Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2, 33/a maddeleri, 6762 sayılı TTK’nın 661, 662. ve 663. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3....
İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK'nın 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, borçlu şirket iddiasını şikayet dilekçesi ekinde sunulan ibranameye dayandırmıştır. Sözü edilen ibranamede tarih yer almamakla birlikte ibraname içeriğinde takibin kesinleştiği ifadesine yer verildiği gibi borçlu aksi yönde bir iddiada bulunmamıştır. Diğer bir ifade ile itfa şikayetine dayanak gösterilen ibranamenin takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde düzenlendiği kabul edilmiştir....
İcra aşamasında zamanaşımına ilişkin def’i iki şekilde ileri sürülmektedir; birincisi takibin kesinleşmesinden önceki devrede gerçekleşen zamanaşımı defi, diğeri ise, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı defidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; takibin kesinleşmesinden önceki devrede zamanaşımı definin İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca yasal 5 günlük şikâyet süresinde ileri sürülmesi gerekir. Takipten sonraki devrede ise İİK'nun 170/b maddesi yollaması ile aynı Kanunun 71. ve 33/a maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürebilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2. maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır....
Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlulara 29.5.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların icra mahkemesine şikayet tarihinin 17.7.2014 olduğu, taleplerinin ise İİK'nun 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olduğu anlaşılmış olup, anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca bu talep süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, şikayetin esası incelenerek, takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemeler yönünden araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra MahkemesiTARİHİ : 13/04/2006NUMARASI : 2006/280-419 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe başlanıldığı,borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22.07.2005 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.Borçlu vekili takibin kesinleşmesinden sonra yapılan 01.10.2005 tarihli sözleşme ile borcun ertelendiği ve bu şekilde tasfiye edildiği nedeni ile 13.03.2006 tarihinde takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurmuştur.Başvuru bu hali ile İİK. nun 71/1.maddesine dayalı olup anılan madde uyarınca “borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat...
Bu durumda, şikayetten sonraki bir tarihte alacaklı tarafından takip dosyasına yapılan bildirim, şikayetin esasının incelenmesine engel olmayacağı gibi, borçlunun başvurusu İİK'nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yapılan ödemeye ilişkin itfa şikayeti olup, şikayet dilekçesinde yapılan ödeme kadar borçlu olmadığının tespitinin istenmiş olması, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir. O halde; mahkemece, İİK'nun 71. maddesi uyarınca şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı ile borçlunun temyiz istemi, İİK’nın 363/1. maddesi gereğince kararın kesin nitelikli olduğu gerekçesi ile reddedilmiş ise de; şikayet, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı iddiasına ilişkin olmakla temyize konu uyuşmazlık değerinin belirlenmesinde, takip çıkış miktarının değil, takibin geldiği aşama itibariyle ulaştığı borç miktarının nazara alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; takip dosyasında yapılan ödemeden önceki son dosya hesabı olan 18.08.2023 tarihli hesaba göre bakiye alacağın 302.088,77 TL olması nedeniyle, temyiz konusu uyuşmazlık değerinin kesinlik sınırını aştığı anlaşılmış olup, mahkemenin esasa ilişkin kararının İİK'nın 363. maddesi gereğince temyizi kabil olduğu görülmüştür. O halde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Borçlunun talebi, İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. Somut olayda, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/411 Esas, 2011/762 Karar sayılı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair kararının, ... Yapı San. Ltd. Şti. (borçlu ...'nin eski ünvanı) yönünden 25/10/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa itirazının, İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Somut olayda, ödeme emrinin 15.04.2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, şikayetin ise 09.07.2015 tarihinde yapıldığı dolayısıyla 3 yıllık zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır....
İİK'nın 71/2.maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, aynı kanunun 33/a-1.maddesinde ise " İlamın zamanaşımına uğradığı veya kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına ve takibin devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmayıp (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.) her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir....