Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, davacının Almanya'da geçen sigortalı çalışmaları ile çakışan Türkiye'deki 506 ve 5510 sayılı Kanun kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir....

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30.03.1987 tarihinde ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken 18.10.1995 tarihinde ölen babasından da ölüm aylığı bağlanması için Kuruma başvurduğunu, Kurum 18.02.2016 tarihli yazısı ile taleplerini hali hazırda eşi üzerinden ölüm aylığı aldığı ve iki aylığında 1479 sayılı Kanuna göre bağlandığı gerekçesiyle reddettiğini beyanla Kurum işleminin iptali ile müvekkiline 18.10.1995 tarihinde ölen babasından dolayı yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum vekili hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Özetle; davanın kabulü ile, davacının 18.10.1995 tarihinde ölen babasından yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksine kurum işleminin iptaline, dair karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.02.1983 – 22.03.1985 tarihleri arasında kalan sürelere ilişkin prim borcunu ödemediği ve tahsis talesinde bulunduğu 26/06/2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı şartlarının oluşmadığı ve davacıya 21/06/2010 tarihindeki tahsis talebine göre 01/07/2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacının 01.02.1983 – 22.03.1985 tarihleri arasında kalan sürelere ilişkin prim borcunu ödemediği ve tahsis talesinde bulunduğu 26/06/2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi doğru ise de davacıya 21/06/2010 tarihindeki tahsis talebine göre 01/07/2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşıldığından davacıya 01.07.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş olması usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının temyizine gelince; Dava, davacının 28.12.2012 tarihi itibariyle emekli olabileceğinin tespiti ve aksi Kurum işleminin iptali, davalı Kurum tarafından tahsis talep tarihi olan 28.12.2012 tarihinden itibaren davacıdan tahsil edilen prim ödemelerinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi, 28.12.2012 tarihinden itibaren hak etmiş olduğu emekli aylıklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan alınarak kendisine verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesi Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut dosyada davacı hizmetlerinin iptaline dair kurum işleminin iptalini talep etmiştir. Kurum işlemine esas alınan inceleme raporunda bahsi geçen işçilik giderlerine ilişkin kayıtların, işletme defterinin işverenden celp edilmesi, davacıya ait tahsis dosyasının, yersiz ödemeye ilişkin istirdat döneminin ve miktarının davalı ......

          İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, Kurum işleminin iptali ile, tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.03.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... ilçesi ... Yaylası mevkiinde bulunan 10918 ve 10919 parsel numaraları ile Demirli Serisi Devlet Ormanı II ve III niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmazların bir bölümünün mera komisyonunca ... Belediye Başkanlığına mera niteliği ile tahsis edildiklerinden, tahsis işleminin iptali istemiyle dava açmıştır....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/274 2020/467 DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

              Esasen uygulama yapan idarenin de, İdare Mahkemesinin taşınmaz verilme mecburiyetini ortaya koyan kararı esas alınarak davacıya yapılan temlik ve tahsis işleminin iptali için yasal bir neden olarak kabul edilemez. Diğer taraftan, geri alınma koşullarını belirleyen yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere dayalı olarak bir iddia da ileri sürülmüş ve gerçekleşmiş değildir. Öyleyse, davacıya 3083 sayılı yasa uyarınca yapılan tahsis ve temlik işleminin idare tarafından iptalinin yasal olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açılanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu için verilen tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin valilik işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacıya tapu tahsis belgesinin verildği tarih itibariyle uyuşmazlık konusu taşınmaz Milli Savunma Başkanlığına tahsisli olmadığından bu Bakanlıktan izin alınmasının gerekmediği, ancak daha sonra Milli Savunma Bakanlığına tahsis edilmesi ve imar planında askeri alana ayrılması nedeniyle yerinde korunamayacak yapının sahiplerine 2981 sayılı Yasanın 13/b maddesi uyarınca yer verilmeksizin tapu tahsis belgesinin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu