Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalılar aleyhine yapılan icra takibinde borçlu davalıların faiz oranına itiraz ettiklerini ve kısmi ödeme yaptıkları iddiasında bulunduklarını, davalılarca ihtarname tarihinden sonra yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını, keza borçluların imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesi'ne uygun olarak icra takibinde %99 temerrüt faizinin uygulandığını,faize yapılan itirazın varit olmadığını beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalılara %40'dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka vekili, dava dışı şirket ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının kefil sıfatı ile imzaladığını toplam 372.625,04 TL alacağın tahsili için girişilen icra takibinin 39,612.46 TL'lik kısmına davalının itiraz ettğini, bu yöndeki itiraz ile faize ve faiz oranına yönelik itirazların yerinde olmadığını ileri sürerek müvekkili banka alacağının 16.02.2009 tarihi itibari ile 372.625,04 TL olduğunun tespiti ile itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle, faize faiz yürütülmeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır. Somut olayda, talep olunmadığı halde icra inkar tazminatının kabulü doğru değildir. Kaldı ki, icra inkar tazminatının koşulları da gerçekleşmemiştir. Bu sebeple icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. ve 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        Mahkemece, benimsenen 11.07.2009 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 2.968,14.-TL borçlu olduğunun belirlendiği, ancak davalının icra takibindeki itiraz dilekçesinde faize açıkça itiraz etmediği, bu nedenle işlemiş faiz istemi yönünden talebin kabulü gerektiği gerekçesiyle davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin 2.968,14.-TL asıl alacak, 165,07.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.133,21....

          Mahkemece hükme esas alınan 6.1.2004 tarihli bilirkişi raporunda davalının itiraz ettiği kısım dışındaki takibe konu olan dosya borcunun tamamen ödenmiş olduğu davalının itiraz sebebi ile takibi duran kısım için 1.277.778.471 Tl.lık gecikme zammı temerrüt faizi ve bunlara ait KDV hesaplandığı anlaşılmıştır. İhtilaf konusu gecikme zammına ilişkindir. Gecikme zammı faiz niteliğindedir. Mahkemece faize faiz yürütülecek şekilde sadece “itirazın iptaline, takibin devamına” denilerek hüküm tesisi BK. 104/son maddesine aykırı olup doğru değildir. 1.228.951.932 Tl.ye itirazın iptali ile bu miktara faiz yürütülmeden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. 438/7 maddesi gereğidir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı, davalı tarafça teslim edilen mallar nedeniyle düzenlenen faturalara istinaden yaptıkları icra takibinin, davalı tarafın 9.540 TL ana alacak bedelinin dışındaki kısmına ve faize itiraz etmesi nedeniyle durduğunu bildirerek, itirazın iptaline, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              Oto Servis ve Ticaret A.Ş. tarafından 16/05/2013 tarihinde ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/12027 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, vekalet ücretine, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/12027 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... 19. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 01/10/2013 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ...da olduğundan ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle, yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının ... ilçesinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ......

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

                  İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh HukukMahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, itiraz dilekçelerini tekrar ettiklerini, ödeme emrinin yasaya uygun düzenlenmediğini, faize faiz yürütüldüğünü, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu