Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin müşterek borçlu vefat etmeden kesinleştiği ve takibe karşı İİK 71 maddesi gereğince itiraz haklarının bulunmadığını, ancak gönderilen muhtıraya karşı mirası reddetmeleri gerekçesiyle itiraz haklarının bulunduğunu, fakat muhtıranın tebliğinden sonra mirasın reddi davasının açıldığını, mirasın reddi davalarının, 05/05/2015 tarihinde verilen karar ile terekenin borca batık olduğunun tespit edildiğini, konu takibin %15 oranında teminat yatırılması halinde dava sonuna kadar davacı T1 maaş haczi kararının tedbiren durdurulmasına 04/09/2013 tarihinde karar verildiğini, 18/03/2013 tarihli müzekkere ile icra müdürlüğüne bilgi verildiğini, davalı tarafça ara kararına rağmen 09/10/2013 tarihinde ilk kesinti yaptığını, kesinti yapılmadan mirasın hükmen reddi davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, mirasın reddi müessesesinin HMK'nın 605/2 maddesinde işlendiğini, aynı yasanın 611. maddesinde ise mirasın reddi ile mirasçılık sıfatının...

Alacaklı tarafından muris hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun bir kısım mirasçıları olan davacılar icra mahkemesine başvurularında, sair sebepler ile birlikte mirasın reddedildiğini, terekenin borca batık olduğuna ileri sürerek takibin iptalini de talep etmişler, mahkemece yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmekle birlikte karar gerekçesinde bu iddia incelenmemiştir. Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....

Borçlular vekili tarafından 18/10/2019 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak mirasın reddi kararı gereği müvekkiller aleyhine yapılan takibin ve işlemlerin durdurulması talep edilmiş, icra müdürlüğünce dava konusu olan 18/10/2019 tarihli kararda borçlulardan İmdat Sakal hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlu T1 hakkındaki takibin ise ödeme emrinin 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın yasal süresi içerisinde olmadığı belirtilmek suretiyle takibin devamına karar verilmiştir. İİK 53.maddeye göre; terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber 3 gün içinde takibin geri bırakılacağı mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunda belirlenen müddetler geçinceye kadar takibin geri kalacağı hususu belirtilmiştir....

Davalılar ... vekili, mirasın hükmen reddini ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mirasın hükmen reddine ve bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, haksız fiil nedeni ile rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kazada müvekkili tarafından ödenen tedavi giderinin araç sürücüsünün mirasçılarından tahsili talep edilmiş, bir kısım mirasçılar tarafından yargılama sırasında mirasın hükmen reddi talep edilmiştir. Mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde olup olmadığı gibi mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda hiçbir araştırma yapılmaksızın karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

    Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Somut olayda, muris ...'in takipten önce 13.01.2010 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 12.01.2012 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 19.06.2012, 06.03.2012 ve 22.03.2012 tarihlerinde tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra 28.06.2012 tarihinde açıldığı, ...1....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/287 Esas 2022/330 Karar sayılı kararı ile reddi miras kararının kabul edildiğini, bu karar ile birlikte İcra Müdürlüğü'ne takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması için başvuruda bulunduğunu, icra müdürlüğü'nce 05/05/2022 tarihli kararı ile talebinin reddedildiğini, aynı İcra Müdürü tarafından hakkında başlatılan Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2022/2424 sayılı icra takip dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra alınan mirasın reddi kararı sebebiyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebinin kabul edildiğini ve hacizlerin kaldırıldığını, bu nedenlerle İcra Müdürlüğü'nün 05/05/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Davacının şikayetinin reddine,..." şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.11.2022 tarihli, 2022/5299 E, 2022/12102 K. Sayılı içtihadı). Bu sebeple, ilk derece mahkemesince süresiz şikayete tabi olması sebebiyle davanın kabulü ile mirasın reddi yönünde hüküm tesisi yerindedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 1....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtayın kesinleşmiş ilamları ve Hukuk Genel Kurulunun kararları ile de sabit olduğu üzere kesinleşen borç yönünden icra müdürlüğünce takibin durdurulması ve iptaline karar verilmesi yetkisi bulunamayacağından borçlu asilin itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca banka aleyhine masraf ve vekalet ücreti takdir edilmesinin yanlış olduğunu, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, mirasın hükmen reddi nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir....

      Ltd Şti, kefil müteveffa ... mirasçıları ..., ... ve ...' a karşı 1.473.624,33TL alacak yönünden açıldığı, davalı vekillerince 04/05/2017 tarihinde başlatılan takibe itiraz edildiği ve İcra Müdürlüğünce 04/05/2017 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. ....Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esas - ... Karar sayılı ilamı incelendiğinde; ... tarafından intikal eden mirasın ... ve ...tarafından mirasın rededildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. ....Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esas- ... Karar sayılı ilamı incelendiğinde; ... tarafından intikal eden mirasın ... tarafından mirasın rededildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin yasal mirasçısı olan davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının açtığı dava sonucu verilen reddi miras kararının kesinleşmemiş olmasının davacının borçtan sorumluluğunun devamına sebebiyet vereceğini, bu durumun öğreti ve içtihatlarla sabit olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddedildiğine ilişkin icra dairesine mahkeme kararı sunulmadığını, ödeme emrinin iptaline karar verilmemesi gerektiğinin içtihatlarla da sabit olduğunu, tüm bu sebeplerin yanı sıra mirasın reddi ile icra takibi yapılamayacağı hususunun borca itiraz niteliğinde olup olmadığı, İcra ve İflas Kanunu madde 62/1 gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede mirasın reddi kararının veya mirasın reddi için dava açıldığının icra dairesine bildirilmemesi halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dairesine sunulup sunulmayacağı ve icra takibinin iptal edilip edilmemesinin Yerleşik İçtihatlar ve doktrinde sıklıkla görüş belirtilen...

        UYAP Entegrasyonu