Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlu tarafından sunulan adi nitelikteki belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkarı halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Böyle bir durumda sunulan belge anılan madde kapsamında kabul edilemeyeceğinden itirazın reddi gerekir....

Müdürlüğünün 2012/466 takip nolu dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra 14.06.2017 tarihinde takip konusu borcun 8.000,00 TL olarak ödenmesi, bakiyesinden ve fer'ilerinden feragat edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını ve mutabakata varılan 8.000,00 TL'nin aynı tarihte müvekkilleri tarafından davalıya elden ödendiğini, takibin kesinleşmesinden sonra davalı tarafından imzalanarak müvekkillerine verilen 04.06.2017 tarihli belgede, davalının dava konusu takip dosyası nedeniyle davacılardan hiçbir alacağının kalmadığını açıkça kabul ve beyan ettiğini, dava konusu takibin itfa ve ibra nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, davalı alacaklının takip konusu borçtan davacıları ibra etmiş olmasına rağmen müvekkilleri ile yapmış olduğu anlaşmaya uymadığını, icra takibine devam ettiğini, bu nedenle takip dosyasında müvekkillerinin taşınır/taşınmaz mallarına ve 3....

    nun 71.maddesinde düzenlenen itfa itirazı niteliğindedir. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, "takibin kesinleşmesinden sonraki devrede" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğim noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini "her zaman" icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfanın İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Mevcut dava da: davacı borçlu vekilinin itfa itirazı nedeniyle davacı vekilinin sunmuş olduğu ödeme belgeleri ile birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, 09.06.2020 tarihli bilirkişi raporu ve 29.07.2020 tarihli bilirkişi ek raporu dosya kapsamına alınmıştır. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunda yapılan ödemelerle icra dosya borcunun itfa edilmediği belirtilmiştir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil tarafından davacı yana karşı açmış olduğu davada, Karaman İş Mahkemesi'nin 2020/950 E. 2021/797 K. ve 01.12.2021 tarihli işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme kararına göre defalarca davacı taraftan ödeme istemesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aylarca ödeme beklediğini ancak davacı tarafın bu ödemeyi yapmadığını, mahkeme dosyasının 12.05.2022 tarihinde kesinleşmesinden sonra müvekkilin tekrar ödeme istediğini ancak davacı tarafın müvekkilinden süre istediğini ve verilen sürelere uymadığını ve günlerce yine ödemeye yanaşmadığını. müvekkilinin mahkeme dosyasının kesinleşmesinden ve vermiş olduğu sürelerin dolmasından sonra icra takibi yapmaya karar verdiğini ancak işbu dava ile takipten çok kısa süre önce ödeme yapıldığından haberdar olunduğunu, yapılan ödeme hakkında müvekkili veya vekili olarak taraflarının bilgilendirilmediğini, ödeme yapmadan...

      İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....

      İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya ihmal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Ayrıca, takip konusu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğine ilişkin şikayetin kamu düzeni ile ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple icra emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda, icranın geri bırakılması ve takibin iptali talebinin 7 günlük yasal süreye tabi olduğu, icra emrinin borçlu vekiline 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal 7 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 02/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

      Sayılı dosyasından başlatılan takibin iptali istemine ilişkindir. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/9067 sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklını,borçlu davacı hakkında Ermenek Aile Mahkemesinin 26/04/2017 gün ve 2016/300 esas,2017/146 karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra yoluyla takipte bulunduğu, borçlunun icra müdürlüğüne müracaat ederek itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin ilamlı takip olması nedeni ile itirazın reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK. nun 33/1.maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 33/1.maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir. Borçlunun icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına yaptığı ödemeler ise icra müdürlüğünce yapılacak hesap tablosunda değerlendirilecek bir husustur. İcra emri, 05.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, eldeki dava, 13.09.2019 tarihinde açılmıştır....

      Talep takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ödeme iddiası nedeni ile takibin iptaline ilişkindir. 2004 Sayılı İİK nun 71. maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. 6098 sayılı TBK nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. “ hükmü bulunur.Yine aynı yasanın 101. maddesi ise Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir....

      Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir (İİK m.71/1). Davacı borçlu takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödendiğini öne sürdüğüne göre başvurması gereken yer yukarıdaki yasa hükmüne göre icra mahkemesidir. Davacı borçlunun bu yönde bir başvurusunun olmadığı anlaşılmaktadır. Kesinleşmiş bir takipte alacağın varlığı ve miktarı çekişmeli olmadığına göre icra takibinin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemelere dayanan davacının talebinin İİK 72/1. maddesinde yazılı menfi tespit davası olarak kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. İİK m.72/1'e göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

      Hukuk Dairesinin 2020/2169 E. 2021/2261 K. sayılı ilamı doğrultusunda ve İİK 32. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına tüm hacizlerin kaldırılmasına; neticede itfa nedeniyle konusuz kaldığından 27.12.2017 sonrası yapılan icra işlemlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir. II....

        UYAP Entegrasyonu