"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas Mahsup Talebi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı-borçlu Mehmet Yücel vekili, müvekkilinin ... Anadolu 9.İcra Müdürlüğü'nün 2013/10551 Esas sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, davalıların ise ... 7.İcra Müdürlüğü'nün 2010/15376 Esas sayılı dosyasında alacaklı olduklarını belirterek vekalet ücretleri hariç, müvekkilinin ... Anadolu 9.İcra Müdürlüğü'nün 2013/10551 Esas sayılı dosyasındaki alacağı ile ... 7.İcra Müdürlüğü'nün 2010/15376 E sayılı dosyasındaki borcunun takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir. Karşı davacılar .. vekili Av.......
Ancak, meselenin doğru bir şekilde çözümlenmesi için birbirinden farklı kavramlar olan takas ve mahsup kavramlarının netleştirilmesi zorunludur. Takas, bir miktar para ya da konuları itibariyle aynı türden malı birbirine borçlu olan tarafların, borçların muaccel olması ve takas itirazının dermeyan edilmesi kaydıyla, az olan borcun çok olana nazaran sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. Takas, hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir hak olup, sözleşme niteliğinde bulunmadığından, takas iradesinin muhatabına ulaşmasıyla birlikte sonuç doğurmaya başlayacağı kabul edilir. Bu nedenle, takas iradesinin açıklanmamış olması ya da açıklansa bile karşı tarafa varmaması halinde borçların takasından söz edilemez. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, takas, borcu sona erdiren nedenlerden biridir....
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut olaya dönüldüğünde; mahkemece hükme esas alınan 16.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davalılardan ...’in sorumluluğu hesaplanır iken davalıya ait olan bir adet dükkan bedelinden davacıların almış oldukları pay ile Mesut Kılıç’ın mirasçılarının sorumlulukları hesaplanır iken de murislerine ait olan kerestelik bedelinden davacıların almış oldukları pay mahsup edilmiştir. Dosya kapsamından davalı Mesut Görek’in ve Mesut Kılıç mirasçılarından Ayşe Kılıç, Hatice Kılıç, Mine Kılıç Dönmez, ... ve ...’ ın vekillerinin takas mahsup definde bulunduğu; fakat bunlar dışındaki davalıların takas mahsup definde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece; yukarıda zikrolunan maddi ve hukuki durum karşısında, takas mahsup talebi olmayan davalılar yönünden de bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/561 Esas sayılı dosyasında talep edilip mahkemece reddedildiğini, bu kararın Samsun BAM tarafından onandığını, davacı tarafın takas mahsup talebinin bir mahkeme tarafından reddedilmişken bu şekilde şikayet yoluna gidilerek dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu yine takas mahsup talebinin aynı nitelikte ve türden olması zorunlu olduğunu, farklı edimlerde olan alacak takas ve mahsubun konusu olamayacağını, davacının şikayet yolunda açmış olduğu davada henüz bir kesinleşmiş icra takibi olmaması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, Sinop İcra Müdürlüğünün 2020/816 Esas sayılı dosyada bir diğer alacaklının dosya alacağına haciz işlemi uyguladığı, bu haciz işleminden sonra davacının takas mahsup talepli şikayet dilekçesi sunduğu dosya alacağına hacizi olan bir durumda takas mahsup talebinde bulunulamayacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Sinop İcra Müdürlüğü'nün 2020/816 Esas sayılı dosyası....
Davalı savunmasında kiralananda 10.972 TL tutarında bir takım iyileştirmeler yaptığını beyan ederek takas-mahsup def'inde bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne yönelik verilen karar davalının temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı' nın 29.01.2014 günlü ve 2013/7815 Esas, 2014/1130 Karar sayılı ilamı ile davalı kiracının takas-mahsup talebi hakkında bir karar verilmesi, cari yıl tazminatının ise reddine karar verilmesi yönünde bozulmuştur....
Davalı borçlu Yasin'in davacıdan olan 220.000 TL kötüniyet tazminatı alacağını diğer davalı İlknur'a muvazaalı olarak devrettiği, böylece davacının kendisi hakkındaki başka alacakları için takas mahsup talebinde bulunmasını engellemeye çalıştığı iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun davacı alacaklıdan olan bir alacağını başkasına temlik etmesi davacı alacaklının takas mahsup hakkını kullanmasını engelleyemez. Dolayısıyla yerel mahkemece hukuki yarar (temlik edilen alacağa ilişkin davacının takas mahsup talebinde bulunup bulunamayacağı, böyle bir dava açmakta hukuki yararı olup olmadığı) konusunun dikkate alınmaması isabetsiz olmuştur. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T1 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Yalova 3....
Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir. Alacağı tartışmasız olan taraf bu takasa itiraz edebilir ve kendi alacağını dava edebilir. Takası ileri süren tarafın bunun için dayandığı alacak, talep ve dava edilebilir bir alacak olması gerekir. Bunu istisnası zaman aşımına uğramış borçlarda görülür. Zaman aşımına uğramış borç talep ve dava edilebilir olamamasına karşın, alacaklı buna takas için dayanabilir. Somut olayda, mahkemece, davalının takas mahsup defi, her iki alacağın aynı tür ve nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, davalının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak takas mahsup definde bulunduğu, her iki alacağında işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı, para ile ölçülebilir nitelikte alacaklar olduğu ve aynı nitelikte bulunduğu dikkate alındığında takas mahsup definin reddi doğru olmamıştır....
Henüz doğmamış veya takas anında sona ermiş alacaklar takas edilemez. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, def'i olarak da ileri sürülebilir. Takasın def'i olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup def'i sebebi ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir. Somut olayda, Mahkemece, davacıya yapılan 5.000,00 TL’lik banka havalesinin neye ilişkin olduğu belirtilmediği gibi davalı tarafça bu havalenin sehven yapıldığı ifade edildiği ve davalı tarafından cevap dilekçesinde takas def'i ileri sürülmemesine rağmen, re’sen dikkate alınarak mahsup yapılması hatalı olup, karar bu yönü itibari ile de isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takas ve mahsup defi talebinin ise reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davalının takas ve mahsup definde bulunup blunmadığı taraflara arasında uyuşmazlık konusudur. Kural olarak takas ve mahsup defiin davaya cevap süresinde bildirilmesi gerekmektedir. Cevap süresinde yapılmayan takas defi savunmanın genişletilmesi yasağına tabidir. Süresinde yapılmayan takas defi içn ise davacının buna muvafakatinin olmadığını bildirmesi gerekir....
Yukarıda açıklanan takas ve mahsup kuralları dikkate alındığında, bir tarafta para borcunun, bir tarafta ise daire teslim vaadini içeren sözleşmenin olduğu görülmektedir. Bu durumda, mahkemece takas ve mahsup şartlarının bulunmaması nedeniyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce yapılan takas ve mahsup işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....