Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tabi değildir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 14/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İ.İ.K.’nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurarak, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini istediği, itiraz tarihinde takibin henüz kesinleşmediği görülmektedir. Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik olup, itirazın kabulü halinde İİK.nun 169/a-5.maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerekir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, davacının ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3372 Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 10.11.2020 tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun 110.033,66 TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

      İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; bonoya dayalı olarak 26.03.2004 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.4.2016 günü tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 26.08.2016 olduğu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının gerçekleştiğini belirttiği, tarihlere göre başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu, ancak itirazın beş günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ...'...

        İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonra, ... T.A.Ş ve ... ... Yönetim A.Ş. arasında akdedilen, Beşiktaş 11. Noterliği'nden 24.06.2016 tarih ve 21423 yevmiye nolu Devir ve Temlik Olunan Tahsili Gecikmiş Alacaklar İçin Temlik Beyanı başlıklı alacağın temliki sözleşmesi ve bu sözleşmeye ekli listeye göre; Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5039 Esas numaralı takip dosyasına konu alacağın, ... T.A.Ş. tarafından ... ... Yönetim A.Ş.'ne temlik edildiği anlaşılmaktadır....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçluların talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun 13/11/2018 19:30 da icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu bono bedelini alacaklıya ödediğine ilişkin "ibraname" başlıklı belge sunarak takibin iptalini istemiştir. İİK.nun 71/1. maddesi gereğince borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, yukarıda anılan borçlular yönünden takibin kesinleşmesinden sonra Osmanlı Kağıtçılık San. Ve Tic....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline karşı açılmış bu davanın konusu itibariyle takibin iptali davası olup İİK'nın 71. maddesi ile düzenlendiğini, öncelikle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, İİK md. 71 hükmünün ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.'' şeklinde olduğunu, madde metninden anlaşıldığı üzere takibin iptalini isteyebilmenin ön koşulunun itfa yahut alacaklı tarafından mehil verildiğinin ispatı olduğunu, borçlunun borcunu itfa ettiğini bu belgelerden başka bir delil ile ispat edemeyeceğini, ancak davacının delil olarak sunabileceği sayılan belgelerden hiçbirinin mevcut olmadığını, açıklanan sebeplerle kötü niyetli olarak açılmış takibin iptali davasının HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartı olan...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ...'ün murisi olan... aleyhine 22/05/2002 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, örnek 10 nolu ödeme emrinin 27/05/2002 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği ve...'ün 03/11/2006 tarihinde vefatı üzerine takibin mirasçılarına yöneltildiği 05/08/2010 tarihli örnek 7 nolu ödeme emrinden anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesinden talebi, takibin kesinleşmesinden sonraki alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkindir....

            nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edildiğine ilişkin olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece yukarıda belirtilen madde kapsamında itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi yerindedir....

                A.Ş. hakkında 12/02/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, örnek no10 ödeme emrinin davacı/borçluya 15/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin davacı/borçlu yönünden kesinleştiği, davacı/borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra düzenlenen 10/02/2020 tarihli "Protokol/İbraname" başlıklı belgeye dayalı olarak borcun itfa edildiğini ileri sürerek eldeki başvuruyu yaptığı anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının başvurusu İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71/1. maddesiye dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen itfa itirazıdır. Somut olayda; alacaklı tarafından imzası ikrar edilen ve borçlu, alacaklı ve dava dışı Mass ......

                UYAP Entegrasyonu