İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, çekin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin geri bırakılmasını istediği, mahkemece, son işlem ile icranın geri bırakılmasının istendiği tarih arasında zamanaşımı süresi geçmediğinden istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6762 Sayılı TTK.'...
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin zamanaşımına uğradığı yönünde talebi bulunmadığı gibi İİK 39. Maddesi gereğince ilama dayalı takiplerde geçerli olan 10 yıllık zamanaşımını da geçmemiştir. O halde mahkemece, borçlular vekilinin ileri sürdüğü şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yukarıda belirtilen tarihler arasında lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece, İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Yasa'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.” Şeklinde hüküm bulunduğu, Şikayetçinin talebinin takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde itfa ya da imhal iddiası niteliğinde olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği, her ne kadar dayanılan belgede bulunan imza Davalı-Alacaklı Tarafından inkar edilmemiş ise de; belgenin itfa yada imhal unsurlarını taşımadığı, şarta bağlı edimler ve yükümlülükler içerdiği ve bu şarta bağlı yükümlülüklerin dar yetkili İcra Mahkemesinde dikkate alınamayacağı, dolayısıyla Davacı-Borçlunun itfa-imhal iddiasının ispat edilemediği kanaatine varılmakla şikayetin reddine " dair karar verilmiştir....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce davacı-borçlu şirket vekilinin temyiz dilekçesinde belirtildiği şekilde takibin, bir başka şikâyet üzerine iptal edilip edilmediği ve takibin iptalinin eldeki dosyaya etkisinin ne olacağı hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 71'inci maddesi takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada icranın geri bırakılmasına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Maddenin birinci fıkrasına göre borçlu, borcun ödendiği (itfa) ya da alacaklının kendisine ödeme için süre verdiği (imhal) iddiasını icra mahkemesi huzurunda ispatlayarak takibin iptalini ve talikini isteyebilir. İkinci fıkra ise takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlunun, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi hâlinde aynı Kanunun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını ifade etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Dava konusu kambiyo takibinin dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. Maddeleri uyarınca 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüş olup, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemlerinin zamanaşımını keseceği ve zaman aşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. İncelemeye konu olayda, 03/07/2014 tarihli araç haczi işleminden sonra 24/09/2019 tarihli haciz talebine kadar, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu hakkında zamanaşımını kesecek nitelikte işlem yapılmadığı, haciz istemeksizin sadece yenileme talebinde bulunulmasının zamanaşımını kesmeyeceği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine cari hesap bakiyesi alacağından bahisle 17/09/2009 tarihinde ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin 23/09/2009 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, 05/10/2020 tarihinde dosyanın yenilendiği, yenileme tarihinden önce dosyada en son 02/12/2009 tarihinde haciz talebinde bulunduğu, takibin kesinleşmesinden sonra icra dosyasında 10 yılı aşkın süre itibari ile zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının kiracı-borçlu şirket hakkında başlattığı kira alacaklarının tahsili ve tahliye istemli ilamsız icra takibinde, borçlu vekilinin, müvekkilinin takip tarihinden sonraki dönemde dosya borcundan daha fazla bir miktar ödeme yaptığını, ancak bu ödemelerin alacaklı tarafından eksik bildirildiğini ileri sürerek 25.06.2014 tarihli hesap işleminin ve takibin itfa sebebi ile iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile 11.654,11 TL’lık kısım dışındaki takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır...
Nolu 24.12.2008 tarihli hisse devrinden doğan alacak bedeli" açıklaması ile borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçlu ...’a 02.01.2013 tarihinde tebliğinden sonra borçlunun 08.01.2013 tarihinde takip dosyasına verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, ayrıca icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı belgenin kayıtsız şartsız bir para borcuna ilişkin olmayıp ödeme makbuzu niteliğinde olduğunu, alacaklının alacağını nakden ve tamamen aldığını noter huzurunda kabul ettiğini, bu sözleşmenin borcun bulunmadığının delili olduğunu, ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olarak değerlendirilip icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesi kararında; alacaklı tarafından üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takibin başlatıldığı, ödeme emri tebligatının iade geldiği ancak yenileme sonrası gönderilen ödeme emrinin tebliği ile takibin kesinleştiği böylelikle İİK'nın 71/2 kapsamında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının söz konusu olmadığını, davanın takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazına dair olduğunu, İİK'nın 168/5 maddesi kapsamında itiraz edildiğini, yenileme sonrası ödeme emrinin davacı borçluya 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini beş günlük sürenin sonu (05/05/2019) tatil günü olduğu için takip eden ilk gün olan 06/05/2019 tarihinde itiraz edildiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....