Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, icra dosyasındaki son işlem tarihinin 11/01/2018 olup 2 yıldan fazla süredir hiçbir haciz işlemi yapmadığını belirterek takibin iptalini istemiş olup davacının başvuru tarihi itibariyle takibin kesinleştiği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun başvurusunun, İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir....
İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası resmi belgelere dayalı olarak incelenir. Bu nedenlerle mahkemece duruşma açılıp, 6 aylık çek zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı, tarafların beyan ve delilleri de gözönüne alınıp incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile dosya üzerinden talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nın 33/a-1. maddesinde de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nın 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece uyuşmazlığın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebileceği, somut takipte dosyanın işlemsiz bırakılarak bonoya ilişkin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu durumda 3 yıllık süre zarfında alacaklının borçlu hakkında zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi bulunmadığından, davanın kabulüne, İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; takibin 03/04/2018 tarihinde kesinleştiğini, İİK'nın 71. maddesi hükmünün takibin kesinleşmesinden sonraki evrede uygulanabileceğini, 17/07/2012 tarihine kadar kesinleşmiş bir takip bulunmadığından İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerinin uygulanamayacağını, takibin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Takip dosyası içeriğinden, davacı/borçluya ilk kez ödeme emrinin 03/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise 5 günlük süre içerisinde 06/04/2018 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşıldığına göre; başvuru bu hali ile İİK'nın 168/4 ve 169/a-4- 5 madde ve fıkralarına dayalı takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazıdır. 6762 sayılı TTK'nın 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından 3 adet çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, çeklerin takibin kesinleşmeden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin geri bırakılmasını istediği anlaşılmıştır. 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu ciranta hakkında iki adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 03.03.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece çekte zamanaşımını düzenleyen 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayetinde bulunmuş, mahkemece borçlu .... yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Takip dosyasının incelenmesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/33 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı gereğince diğer borçlulardan ..... hakkında takibin tedbiren durdurulduğu ve bu tedbir kararının 19.02.2014 tarihli müzekkere ile takip dosyasına bildirildiği, 26.02.2014 tarihinde diğer borçlulardan ....'...
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; davacının davasını süresi içinde ikame etmediğini, icra takibinin 19.02.2007 tarihinde yapıldığını, takibin işlemsiz bırakılması üzerine 29.04.2016 tarihinde takibin yenilendiğini, ödeme emrinin davacı borçluya 24.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 11.05.2018 tarihinde açıldığını, bu duruma göre takibin 02.03.2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin kesinleşmeden itibaren 3 yıl geçmediğinden yerinde olmadığını, takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazının ise İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi olduğunu, davacının takibin kesinleşmesinden önce ki zaman aşımı itirazını 5 günlük sürede ileri sürmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, davacı borçlu tarafın alacağın 19.02.2007- 28.07.2016 döneminde takibin kesinleşmesinden...