Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ya 03.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının borçlu ... yönüyle takibin kesinleştiğini belirterek haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle haciz talebinin reddedildiği, vaki şikayet üzerine mahkemenin icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. İcra müdürünün ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığını tespit ve takdir yetkisi borçlu tarafından şikayet yoluna başvurulduğu takdirde icra mahkemesine ait olup, icra müdürünün böyle bir yetkisi yoktur. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu şirketin, yetkisiz icra dairesinde takibin yapıldığı ve iflasın ertelenmesine ilişkin davada tedbir kararı verildiğini belirterek takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

        nin 2021/4045 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, bu uygulamanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, faiz şikayeti incelenirken aynı mahiyette inceleme ile karşı dava konusu aşkın zararın belirlenmesinin mahkemeye yük getirmeyeceğini, faiz tartışmalarının anlamsız olduğunu, bu sebeple TBK'nın 122/2. maddesi gereği işlem yapılması gerektiğini belirterek tefrik olunan istinaftaki davanın bu dava ile birleştirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı/borçlunun başvurusu, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti olup, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile karşı dava açtığını belirtip, karşı dava olarak alacaklarının değer kaybının TBK'nın 122/2. maddesi uyarınca belirlenerek takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusunda, davacının şikayeti bakımından verilen karara yönelik bir istinaf sebep ve gerekçesi göstermemiştir. Davalının istinafı, karşı davanın tefrik edilmesinin hatalı olduğu nedenine dayalıdır....

        Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, 103 davetiye tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti incelenmeden haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi isabetsiz olduğundan resen bakılan sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Resen bakılan sebeplerle HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince Kocaeli 1....

        İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz olması nedeni ile tebliğ tarihinin takibe mutali olunan 24/04/2022 tarihi olarak kabulü ile usule aykırı olarak tebliğe çıkarılan ödeme emri tebligatı ile takibin iptaline, takibe muttali olunan tarihin 24/04/2022 olmakla icra dosyasına vaki itirazının süresinde olduğu nazara alınarak itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasından şimdiye kadar konulan hacizlerin kaldırılmasına icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği kabul edildiğine göre, İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, sadece muteriz borçlu yönünden takibin durdurulması gerekirken diğer borçluları da kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet aslının icra kasasına alınmamış ise ödeme emrinin iptali talepleri haklı iken bu itirazlarının dikkate alınmadığını, ayrıca İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, mükerrerlik sebebi ile takibin iptali gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

          durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir....

          İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2020/8734 Esas sayılı dosyasıyla davacıların murisi hakkında başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu