İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde bildirdiği hususları tekrar etmiş, ayrıca işin aciliyeti nedeniyle şikayetin karara bağlanmasını talep etmelerine rağmen satış yapılmasından 1 gün sonra şikayet hakkında karar verildiğini, İİK'nun 149/a maddesinin takibin iptaline yönelik şikayetler hakkında verilen kararların istinafında uygulanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkili TEB A.Ş.'ne verilen 29/03/2011 tanzim, 11/07/2016 vade tarihli 6.500.000,00TL bedelli 1 adet bononun ödenmemesi üzerine Mersin 5. İcra Dairesinin 2016/9353 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, Mersin 6. İcra Dairesinin 2016/11306 esas sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın İİK'nun 46 ve 167....
İcra Müdürlüğünün 2018/15903 Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, borçlunun bu dosyadaki şikayetin yanı sıra aynı rehin açığı belgesinin iptaline yönelik İstanbul ... 16....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip alacaklısı ile takibe konu bonoda lehdar olarak gözüken kişinin isimlerinin birbirinden farklı olduğu gerekli kontrolün icra memurunca da yapılmayarak, kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığından bahisle takibin iptali talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde takibin iptaline yönelik şikayet olarak nitelendirilerek,şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren...
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptaline ilişkin şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin şikayetçi borçlular yönünden iptaline karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına ve şikayet olunanın beyanına göre; borçlunun 11/10/2012 tarihinde itirazda bulundukları ve bu tarihi itibariyle öğrenmenin gerçekliştiği ve takibin kesinleştiğinin savunulduğu ancak bunun tebliğ işlemi sayılmayacağı bu nedenle şikayetin haklı olduğundan bahisle sıra cetvelleriin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin aşağıdaki ben dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dosya kapsamından şikayetçinin ihtiyati haciz ve takip tarihinin 04.10.2012, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ise 05.12.2012 olduğu anlaşılmaktadır. Şikayet olunanın ise ihtiyati haciz ve takip tarihinin 04.10.2012 olduğu sabittir....
Karar sayılı kararı ile icra emrinin iptaline karar verildiğini ancak icra emrinin iptal edilmesinin takibin iptali anlamına gelmediğini açıklayarak, Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyasındaki takibin mükerrer olması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklılar vekili, takibin mükerrer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Adana 13. İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı takip dosyasının şikayet tarihinden sonra alacaklının talebi ile işlemden kaldırıldığı gerekçesi ile şikayetinin reddine, yargılama masraflarının şikayetçi borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, takip konusu alacak için iş bu takip tarihinden önce Adana 13.İcra Müdürlüğü'nün ....Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı ve şikayetle icra emrinin iptal edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
İcra Mahkemesi'nce, kira alacakları ve faizine yönelik takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, eda hükmü içeren vekalet ücreti ve yargılama giderini de kapsayacak şekilde tüm takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/135 esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili ile birlikte garameye sokulan şikayet olunanların hacizlerinin geçerli bir haciz olmadığını, şikayet olunanların talep ettiği kamu borcunun borçlu N.. A..'ın değil müdürü olduğu C... Ltd. Şti.'nin borcu olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 6183 Sayılı Yasa'nın 35. maddesine göre borçlu şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı yönünden şirket yöneticilerinin mal varlığına başvurulabileceği, bunun için şirket ortağı veya yetkilisi aleyhine 6183 Sayılı Yasanın 54. maddesi gereğince takip yapılarak takibin kesinleştirilmesi gerektiği, şikayete konu sıra cetvelinde 7. sırada bulunan şikayet olunan SGK Bağcılar İl Müdürlüğü'nce dava dışı borçlu ve aynı zamanda C.... Ltd. Şti.'nin müdürü olan N.....
Şti'nin icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayet nedenlerinin yanı sıra, hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğini, ipotek limitinin aşıldığını ve icra emri tebliğ edilmeksizin satış yapıldığını ileri sürerek takibin iptaline ve 2.12.2021 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince, ihalenin feshi yönüyle inceleme yapılarak şikayetin reddi ile ihale bedelinin % 2'si oranında para cezasına hükmedildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, ihalenin feshi şikayetinin kabulü ile 2.12.2021 tarihli ihalenin feshine, hesap kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmediğinden icra emrinin iptaline, İİK'nın 150/e maddesi gereğince takibin düşürülmesine ilişkin talebin ve limit ipoteğini aşar şekilde takip başlatıldığına yönelik şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1) Alacaklının ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların...
Mahkemece, ilamda her bir borçludan 3847.66 TL'nin işlemiş faiziyle tahsiline karar verildiği, icra emrinde ise müşterek-müteselsil tahsil talebinde bulunulduğu ve her borçlu için ayrı ayrı takip yapılması gerektiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra emrinin takip talebine ve takip dayanağı olan ilama uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Buna yönelik şikayet ilama aykırılık niteliğinde olup süresiz olarak ileri sürülebilir. Somut olayda; takip dayanağı ilamda ... davalı olup, davalıların her birinden ayrı ayrı 3847.66 TL'nin işlemiş faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ise davalıların müşterek-müteselsilen sorumluluklarına karar verilmiştir....