Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 22/04/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin Büyükçekmece 2....

    İcra mahkemesince davacı borçlular yönünden takibin iptaline karar verildiğine göre, icra müdürlüğünce bu iptal kararı doğrultusunda kararın kesinleşmesi beklenmeksizin dosyadaki hacizlerin kaldırılması gerektiği tabiidir. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İptaline karar verilen takip dosyası, münferiden ihtiyati haciz dosyası olmayıp, esas takibe geçilerek ve ödeme emri tebliği suretiyle takibin kesinleşmesinin sağlandığı esas takip dosyası olup, takip iptal edilmekte bu takiple ilgili konulan ihtiyati hacizlerin de mevcudiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Kaldı ki takibin iptali kararından önce ihtiyati hacizler kesin hacze dönüşmüştür. Bu nedenle davalının istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çeke dayalı olarak 28.12.2020 tarihinde takibe başlanmış olup, takibe dayanak çekin keşide tarihinin 23.02.2018 tarihi olduğu, 05.03.2018 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin ibraz süresinin sona ermesinden itibaren zamanaşımını süresinin işlemeye başlayacağı, çekte zamanaşımı süresinin TTK 778. maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun'un 749. maddesi gereğince 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı davacının zamanaşımı itirazı yerinde görülmediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı-alacaklı tarafça taşkın faiz talebinde bulunulmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının borca ve zamanaşımına yönelik itirazlarının ve çekin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Esasına kaydedildiğini, bunca zaman içerisinde icra dosyasında ilk kez haciz işleminin 2022 yılında yapıldığını, dolayısıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, zamanaşımı sebebiyle takibin iptaline karar verilmesi hukuka uygun olduğunu, davacının bu davasının yasal dayanağı olmadığını, icra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrinden de anlaşılacağı üzere takibin dayanağı 24.06.2003 tarihli cari hesap ekstresi olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme dolayısıyla da sözleşmede kararlaştırılmış bir faiz oranı olmadığını, davacı taraf takip açarken % 120 oran üzerinden avans faizi talep ettiğini, müvekkili buna itiraz etmediği için takip öncesi faiz kesinleşmişse de takip sonrası faiz için geçen yıllarda yeni yasal düzenlemelerle getirilen sınırlamaların ya da yeni faiz oranlarının takibe uygulanması gerekmekte olduğunu, işin hem özü yani müvekkilinin borcunu fazlasıyla ödemişliği hem de zamanaşımı itibariyle davacı tarafın haklı olduğu hiçbir yer olmadığını, icra hukuk mahkemesi...

        Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33/a maddesine göre süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). Somut olayda 28.01.2013 tarihinde başlatılan takipte kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri şikayetçi borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından, bu tarihten sonra şikayet tarihine kadar dosyasının işlemsiz bırakıldığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması talep edilmiştir. O halde, takipten sonra gerçekleşen zamanaşımı şikayeti süresiz olarak ileri sürülebileceğinden şikayetin TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 71 ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, söz konusu şikayet süreye tabi değildir....

            Bu durumda alacaklının Aydın İcra Müdürlüğünün 2017/26446 Esas sayılı dosyasında kendisi ve müşterek çocuk lehine takdir edilen takip sonrası aylık nafakaları da talep etmesi karşısında Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/24622 Esas sayılı takibine konu ettiği birikmiş ve takip sonrası nafakaların 2017/26446 Esas sayılı dosyasında takip sonrası aylık nafaka olarak talep edildiği açıktır. Diğer bir ifade ile alacaklı 2020/24622 Esas sayılı takibin konusu işlemiş ve işleyecek nafakaları 2017/26446 Esas sayılı dosya kapsamında takipten sonraki aylık nafaka talebi ile talep etmiş olup, bu durumda usul ekonomisi kuralları da gözetildiğinde ve bu takipten feragat edilmediği hususu da dikkate alındığında 2020/24622 Esas sayılı takibin mükerrer olduğu açıktır. İlamın kesinleşmesi ile tedbir nafakalarının iştirak ya da yoksulluk nafakasına dönüşmüş olması yeni bir takip yapılmasını gerektirmeyip kesinleşen ilamın ilk takip dosyasına sunularak bu şekilde tahsilinin talep edilmesi mümkündür....

            İcra Müdürlüğünün 2019/4479 Esas sayılı dosyası ile dava dışı düzenleyen İnci Deri lehtarı şikayetçi şirket olan bonolara bağlı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu bonolarda lehtar ciranta olduğunu, alacaklının senet üzerinde yetkili hamil olmadan takip başlatmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca takip konusu bonolarda zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra takip işlemlerinin yapılmadığını ve 1 yıllık sürenin aşıldığını belirterek takibin iptalini, takip dosyasında takip sonrası zaman aşımı sebebi ile takibin geri bırakılmasını, alacaklının hamil olmadığı bir senede bağlı olarak takip başlatmadaki ağır kusuru ve kötü niyeti sebebi ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir. III....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takip dosyası incelendiğinde; 30.08.2011 keşide tarihli çeke dayalı olarak birden fazla borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, örnek 10 ödeme emrinin şikayetçi borçlu ...'...

                Bu nedenle 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03/02/2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır. İbraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlaşılmakla davacı yönünden takibin kesinleşmesi sonrasında 06/02/2014 tarihinden itibaren 6 aylık süre zarfında bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından 6 aylık zamanaşımının dolduğuna kanaat getirilmiş ve davacı yönünden icranın geri bırakılmasına " karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu