Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2004 gününde verilen dilekçe ile muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilDikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi istemi ile açılmıştır. Yargılama sırasında 09.03.2005 günlü duruşmaya davacı vekili katılmamış, davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine mahkemece HUMK.nun 409.maddesi gereğince dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. HUMK.nun 409.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç ay içinde dava, taraflardan birinin dilekçe ile başvurması halinde yenilenebilir....
Davacı vekili, müvekkili tarafından 6.3.2008 tarihinde Encümen kararı ve ihale ile bir yıl için kiraladığı arsa kira sözleşmesinin süresinin sona ermesi nedeniyle dönem sona ermeden müracaatı üzerine Belediye meclisi kararı ile kira süresi iki yıl için uzatıldığı halde, davalı tarafından meclis kararının iptali için idare mahkemesine dava açılarak tahliye talep edilmesinden dolayı kira sözleşmesinin devam ettiğinin tesbitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 2886 sayılı yasanın 75. maddesi uyarınca tahliye talebinde bulunulduğunu, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. 5393 Belediye Kanunu’nun 17/g maddesine göre: “Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.”...
Buna bağlı olarak, Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır. Uuyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkin olup davaya konu 21/01/2011 tarihli kira sözleşmesinde yıllık kira bedelinin 1.500.000 USD+KDV olarak belirlendiği, ek sözleşme ile bu bedelin 60.000 TL+KDV daha arttırıldığı ancak davanın, dava değeri belirtilmeksizin maktu karar ve ilam harcı yatırılarak açıldığı anlaşılmaktadır....
Buna bağlı olarak, Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır. Uuyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkin olup davaya konu 21/01/2011 tarihli kira sözleşmesinde yıllık kira bedelinin 1.500.000 USD+KDV olarak belirlendiği, ek sözleşme ile bu bedelin 60.000 TL+KDV daha arttırıldığı ancak davanın, dava değeri belirtilmeksizin maktu karar ve ilam harcı yatırılarak açıldığı anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; Milli Emlak Müdürlüğü ve davacı arasında 2004 yılında imzalanan 5 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi bitmesine rağmen kira bedellerinin düzenli olarak ödendiğinden kira ilişkisinin devam ettiğini, ancak davalı tarafından taşınmazın 15 gün içinde tahliye edilmesi için ihtarname çekildiğini, davalının sözleşmede taraf olmadığını belirterek, yasal şartlar gerçekleşmeden tahliyenin sağlanamayacağı, bu nedenle muarazanın giderilmesi ve kiracılık hakkına yönelik davalı kurumca yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir.Mahkemece; davanın, davalı idarenin tek yönlü yetkisini kullanarak düzenlediği ihtarname sebebiyle muazaranın giderilmesi, tahliyenin durdurulması istemine yönelik olduğu, idarenin işlemine karşı açılmış bir dava olup, idari yargının görevine girdiği, idarenin 2886 sayılı Yasadan kaynaklanan ihtarname hakkını usulüne...
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu Kurul kararının, 4733 sayılı Kanunun davalıya verdiği yetkiye istinaden alındığı, işlemin gerekçesinin 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6/9. maddesinde belirtilen "Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz." hükmü olduğu, bu durumda davanın 556 sayılı KHK kapsamında açılan bir dava olmadığı, başka deyişle adli yargıda uygulanması gereken yasal düzenlemeler ışığında taraflar arasında oluşmuş bir muarazanın mevcut bulunmadığı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muarazanın giderilmesi ve markaların kullanımının hukuka uygun olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir....
olduğundan, harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçesi hakkında HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HUMK'nun 434....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi, sözleşmenin feshinin geçersiz olduğunun tespiti ile aynen ifası, tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Ancak, HUMK’nun 417. maddesi gereğince yargılama giderlerinden davadaki hangi tarafın sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti için yargılamaya devam olunması dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespiti gerekir. Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında davalının savunmasında belirttiği belgeler temin edildikten sonra onay sözleşmenin dava tarihi itibariyle sona erip ermediği hususunun saptanması gerekmektedir. Bu saptama hangi tarafın haklı olduğu, diğer bir anlatımla davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği hususu açıklığa kavuşacaktır. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılmamış, diğer bir anlatımla davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği hususu irdelenmemiştir....