Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takibin kesinleşmesinden sonraki safhada borçlu İİK'nun 71. maddesine göre itfa imhal veya zamanaşımı itirazında bulunabilir. Somut olayda bononun vadesi gelmeden takibe konulduğu şikayeti süresinde yapılmadığından takip asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşmiştir. Borçlu takibin kesinleşmesi sonrası dönemde ise icra mahkemesine başvurarak ödeme nedeniyle borcunun kalmadığını da ileri sürdüğüne göre mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınarak borçlunun isteminin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılan bir şikayet bulunmadığı halde takip tarihinde borcun vadesinin gelmediği dolayısiyle muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesis isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 749. maddesi uyarınca takibe konu bono, vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı...

      Sayılı dosyası ile yapılan takip, bonoya dayalı olup, davacı vekili takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği nedeni ile mahkememize başvurmuştur. Başvuru bu hali ile İİK.'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa'nın 661/1.maddesi gereğince, bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemler yapıldığı dolayısıyla borçlunun zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesine başvuru tarihine kadar 6762 sayılı TTK'nun 661/1.maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ...ndan bahisle -Davacının zaman aşımı şikayetinin reddine.." karar verildiği görülmüştür....

      Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....

        Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dosya borcuna mahsuben farklı tarihlerde toplamda 303.464,67 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görülmektedir....

          Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. O halde mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, icra takip dosyasında fazla ödenen bir paranın olup olmadığı tespit edildikten sonra şartları oluşmuş ise icranın geri bırakılması ile varsa fazla ödemenin borçluya iade edilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İİK'nın 71. maddesinin 1. fıkrası ise "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemelere göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itiraz sebepleri ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürede, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve ferilerinin itfa edildiği ise her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Somut olayda borçlu ...'a örnek 10 numaralı ödeme emrinin 01.11.2011 tarihinde, borçlu ...'a 07.05.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 23.09.2013 tarihinde İcra Mahkemesine başvurarak 14.03.2011 tarihli belgeye dayanarak takibin iptalini talep ettiği görülmektedir....

              Bonolarda takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/a maddesi gereğince süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). O halde, takip sonrası zamanaşımı itirazı süresiz olarak ileri sürülebileceğinden itirazın TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K.sayılı kararı, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazına yönelik olup itirazın esası incelenmeksizin İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca süreden reddine karar verilmiştir. Eldeki ödeme itirazı ise takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait olmakla itirazın yasal dayanağı İİK'nun 71. maddesi olup itiraz süreye tabi değildir. Bu nedenle ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K. sayılı kararı şikayet konusu yapılan itfa itirazı yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlunun, İİK'nun 71. maddesi uyarınca ileri sürdüğü itfa itirazının esası incelenerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....

                  GEREKÇE: Uyuşmazlık: kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile tekipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı niteliğindedir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir....

                  UYAP Entegrasyonu