Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 169/a maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazına ilişkindir. Tüm dosya kapsamından takibe ilk olarak Aliağa İcra Müdürlüğünün 2012/4303 esas sayılı dosyası ile başlandığı, davacı borçlunun itiraz ve şikayeti üzerine Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/82 E. - 2017/226 K. sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu kararın kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın İzmir 8. İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve 2020/7869 esas numarasını aldığı, gönderilen ödeme emrinin borçlu vekiline 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Takibe konu senet bono olup zamanaşımı süresi 3 yıldır. Davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden önce senet hakkında 3 yıldan fazla süre bir işlem yapılmamış olması halinde zamanaşımının gerçekleşmiş olduğu kabul edilmelidir....

İcra Müdürlüğünün 2009/7710 ve 2014/158 Eski esas sayılı dosyası) üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takibin kesinleşmesi sonrasında 3 yıldan fazla müddet zarfında takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek İİK'nun 71 ve 33/a maddeleri uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini istemiştir....

Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına istinaden icranın davacı yönünden geri bırakılmasına dair karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki istemin reddi de hukuka uygun değildir. Dolayısıyla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK'nun 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca ve fer'ilere yönelik itirazların (yukarıda açıklanan nedenlerle) ayrı ayrı süre aşımından reddine, davacının takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının kabulü ile, icranın davacı yönünden geri bırakılmasına, yasal şartları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı tarafın sair istinaf isteminin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurarak, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile hakkında başlatılan takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece; koşullar oluşmadığından bahisle zamanaşımı şikayeti reddedilmiştir....

    Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan 6102 sayılı TTK.nun 778/1- h. (6762 Sayılı TTK.nun 690.) göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK. nun 661/1. maddesi gereğince poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. Mahkeme kararında açıklandığı gibi takibin kesinleşmesi sonrasında 3 yılı aşan süre takibin işlemsiz kalması nedeni ile zaman aşımı gerçekleştiğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez. Yine dosyaya teminat olarak yatırılan paranın iadesi ise ancak teminatın yatırıldığı dosyadan talep edilebilir. Açıklamalar kapsamında davanın reddine ilişkin karar yerinde olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 3....

    Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.”Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitimi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK.'...

      Davacı yanın zamanaşımı şikayetlerinin incelenmesine geçilmiş olup tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde dava açılmış olmakla davacı yana ödeme emri 18/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği takibin niteliğinin 6 adet bonoya dayalı örnek no 10 niteliğinde kambiyo senedine dayalı takip niteliğinde olduğu ve davacı tarafça ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde dava açılmış olduğu dava ve itiraz tarihi itibari ile borçlu hakkında yapılan icra takibi kesinleşmediğinden, başvuru, İİKnun l68/5.maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğindedir takip dosyasında en son 10/07/2009 tarihinden yenileme tarihi olan 20/07/2020 tarihine kadar işlem yapılmadığı ve 3 yılı aşkın bir süre geçirildiği anlaşılmış olmakla bu halde TTK 749 ve devam maddeleri uyarınca senetlerin vade tarihleri ile takibin başlatılması tarihi gözetildiğinde zamanaşımı şikayetinin kabulü ile iik 169/a madde 2. fıkrası uyarınca takip öncesi zamanaşımı nedeni...

      O halde öncelikle davacının takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı iddiasına dayalı olarak bilirkişi marifetiyle tahrifat incelemesi yapılmalı, tahrifat iddiasının sabit olması ve bu tahrifatın senedin kambiyo vasfını ortadan kaldıracak nitelikte olması halinde başka bir araştırma yapılmasına gerek kalmayacağından takibin iptali cihetine gidilmeli, yapılacak tahrifat incelemesi sonucunda senedin kambiyo vasfının etkilenmediği ve takibin iptalinin gerekmediğinin anlaşılması halinde ise, davacının borca itirazlarından olan zamanaşımı itirazı diğer borca itiraz sebeplerine nazaran öncelikli olarak dikkate alınacağından, alacaklının zamanaşımı itirazına yönelik vaki kabulü gözetilerek takibin durdurulması yönünde hüküm kurulmak suretiyle karara bağlanmalıdır....

      Mahkeme kararında açıklandığı gibi takibin kesinleşmesi sonrasında 3 yılı aşan süre takibin işlemsiz kalması nedeni ile zaman aşımı gerçekleştiğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu