Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içerisinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de; bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Mirasın reddine ilişkin ilamın takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde borçluların talebi borca itiraz olarak nitelendirilemez. Mirasçılar süresiz şikayet yolu ile şikayetlerini ileri sürebilirler. (Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 karar-ı ) Bununla birlikte, İİK'nun 53. maddesine göre; icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması halinde borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır....

Sulh Mahkemesi'nin 2020/510 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddi davası açmıştır. Konya 1. Sulh Mahkemesi 04/05/2020 tarih ve 2020/510 Esas, 2020/529 Karar sayılı kararı ile davacının murisi Celal Korkmaz'ın mirasını reddettiğinin tespitine karar verilmiş, bu karar 02/09/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı mirası reddettiğinden borçlu mirasçısı Celal korkmaz'ın borcundan dolayı hakkında takip yapılamayacağından bahisle takibin iptali, taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılması ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı mirasın reddi kararına istinaden takibin ve hacizlerin iptalini talep etmiştir....

Mirasçılar Ömer, Göktürk ve T5 26.05.2016 tarihinde mirasın gerçek reddi için başvurmuş olup İskenderun 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.07.2018 tarih ve 2016/559 E. 2018/675 K. sayılı kararı ile mirası reddettiklerinin tesciline karar verildiği, bu kararın18.12.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine, dava tarihinde velayet altında bulunan T1 vasisi tarafından 27.12.2016 tarihinde mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talep edilmiş olup bu şikayet İskenderun İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/904 E. sayısına kaydedilmiştir. Yine mirasçılar Göktürk ve Mahmut Özer’e velayeten T6 tarafından verilen vekaletname ile 27.12.2016 tarihinde Göktürk ve Mahmut Özer adına mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talep edilmiş olup bu şikayet İskenderun İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/905 E. sayısına kaydedilmiştir....

Bu durumda, davacı borçluların mirasın reddi nedeniyle takibin iptaline yönelik talebi, borca itiraz niteliğinde olup, davacı borçluların mirası reddettiklerine dair mahkeme kararı kesinleşmiş olduğundan borca itirazın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalı vekilinin yargılama aşamasında davaya karşı koyduğu, davacıların mirasın reddi kararı ile takibin şekli itibariyle icra mahkemesine borca itirazda bulunmakta hukuki yararının bulunduğu, mirasın reddi kararının icra müdürlüğüne sunulması ve müdürlükçe kabulünün takibin şekli itibariyle bir etkisinin olmayacağı anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur....

Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Somut olayda, muris...'nın takipten önce 29.01.2011 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 14.4.2011 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 02.5.2011 ve 14.6.2011 tarihlerinde tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra 01.02.2012 tarihinde açıldığı, 03.06.2013 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın 02.7.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....

    Sayılı dosyası ile mirası reddettiklerini beyan ederek mirasın reddi davası açtıklarını ve 3 aylık yasal süre içinde oldukları için ödeme emirlerine itiraz etmediklerini, bunun üzerine takibin kesinleştiğini tapu ve araçlarına haciz geldiğini, müvekkillerinin bu nedenle mağdur olduğunu, yapılan icra işlemlerinin kanuna aykırı olduğunu, yasada tanımlanan 3 aylık mirasın reddi süresi içinde mirasçıların aleyhine takip yapılamayacağını beyanla, T2 T1 ve T3 hakkında devam eden takibin öncelikle durdurulmasını ve nihayetinde takibin iptali ile hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibine konu borcun ödendiğini ve davanın konusuz kaldığını ancak mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu şikayetin süresinde yapılmadığını beyanla, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, Balıkesir 4....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve 2017/1530 Esas 2020/514 Karar sayılı kararıyla şikayetçi T1 yönünden terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verildiği ve bu kararın 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayetçi tarafından açılan davada, mirasın hükmen reddine ilişkin kararının, takibin kesinleşmesinden sonra 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği, bu durumda da mirasın hükmen reddinin tespitine dair ilama istinaden süresiz şikayet yoluyla takibin iptalinin talep edilebileceği açıktır....

    Mahkemece iddia, kredi kartı üyelik sözleşmesi, veraset ilamı, hesap kat ihtarı, icra dosyası, davalıların icra takibine itirazlarında mirası reddettiklerine ilişkin beyanlarına rağmen mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı ibraz etmediklerinden murisin borcundan sorumlu olmaları, tamerrüt tarihinin takip tarihi olması, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre, davalıların itirazının 1.265.29 YTL yönünden iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan 377.25 YTL icra inkar tazminatının davalı yandan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar mirasın reddi davası açtıklarını, davanın halen devam ettiğini ve sonucunun bu davayı etkileyeceğini belirterek temyiz dilekçesinde mirasın reddi davasının numarasını bildirmişlerdir. Mahkemece mirasın reddine ilişkin o davanın sonucu beklenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      tarihli ödeme emri iptal edilmekle, davacılar T1 ve T3 28/02/2019 tarihli ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ve mirasın reddi nedeniyle takibin iptali istemleri bu aşamada konusuz kaldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.09.2019 tarih ve 2019/194- 124 esas-karar sayılı ilamı ile mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğini, bu nedenle yapılan takibin iptalinin gerektiğini belirtip, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından icra dosyasına mirasın reddi kararı sunulduktan sonra takibin durduğunu ayrıca müvekkili banka tarafından açılmış mirasın reddinin iptali davasının da olmadığını, davacıların iş bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; sübut bulan davanın kabulü ile mirası red nedeni ile davacılar yönünden takibin iptaline, dair karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu