak senetlerin tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zaman aşımına tabidir. Takipte bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zaman aşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu