Dava; davacının Kuruma borcu olmadığının tespitiyle, ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, bozma ilâmı sonrasında yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davacı aleyhine davalı kurumca gerçekleştirilen 2013/11723 takip nolu ödeme emrine konu yapılan toplam 5.089,29 TL borcunun 4.325,90 TL lik kısmının iptali ile davacının ödeme emrine konu takibin 763,39 TL'sini ödemesi gerektiğinin tespitine, davacı aleyhine davalı kurumca gerçekleştirilen 2013/11724 takip nolu ödeme emrine konu yapılan toplam 455,76 TL borcunun 387,40 TL lik kısmının iptali ile davacının ödeme emrine konu takibin 68,36 TL sini ödemesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar...
Somut olayda, davacı hakkında haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibe itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği, 30 günlük ödeme süresi içerisinde borcun ödenmediği, bu nedenle Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/239 Esas, 2018/700 Karar sayılı kararı ile davacının taşınmazdan tahliyesine karar verildiği anlaşılmış olup davacının ileri sürdüğü hususların takibin şekline göre süresi içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden davacının yukarıda belirtilen icra takip dosyası ile hakkında başlatılan takibe karşı icra dairesine süresi içerisinde itirazlarını bildirmediğinden ve dolayısı ile takip kesinleştiğinden, ödeme iddiasına dayanılarak takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurulamaz....
Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin ticari merkezinin bulunduğu Üsküdar İcra Müdürlükleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibinin yapıldığı ve ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiği 16.04.2007 tarihi itibarıyle müvekkili şirketin cari hesaplarında davacıya karşı bir borcu görünmediğini, davacının alacağına dayanak yaptığı faturayı ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle müvekkiline tebliğ ve/veya teslim etmediğini, bu nedenle takibe haklı olarak itiraz edildiğini, takibin yapıldığı tarih itibariyle borcu olmayan müvekkilinin, takibe haklı olarak itiraz etmiş olmasından sonraki bir aşamada, takip konusu faturanın kendisine teslim edilmesinden sonra fatura bedelini ödemiş olmasının, aleyhine yapılan takibi ve davacının bu takip ile ilgili masraf ve vekalet ücreti talebini haklı göstermeyeceğini, icra inkar tazminatının koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Sayılı ilamı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, kararın istinaf aşamasında olduğunu, davacının anılan sitede bir dönem yöneticilik yaptığını, davacının kuruma borçlu olmadığını, davaya konu ödeme emri ve takibin iptali gerektiğini ileri sürerek; davalı kurum tarafından davacı hakkında başlatılan takibin ve 2019/11641 numaralı ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; kurum işleminin yasa ve mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/985 E. - 2015/17 K. sayılı ve 07.01.2015 tarihli kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davacının bu arada itirazın iptali talebi ile 26.01.2015 tarihinde eldeki davayı açtığı, ancak icra hukuk mahkemesince ödeme emrinin iptaline ilişkin kararından sonra dava tarihine kadar davalıya yeni bir ödeme emrinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İcra hukuk mahkemesinin ödeme emrinin iptaline ilişkin kararından sonra davalıya dava tarihine kadar yeni bir ödeme emri çıkartılmadığı ve dolayısıyla usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davası koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı, davacı banka tarafından dava konusu takipte gönderilen ilk ödeme emrinin iptali için İcra Hukuk Mahkemesine başvurduğunu, dava sonunda takip konusu ödeme emrinin iptal edildiğini yeni düzenlenen ödeme emrine ise itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan inceleme neticesinde isabetli olarak; “Davacı tarafından davalı hakkında yapılan İzmir 7....
-YTL.lik kısmını ödeme emrinin tebliğinden önce, bakiye 464.41.-YTL.nin ise ödeme emrinin tebliğinden sonra ödediği, takibin konusuz kaldığı, ancak davalının takibe geçilmesine sebebiyet verdiği ve alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, icra vekalet ücreti ve masraflar yönünden davalının itirazının iptaline, takibin devamına, 465.41.-YTL. üzerinden davalının % 40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
İİK'nun 150/e maddesinde; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren 6 ay içinde, taşınmaz rehninin satışını da aynı tarihten itibaren 1 yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer" hükmü yer almaktadır. Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte, ödeme emrine itiraz halinde, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine (m 68-68/a) veya itirazın iptali için genel mahkemeye (m.67) başvurulması tarihinden, icra mahkemesinin itirazın kaldırılması kararının veya genel mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçen zaman, bu altı ay veya bir yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilmez (Kuru, Baki İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.Baskı, Ankara 2013, s.1021)....
Mahkemece İİK'nun 8/a maddesi dayanak gösterilerek kamu düzeni gerekçesi ile resen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi yasal olarak zorunludur. Ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesi zorunlu ise de takip talebine aykırı olarak düzenlenen icra emrinin iptali istenilmemiştir. Borçlunun itiraz ve şikayet nedenleri konusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde şikayet konusu yapılmayan bir husus nedeniyle ödeme emrinin iptali isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2011/632 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının 28/02/2011 tarihinde ve haricen bankaya kısmi bir ödeme yaptığını, akabinde ise davalının Elazığ İcra Hukuk Mahkemesi’ne takibin iptali davası açtığını ve yapılan yargılama sonunda ise icra emrinin iptaline dair karar verildiğini, icra emrinin iptali kararının kesinleşmesi üzerine 28/02/2014 tarihinde davalı borçluya talepleri üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini ancak davalının başlatılan bu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı bankaya borcunu peşin olarak ve fazla faizi ile ödemek zorunda kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....