GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan icra takibinde takibin kesinleşmesinden sonraki itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.12.2015 tarih 2014/919 E., 2015/891 K. sayılı ilamında itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takip borçlusu lehine takip alacaklısı aleyhine dönme cezası ve danışmanlık ücreti alacağına hükmedildiği, borçlunun icra mahkemesinden ilamda lehine hükmedilen alacağın aleyhine başlatılan icra takip dosyası alacağı kadar miktarının takas edilerek itfa edilmiş sayılarak icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin takas/mahsuba dayalı itfa itirazıdır. Takas hakkı, doğduğu tarihten itibaren kullanılabilen ve karşı tarafa ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuksal sonuç meydana getiren ve yenilik doğuran, alacağı ve borcu küçük alacak oranında karşılıklı olarak ortadan kaldıran bir haktır....
Şti. aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlular tarafından borca kısmi itiraz edildiği, takibin kısmen kesinleştiği, borçlular vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda; takibin kesinleşmesinden sonra taraflar arasında 23/05/2014 tarihli “Protokol” başlıklı sözleşmenin imzalandığını, dosya borcunun ödenmesi için müvekkillerine mehil verildiğini ileri sürerek, takibin 23/05/2014 tarihinden başlayarak 4 yıl süreyle talikini talep ettiği, mahkemece; alacaklı vekilinin, taraflar arasında imzalanan protokolün ... 57....
İcra ve İflas Kanunu Madde 71 –" Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." denilmektedir....
Şikâyetçi borçlu ..., icra mahkemesine başvurarak 20.09.2023 tarihli dilekçesine ekli bu belge ile alacaklının kendisini ibra ettiği halde banka hesaplarına ve taşınmazlarına haciz koydurduğunu, hakkında devam eden takibin iptalini talep etmiştir. Şikâyet, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede ölen borçlunun mirasçılarına karşı yöneltilen takipte, İİK’nun 33/2 ve 71. maddeleri uyarınca borcun ibranameye dayalı olarak itfa edildiği iddiası ile icranın geri bırakılması talebidir. TMK 641 maddesi gereğince paylaşımdan önce mirasçılar tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumludurlar. Murisin mirasını reddetmeyen her bir mirasçı murisin borçlarından müteselsilen ve müştereken sorumludurlar. Alacaklı borçlulardan birini borçtan ibra etmesi halinde o borçlu alacaklıyı tatmin etmeden borçtan kurtulur. Ancak bu gibi hallerde diğer borçluların borcu ilke olarak devam eder. Borçtan ibra sübjektif etki yapar, yani sadece ibra edilen borçlu hakkında sonuç doğurur....
İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK'nın 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlu Seçkin Yüce aleyhine 30/01/2009 tarihinde eklentileriyle birlikte 27.536,13 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/226 esas sayılı dosyasında takip borçlusu T1 murisinden intikal eden taşınmaz payına yönelik olarak İİK'nın 94. maddesi gereğince Sakarya 1....
Davacının istinaf talebinin değerlendirilmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, takibin kesinleşmesinden önce gerçekleştirilen ödemelerin mahsubu talep edilmiş ise de, anılan talebin ilamsız icra takibi olduğu ve takipten önce yapılan ödemenin icra müdürlüğünde borca itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği, ayrıca anılan ödemenin de alacaklı vekilince takip dosyasından mahsubu yönünde talepte bulunulduğu, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleştirilen itfa itirazına dayalı olarak ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunun olaya usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle mahkemenin davanın reddi yönündeki kararının isabetli olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf taleplerinin...
İİK'nın 71. maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Davacının başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK'nın 71. maddesine göre borcun ödendiği iddiasına ilişkin olup, süreye tabi değildir....
edildiğinin ve müvekkilinin takip talebinde istenildiği kadar borcunun olmadığının ispatı niteliğinde olduğunu, açıklanan nedenlerle 19/09/2020 tarihinde itfa edilen 62.280, 00 TL'lik tutar yönünden Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2021/162 Esas sayılı takibin iptaline, 19/09/2020 tarihinde itfa edilen 62.280,00 TL'lik tutarın %20'sinden az olmamak kaydıyla davalı/alacaklı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı alacaklı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. " hükmünün düzenlendiği, somut olayda usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı nazara alındığında, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazının 7 günlük süresinde yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı incelendiğinde ise; İİK.nun 39. maddesine göre; ilama müstenit takibin, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, takip dosyasının incelenmesinde alacaklı vekilince davacı borçlular takibin yönünden değişik tarihlerde takibin devamını sağlayacak taleplerde bulunulduğu, bu şekilde zamanaşımının kesildiği, takibin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından; davacılar vekilinin zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar...