Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait evin dış sıvasından dökülen mozaikler nedeniyle müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araçta hasar meydana geldiğini, sigortalıya ödenen 4.261,29 TL.nin tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 3.537,78 TL için itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali KARAR Şikayete konu, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasının aslının veya onaylı örneğinin gönderilmesi için GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile davalının ...İcra Müdürlüğü’nün 2011/1956 sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 5.186,25 TL’lik kısmının iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/17830 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya 24/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının takibe 06/01/2014 tarihinde yasal süresi geçtikten sonra itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanunu 62. Maddesinin birinci fıkrasına göre, genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde borçluya gönderilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz etmesi halinde takibin duracağı belirtilmektedir. Şu halde, eldeki itirazın iptali davasına konu olan icra takibi itirazının süresinde yapılmamış ve takibin durduğuna dair karar olmaması sebebiyle kanunen duran bir takipten söz edilemeyecektir. Davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortaklık sıfatının 23.11.2006 tarihinde sona erdiği, 18.02.2007 tarihli genel kurulda geri ödemelerin üç yılı geçmemek üzere ertelenmesi yönünde karar alındığı, alacağın muaccel olduğu tarih ile takibin yapıldığı tarih arasında üç yıldan fazla bir zaman geçtiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.329,89 TL aidat alacağı ve 1.762,13 TL faizi yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan %40 oranında inkar tazminatının davalıdan tahisiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, icra dosyasındaki son işlem tarihinin 11/01/2018 olup 2 yıldan fazla süredir hiçbir haciz işlemi yapmadığını belirterek takibin iptalini istemiş olup davacının başvuru tarihi itibariyle takibin kesinleştiği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun başvurusunun, İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir....

            Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davalarının koşullarından olup, takip yetkili icra dairesinde yapılmazsa ve ayrıca borçluya ödeme emri gönderilmezse dava şartının yerine getirildiğinden söz edilemeyecektir. Yukarıda da değinildiği gibi, yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davalarının koşullarından olup, bu halde ise takip yetkili icra dairesinde yapılmayıp, yetkili icra dairesinden davalı tarafa gönderilmiş bir ödeme emri söz konusu olmadığından dava şartının gerçekleşmediği kanaatine varılmış, davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Takip tarihinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce borcun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın kısmi ödeme nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir. Takip konusu borcun takipten sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce ödenmesi borçluyu temerrütten kurtarmakla birlikte itiraz sonucu takip tamamen durmuş olduğundan ve İİK'nın 15/1 nci ve 59/1 nci madde hükümleri gereğince takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden borçlu sorumlu olacağından; davacı alacaklının, takip masrafları, icra giderleri, vekalet ücreti, faiz vb. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Buna göre, mahkemece; itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülmeyen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir....

                Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda vekalet ücretine hükmedilmediğini, mahkemece, takibin niteliğinin, konkordato kararı ve mühletin başlangıcı hususlarının incelendiğini ve bir yargılama yapıldığını, bu itibarla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığını belirterek, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılarak düzeltilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. 71/1. maddeleri uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede konkordato tedbir kararı (geçici mühlet) nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca borçlu, "takibin kesinleşmesinden sonraki devrede" borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. İzmir 12....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili davalı borçlu ... Et Süt Zirai Gıda Ent. Tes. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendine ait taşınmazı diğer davalı ...’na devrettiklerini beyan ile davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı ve takibin kesinleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu