İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası resmi belgelere dayalı olarak incelenir. O halde; mahkemece, işin niteliği gereği duruşma açılıp, tarafların beyan ve delilleri de gözönüne alınarak inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre, takip konusu çekte altı aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile dosya üzerinden yapılan inceleme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takibe konu bono uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK' nun 661. maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip talebinde borçlu ödeme emrine karşı İİK'nun 168/5. maddesindeki 5 günlük sürede, takibe dayanak kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığı itirazını icra mahkemesinde ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip konusu alacağın zamanaşımına uğraması halinde ödeme emrine itiraz yoluna başvurulamaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/64 KARAR NO : 2022/3005 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2021/79 ESAS, 2021/284 KARAR DAVA KONUSU : ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/79 Esas, 2021/284 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, ancak takip tarihi itibariyle takip dayanağı senedin 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olması sebebiyle kambiyo vasfını yitirdiğini belirterek, takibin iptalini istemiştir....
Maddesi yollaması ile İİK 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazına ilişkindir. Zamanaşımı kanunda öngörülen hallerde ve alacaklının alacağın ifasını sağlamaya yönelik harekette bulunmaması nedeniyle alacağın ifasının borçlu iradesine bırakılması durumudur. Zamanaşımı süresinin dolması, yeni bir hakkın kazanımına, mevcut hakkın sona ermesine ya da alacağın zorla ifasına engel olabilmektedir. İcra takibinin dayanağı olan belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olayda, takip dayanağı senedin vade tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca; bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....
İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tabi ise icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Alacağın zamanaşımına uğramaması için alacaklının icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması, takibi işlemsiz bırakmaması ve İİK hükümleri gereğince yapılmasını istediği işlemler için masrafı peşin yada icra müdürlüğünce belirlenecek yada yasadan kaynaklı süre içinde yatırması gerekir. (İİK 59- 110 maddeleri ) Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu aleyhine Pendik 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/7977 E sayılı dosyasından bonoya dayalı olarak 31/08/2006 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 21/09/2006 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, 3 yıllık zamanaşımına tabidir....
Ancak, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK’nun 71/2. maddesi uyarınca icra mahkemesi nezdinde her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda, borçlunun takibin zamanaşımına uğradığına ilişkin itirazı, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olup, anılan devreye ilişkin zamanaşımı itirazının genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması gerektiğinden, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurulması fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin ertelenmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Diğer taraftan davacının 10 yıllık zamanaşımının oluştuğu yönündeki iddiası mahkemece davacıya açıklattırılmamış ise de, iddianın takip tarihinden önceki dönemde zamanaşımı iddiası olarak kabulü halinde ödeme emri tebliğinden itibaren yasal sürede icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, zamanaşımının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak ileri sürüldüğünün kabulü halinde ise ödeme emri tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden itibaren davacı borçlu yönünden zamanaşımını kesen işlemler yapıldığı takip dosyası kapsamı ile sabittir. Bu durumda mahkemece davanın reddine ilişkin karar tesisinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2015/1792 Esas (Yeni Esas Çorum İcra Müdürlüğü 2018/48191) sayılı dosyasına konu takibin İİK' nın 71/1 maddesi gereğince İPTALİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ilamlı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklı tarafça takibe konu borçdan dolayı verilen ibranameye dayalı olarak takibin iptali istemine ilişkindir. Çorum Kapatılan 3. İcra Müdürlüğünün 2015/1792 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, mahkememizde yapılan incelenmesinde: Alacaklısının T4 borçlusunun T1, konusunun 10.894.899,40TL lik alacak olduğu, borçlu hakkında ilamların yerine getirilmesine ilişkin takip başlatıldığı anlaşılmıştır....
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 71/1.maddesi hükmü aynen; “borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir” hükmünü içermektedir. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonra borçlular Abdulkadir Koç ve Ufuk Kürdan Kağıt İnş. Gıda Tem. Malz. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile alacaklı asıl ... ve vekili arasında tanzim edilen 31.01.2005 tarihli protokolün 1 nolu maddesinde “taraflardan ...’un alacaklısı olduğu Ufuk Kürdan Ltd....
İİK’nın 71/1. maddesine göre, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptali veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuru ile alacaklı taraf ile protokol yaptıklarını ve bu protokol gereğince borcu bulunmadığını ileri sürmüş olup, borçlunun 08.7.2021 tarihli delil listesine eklediği belgenin incelenmesinden, belgenin fotokopi ve tarih kısmının da okunaksız olduğu görülmekle birlikte, anılan fotokopi belgede tarafların imzasının bulunduğu, borçlunun borcunu ödediğinin ve borcu bulunmadığının yazılı olduğu anlaşılmıştır....