Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21/06/2017 tarih ve 2017/326-2017/681 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, davaya konu senedin 3 ayrı icra müdürlüğünden takibe konulduğunu, kambiyo niteliği taşımamasına rağmen 3. İcra Müdürlüğünün 2015/30451 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takibe konulan senet için 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/732 esas sayılı dosyasında lehlerine takibin iptaline karar verildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın 21/06/2016 tarihinde mahkemece verilen ihtiyati haciz kararını ilamsız takibe koyduğunu, aynı senede dayalı olarak 13....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında başlattıklarını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurduğunu belirterek itirazın kaldırılmasını ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, "... Mahkememizce dosyanın yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından Erzurum 1. İcra Müdürlüğünün 2021/4935 Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafın işbu dava ile davalının itirazının kaldırılmasını talep etmiş olup mahkememizce takibe konu edilen senedin altındaki imzanın davalı yanca inkar edilmiyor oluşu karşısında usulünce ödeme yapıldığı iddiası da bulunmadığından İİK'nın 68/1....

    Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile takibe konu edilen 3.300,00 TL’lik borcu kabul edip, 2014 yılı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin kira alacağına itiraz etmiştir. Bu durumda borca itiraz eden davalının kira bedelinin ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.'nun 269/c maddesindeki belgelerle ispat etmesi gerekir. Davalı borçlu İİK.'nun 269/c maddesinde belirtilen makbuz ve belgelerden biri ile itiraz ettiği Eylül ve Ekim ayları kira bedellerini ödediğini kanıtlayamadığına göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/145 Esas sayılı dosyası ile davalıların itirazının iptaline karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediğini, icra takibine rağmen borcun ödenmemesi üzerine takibin İİK'nın 43. maddesi gereği iflas yolu ile takibe çevrildiğini, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların itirazlarının kaldırılması ile borçluların iflasına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı tarafından aynı alacak için ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2005/120 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, henüz ortada kesinleşmiş bir karar mevcut değilken iflas ödeme emrini gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından gönderilen ihtarnameye itiraz edildiğinden borcun muaccel olmadığını, davalılardan ..., ... ve ...'...

        Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 04.02.2014 tarihinde başlattığı haciz ve tahliye istemli icra takibi ile 01.01.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak Ekim 2010 ayından Kasım 2011 ayına kadarki 8.950,00 TL bakiye kira alacağı ile 4.836,29 TL işlemiş faizin tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu takibe itiraz dilekçesinde; müvekkili ile kiralayan arasında 01.01.2008 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, aylık 1.400 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, ancak bu sözleşmenin icraya konulan sözleşme olmadığını, takibe konu edilen kira bedellerinin müvekkili tarafından...in banka hesabına muntazam olarak yatırıldığını beyan etmiştir....

          , dava dilekçesinde kendi imzasına itiraz etmeyip keşideci paraf imzasına itiraz ederek İİK 170/a maddesi kapsamında takibe konu çeklerin kambiyo vasfında olmadığı ve zamanaşımı yönünden şikayette bulunduğu, davacı takip borçlusu ciranta kendi imzasına itiraz etmediğinden, İİK 170....

          Madde 50'ye göre sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinin yetkili olduğunu, buna göre takibe yetkili mercinin Konya İcra Daireleri olduğunu, davalı yanın kötü niyetli olarak alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptaline karar verilmesi olduğu, davalı yanın süresi içinde yetkiye ve borca tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına dair karar verildiği, davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu, İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, borca itiraz eden davalı ...'in adresinin ... Cihanbeyli olduğu, davalı borçlu ... tarafından Konya ......

            Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek; Taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesi ile ticari ilişki bulunduğu, takibe ve davaya konu elektrik tüketim bedeline ilişkin faturaların davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı/borçlu tarafından borca itiraz dilekçesi ile asıl alacak miktarının kabul edildiği, kısmi itiraz ile asıl alacağın fer'ilerine itiraz edildiği, davalı/borçlu tarafından takibe konu elektrik tüketim bedeli faturalarının ödendiği yönünde itiraz bulunmadığı ve ödemeye ilişkin belge sunulmadığı, davalı/borçlunun kısmi itirazının yerinde olmadığı, davacı/alacaklı tarafın davalı/borçlu aleyhine alacağın tahsili için takip talebinde bulunma ve borca kısmi itiraz nedeniyle itirazın iptali davası açmakta hukuki yaranın bulunduğu, asıl alacak miktarının davalı/borçlunun kabulünde olduğu, davacı tarafın gecikme nedeniyle gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, kısmi itiraza konu alacak miktarının belirli ve bilinebilir olduğu, kısmi itirazın haksız olduğu anlaşılmakla...

              Davalı borçlu vekili 10.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkiline izafe edilebilecek bir borcun söz konusu olmadığını, ödeme emrinin kanunen içermesi gereken zorunlu unsurları taşımadığını bildirerek takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

                Davalı borçlular vekili 13.01.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, her iki müvekkilinin de alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığını, her iki müvekkili açısından da takibe konu edilen borcu kabul etmediğini bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu