Somut olayda, ödeme emrinin 12.12.2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve takibin itirazsız kesinleştiği, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra alacaklıya haricen yaptığı ödemelerin alacaklı tarafından dosyaya bildirilmediğini ileri sürerek icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusunun 11.01.2012 tarihli olduğu, alacaklının ise şikayet incelemesi sırasında 20.02.2012'de icra dairesine başvurarak borçludan toplam 6.650,00 TL haricen tahsilat yapıldığını bildirdiği görülmüştür. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki koşullara göre değerlendirilir ve sonuçlandırılır. Sonradan gelişen, değişen olaylar, değerlendirmeye katılamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda İİK'nun 71. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazında bulunmuş, mahkemece; itfa nedeni ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kastamonu 3....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, takip dosyası ve dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, murisin takibin kesinleşmesinden sonra öldüğü, bu nedenle davacı mirasçıya ödeme emri gönderilmesinin fuzuli bir işlem olduğu, muhtıra olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı/borçlu mirasçının dava dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı ve itfa itirazlarının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin oldukları, mahkemece İİK'nın 71/1. maddesine ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesine dayalı zamanaşımı ve itfa itirazlarının ve ayrıca temlike yönelik ve diğer mirasçıların takibe dahil edilmesi gerektiğine yönelik şikayetler de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının talepleri borca itiraz olarak kabul edilerek hatalı nitelendirme ile inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/746 ESAS 2020/109 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Mersin 5....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/12827E. sayılı dosyasında, İzmir 5.Aile Mahkemesi'nin 13.10.2014 tarihli, 2014/719E E. 2014/667 K. sayılı ilamına dayalı olarak borçlu aleyhine 27/08/2015 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, alacaklının 550.000TL tedbir nafakası ve 23.054,80TL işlemiş faizi ile takip tarihinden sonra devam eden aylara ilişkin aylık 20.000TL yoksulluk nafakası ile 30.000TL iştirak nafakasının tahsilini talep ettiği, icra emrinin 23/09/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Boşanma ilamı ve takibin kesinleşmesinden sonra, 11/05/2018 tarihli "nafakaya ilişkin protokol" başlıklı protokolde “ İzmir Aile Mahkemesinin sayılı kararı ile belirlenmiş ve birikmiş olan tedbir ve yoksulluk nafaka alacağıma karşılık olmak üzere ... tarafından 1.500.000TL nakden ödenmiştir. Bundan böyle ...’nin belirlenmiş olan nafakayı ayda 4.000TL olarak ödemesini kabul ediyorum....
maddesinde düzenlenen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak; takip dayanağı bonoların zorla imzalatıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, yargılama aşamasında da borçlunun protokol sunarak borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itfa itirazını 5 günlük sürede şikayet dilekçesi ile belirtmediği, alacaklının protokolü kabul etmediği, senetlerin ve ibra protokolünün zorla alındığı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden önce sunmuş olduğu, 25.04.2014 tarihli taraflar arasında anlaşma ve ibra protokolü başlıklı belgede takip konusu borcun ibra edildiği görülmektedir. Alacaklının protokoldeki imzaya itirazı olmadığına göre, alacaklının protokole karşı diğer beyanları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. O halde mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesine göre itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.'nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Somut olayda borçlu, aleyhlerine yapılan ilamsız icra takibine dayanak kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzasının olduğunu,asıl borçlu Şahin Kuruyemiş...Ltd.Şti'nin yetkilisi ve aynı zamanda yine takip borçlusu olan ......
e atfen atılan imza ile bu şahsın takip dosyasındaki vekaletnamedeki imzasının farklı olduğunun ilk bakışta anlaşıldığı, ibranamenin alacaklı ... veya vekili tarafından teyit edilmediği ve haricen tahsilat yapıldığı hususunda takip dosyasına bilgi verilmediği gerekçesiyle evrak üzerinden şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....
Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." ve İİK 'nun "İcra mahkemesinin karariyle takibin talik veya iptali" başlıklı 71. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır. " şeklinde yasal düzenleme mevcuttur . 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. Maddesinde "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir." , "Zamanaşımının kesilmesi" başlıklı 154 .maddesinde " Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir: 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, takip dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra ve satışın yapılmasından önce dosyanın haricen tahsil ile bakiye kalan kısmında icra müdürlüğü hesabına yatırıldığını belge ile ispatlanması nedeni ile itfa nedeni ile satışın düşürülmesine ve takibin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı taraf aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlu tarafın İİK 71. Maddesi kapsamında dosya borcunun ödendiğinden bahisle satışın düşürülmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının iptali ile itfa nedeni ile takibin iptalini talep ettiği, takibin kesinleşmesinden sonraki ödeme iddiasının davacı tarafça İİK 71....