WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borculunun "borçlu değilim" ,"borcum yoktur", "alacaklının takibe yetkisi yoktur", "itiraz ediyorum", "borçtan sorumlu değilim" ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır. Borçlunun dilekçesinden genel olanak "itiraz iradesi" çıkarılabiliyorsa bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Bu konuda, kuşkuya düşülmesi halinde, borçlu lehine hareket edilmelidir. Zira, itirazın geçerli sayılmaması durumunda, borçlu borcu kabul etmiş saylacağından, gerçek iradesine aykırı bir durumla karşı karşıya kalabilecektir....

Davalı kiracı tarafından takibe itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz edilmiştir. ...nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklının, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayanarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği gözardı edilerek uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, iki adet çeke istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, alacaklarının çeklere istinaden yaptığı ilamsız takibe karşı itiraz edilerek takibin durduğunu, alacaklının da icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiğini, durmuş bir takip nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

      İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, borçlu tarafın ödeme belgesi olarak sunduğu 06.09.2013 tarihli 10.000 TL bedelli dekont ile 29/01/2015 tarihli 5.000 TL bedelli dekontun incelenmesinde; takibe konu bonoya açıkça atıf yapılmamakla birlikte, alacaklının, bu ödemelerin takibe konu bono için ödendiğini kabul ettiğini ve işbu ödenen 15.000 TL'nin bono bedeli olan 77.000 TL'den mahsup edilerek 62.000 TL üzerinden takibe geçildiğini beyan ettiği görülmektedir....

        Davacı, 29/01/2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2015 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiğinden ve takibe itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden 10/03/2015 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile davalının tahliyesini istemiş, davalı vekili ise ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunulduğunu, ayrıca borca da itiraz ettiklerini ileri sürerek dava neticesinin beklenmesini istemişlerdir. ... İcra Hukuk Mahkemesinde yargılaması devam eden şikayet dosyasında, davalı borçlunun şikayetinin kabulü halinde, davalı borçlu tarafından takibe de itiraz edildiğinden artık kesinleşen takipten söz edilemez. Bu nedenle, işbu şikayet davası tahliye davasını etkileyeceğinden, mahkemece, bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

          Dava, kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı kiracı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayan, davalı kiracı hakkında, sözleşme gereği ödenmeyen kira bedelinin tahsili için tahliye istekli olarak 10.02.2012 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/318 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış, davalı kiracıya Örnek 13 ihtarlı ödeme emrinin 15.02.2012 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı, 22.02.2012 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve takibe itirazda bulunmuştur. Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi 22.2.2012 tarihli karar ile durdurulmuş olup; itiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyecektir....

            Mahkemece, takibe itiraz edildiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 01.04.2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak 14.10.2014 tarihinde yapmış olduğu icra takibi ile 2014 yılı Nisan ayı ile Eylül ayı arası toplam 15.801,18 TL kira alacağı ile 11.561,30 TL işlemiş faiz ile kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuş, takibe yasal süresi içinde itiraz eden borçlu davalı, asıl alacağa itirazları bulunmadığını, takiple ilgili faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini belirtmiştir. Davalı borçlu itirazında, takip konusu kira alacağına itiraz etmediğine göre takip miktarı kira alacağı kesinleşmiştir. Bu durumda işin esasının incelenmesi gerekirken itirazdan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu süresinde takibe itiraz ederek, 16/05/2011-14/06/2013 tarihleri arasında yapmış olduğu 8 adet toplam 15.997 TL ödemeye bankamatik makbuzu sunmuş bu ödemelerin toplam 2000 TL lik kısmının 2011 yılı Mayıs ve Ağustos aylarında yapıldığı görülmüştür. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde makbuzunu kaybettiği ancak alacaklının banka hesabında mevcut ödemelerin de bulunduğunu, alacaklının daha önce 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/750 sayılı dosyasında dava açtığını banka hesaplarının incelenmesi sonucunda davanın reddedildiğini belirterek takibe itiraz etmiştir....

                İtirazın iptâli davasının konusu; davacı tarafından takibe konu edilip, davalı tarafından itiraz edilen alacak kaleminden ibarettir. Eldeki davada; davacı, 31.03.2009 tarih ve 610584 seri numaralı ve 71.020,23 TL bedelli faturada gösterilen işlerin taraflarınca yapılıp teslim edildiğini, söz konusu fatura bedelinden bakiye 65.000,00 TL'nin ödenmediğini ifade ederek, sadece bu faturaya dayanmak suretiyle icra takibine girişmiş; davalı ise, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını savunarak takibe itiraz etmiştir. Buna göre, davanın konusunun davacı tarafından takibe dayanak yapılan 31.03.2009 tarih ve 610584 seri numaralı fatura ile sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Bu yönüyle, mahkemece, tarafların ticari defterlerinde yer alan tüm ödemelerin bu fatura için yapıldığının kabulü gerekirken, takibe ve dolayısıyla davaya konu edilmeyen faturaların davacı alacağına ilave edilmesi suretiyle sonuca varılmış olması doğru değildir....

                  Davalı borçlu 07.10.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı şirketin müvekkili şirket ile imzalanan sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dolayısıyla kira alacağının muaccel olmadığı ileri sürerek takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, takibe dayanak alınan kira sözleşmesinin 21.11.2014 imza tarihli kira sözleşmesi olduğu, aylık kira bedeli konusunda kira sözleşmesinin 9 ve 9/1. maddelerinde anlaşmaya varıldığı, aylık kira bedelinin sözleşmeden açıkça anlaşılamadığı, şartların ne şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu