İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip konusu çeklerin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, İİK'nın 33/a ve 71/son maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. II....
Maddesi göndermesi ile İİK 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı itirazına ilişkindir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığının ileri sürülmesi halinde İİK'nın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür....
Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 6762 sayılı TTK.nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. (818 sayılı Borçlar Kanununun 125.) maddesi uyarınca 10 yıl olup zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun istemi yerinde değildir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı sürelerinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir....
Davacının talebi takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ibra nedeni ile takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasına yöneliktir. Davacı tarafından dosyaya sunulu adi yazılı belge olan 24/07/2017 tarihli ibranamenin içeriğinde ''Çerkezköy İcra Dairelerinde bulunan 2017- 3780 nolu dosyada alacaklı olan T3 ve vekili T4 na borçlu olan T1 ve Bortun Petrol.... Ltd. Şti tarafından verilen ve karşılıksız olan 60.000- TL lik alacağımı almış bulunmaktayım. Bu dosya ile ilgili hiçbir alacağım yoktur. '' yazılı olduğu ve T3 adına imzalı bulunduğu görülmektedir. İİK 71/1.maddeye göre; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini, yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal ve talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebileceği belirtilmiştir....
in takip devam ederken vefat ettiği, mirasçılarının icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak dayanak bonoya ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Alacaklı tarafından 04/03/2009 tanzim, 10/09/2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, anlaşılmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası resmi belgelere dayalı olarak incelenir. O halde; mahkemece, işin niteliği gereği duruşma açılıp, tarafların beyan ve delilleri de gözönüne alınarak, özellikle borçlunun beyan ettiği 09.12.2013 ile 03.12.2014 tarih aralığı itibarıyla inceleme yapılmak suretiyle takip konusu çekte altı aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
ın mirasını takibin kesinleşmesinden önceki dönemde reddetmiş olmaları nedeniyle borca itirazlarını, İİK'nun 62. maddesi gereğince, takibin şekline göre, kendilerine ödeme emirlerinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine bildirmediklerinin anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece, borçlunun başvurusu İİK'nun 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olup isteminin esasının alacaklının kabul beyanı da dikkate alınarak incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, "dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....