İcra Müdürlüğünün 2012/1562 Esas sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, icra takip dosyasında yer alan borçtan açılan mirasın hükmen reddi davası nedeniyle sorumlu olmadığını belirterek takibin iptali ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/55 esas sayılı dosyasıyla araçta meydana gelen maddi zararın tazmini amacıyla davacının murisi aleyhinde maddi tazminat talepli olarak dava açıldığını, yargılama aşamasında davacının murisinin vefat etmesi nedeniyle davacı ve dava dışı diğer mirasçıların davaya usulüne uygun olarak dahil edildiğini, maddi tazminat talebinin ilgili mahkemece kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; kesinleşmiş mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı bulunmadığı, her davanın açıldığı tarih ve şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, davalılar aleyhinde ...2 ....
Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....
Mahkemece davalının murisin borcundan müteselsilen sorumlu olduğu, 5464 sayılı Yasa uyarınca bankaya müracaatının bulunmadığı, itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Halil Kont, davacı bankaya borçlu Hüseyin Kont’ un mirasçısı olması nedeniyle murisin borcundan dolayı takibe geçilmiştir. Davalı Şişli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/943 sayılı dosyada mirasın hükmen reddi talebinde bulunulduğunu belirten belgeleri temyiz dilekçeleri ile sunmuştur. Mirasın reddi halinde mirasçı murisin borcundan sorumlu tutulamayacağından mirasın reddi ile ilgili talebin sonucu beklenmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, eldeki dava ile tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itrazın iptali isteminde karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davalı ...'ın vefat etmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, mirasçıların mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkemece bu yönde araştırma yapılarak dahili davalılar yönünden davanın mirasın hükmen reddi nedeniyle reddine karar verilmiş, dahili davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davanın niteliği gereği davalının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurulduğunda mahkemece, mirasın hükmen reddi nedeniyle davanın reddine karar verilen dahili davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Davalı ... yargılama sırasında mirasın terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddini talep edilmiştir. Mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmaksızın karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir. Mahkemece mirasın hükmen reddini talep eden mirasçı ... yönünden mirasın hükmen reddi şartlarının varlığı konusunda gerekli araştırmaların yapılarak hasıl olacak sonuca göre, mirasın reddini talep etmeyen mirasçı Hayriye yönünden ise işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir....
Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....
Hukuk Dairesince de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar. Somut olayda murisin takipten önce 16/08/2016 tarihinde öldüğü ve mirası ret süresi geçmeden önce 08/09/2016 tarihinde mirasçı davacı hakkında takip başlatıldığı, mirasın reddine ilişkin talebin 01/08/2017 tarihinde yapıldığı, İskenderun 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/77 esas sayılı dosyası ile mirasın reddinin iptali davası açıldığını, mirasın reddinin iptali davasının sonucu eldeki davayı da etkileyeceğini, mirasın reddinin iptaline karar verildiği halde davacılar yeniden borçlu sıfatına haiz olacağından yerel mahkeme kararı istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak mirasın reddinin iptali davasının sonucu beklenmesi gerektiğini, davacılar, murisin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla pek çok muvazaalı işlemler yaptıklarını, davacılar, murisin mirasını reddetmiş olsalar dahi muris hakkındaki icra takibi 09/11/2020 tarihinde başlatıldığını, davacılar ise mirasın reddi davasını söz konusu takip açıldıktan yaklaşık 8 gün sonra 17/11/2020 tarihinde açtıklarını, takip tarihinden önce kesinleşmiş bir mirasın reddi kararı bulunmadığını, davacılar tamamen murisin alacaklılarını mağdur etmek ve borçlarından kurtulmak için böyle bir yola başvurduklarını, işbu nedenle davacıların sadece takibi durdurmak adına yapmış olduğu şikayetlerinin...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1386 Esas, 2019/474 Karar sayılı ilamının gerekçesine göre mirasın reddi davasının süresinde açılmadığı ancak kısa karar ile gerekçe çelişemeyeceğinden mahkemece kabulüne karar verildiğini, bu kararın kaldırılması için yargılamanın yenilenmesini istediklerini, bu sebeple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. Adana 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1433 KARAR NO : 2022/2888 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAHÇE (İCRA HUKUK) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2021 NUMARASI : 2020/10 ESAS 2021/6 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Bahçe ( İcra Hukuk ) Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/02/2021 tarih 2020/10 esas 2021/6 karar sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Bahçe İcra Dairesinin 2014/560 esas sayılı dosyası müvekkillerinin babası olan muris Mehmet Emek'in borcu nedeniyle başlatılan icra takibinde, T1 ile T2 08/12/2017 tarihinde gönderilen muhtıraya mirasın reddi davaları açılmış olması ve bu davaların devam ediyor olması nedeniyle müvekkilleri tarafından ayrı ayrı itiraz edildiğini, müvekkilleri tarafından açılan mirasın reddi davalarının kabul edilerek kesinleştiğini...