Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05.04.2024 tarih ve 2024/73 D.iş Esas, 2024/71 Karar sayılı kararının, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile, 4-İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca, tedbir isteyen tarafça takip konusu alacak olan 578.546,98 TL'nin %15'i olan 86.782,05 TL'lik nakdi teminat veya süresiz kat'i banka teminat mektubu yatırılması halinde, Ankara 1....
Somut olayda davalının yaptığı icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, davacının aldığı ihtiyati tedbir kararı ile karar verilip, tedbir kararının da icra edildiği anlaşıldığından davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda 1.bent gereğince davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “davacının borçlu olduğu kabul edilen asıl alacak miktarının %40’ı oranında 2990.00 YTL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 13.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacıya ait hesaplara bloke işlemi uygulandığı, bu nedenle hesapların kullanılamadığı belirtilerek bu hesaplara konulan bloke haciz ve muhafaza işlemlerinin kaldırılması talep edildiği, konkordato tasdik kararından sonra yapılan bu talep taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi için yargılamayı gerektiren bir talep olup, tedbir isteyen taraf bu talebini ayrı bir dava konusu yapılması gerektiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre bu blokelerin kaldırılmasına yönelik olarak HMK'nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispat ölçüsünde bir delilde bulunmadığı, kaldı ki ihtiyati tedbir isteyen tarafından bu konuda yapılan 29/04/2022 tarihli talep mahkemece reddedildiği, bu kararı değiştirecek mahiyette yeni delil talep isteyen tarafça sunulmadığından koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....
Celse ara kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 389/1.maddesine göre; "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." Yine HMK'nun 394/3.maddesine göre; "İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. " Yapılan incelemede; davalı adına kayıtlı 34 XX 635 plakalı, Mitsubishi marka 1997 model kapalı kasa kamyonet üzerindeki tedbirin orantılılık ilkesine aykırı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, 18/12/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/467 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACILAR : VEKİLİ : KARŞI TARAF DAVALI : VEKİLİ : TALEP : İhtiyati Tedbir TALEP TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 08/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2022 Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili 27/04/2022 tarihli celsede ihtiyati tedbir taleplerini yenilediklerini, hiç değilse şirketlerin bir kısım mal varlıklarını ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
Mahkemece anılan talep üzerine 27/07/2021 tarihli ara karar ile alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 23/09/2021 tarih 2021/1292 Esas 2021/1043 Karar sayılı karar ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Yargılama aşamasında ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince 19/01/2022 tarihinde yeniden ihtiyati tedbir talep edilmiş, ilk derece mahkemesince 07/02/2022 tarihli ara karar ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, anılan karar istinafa taşınmamıştır....
-TL üzerinden %15 teminat hesaplaması da eksik ve hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, ilk derece mahkemesinde esas hakkında görülmekte olan dava içinde İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının istinafına ilişkindir....
İSTİNAF İSTEMİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbirin reddi kararının, 6769 sayılı yasa hükümlere açıkça aykırılık oluşturduğunu, müvekkili şirketin tescilli “...” markasının karıştırılmaya yol açacak biçimde, karşı tarafın hiçbir hak veya meşru bağlantı olmadan ticari etki yaratacak şekilde "http://..." internet sitesi içerisinde içerik olarak kullanmasının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu, ... arama motorunda "..." araması yapıldığında ... adlı internet sitesinden daha üstte çıkacağının açık olduğunu, hükme hatalı olarak esas alınan bilirkişi raporunda bahsedilenin aksine marka ihlali bulunmakla beraber ticari etki yaratacak şekilde kullanım da bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkindir....
Somut olayda; keşiften sonra verilen bilirkişi raporunda tarafların komşu oldukları, iki tarafın da ayrı ayrı tedbir almaları gerektiği söylenmişse de, bu tedbirlerin neler olduğu, nasıl uygulanacağı konusunda beyanda bulunulmamıştır. Esasen çap uygulamalarıyla görevli bilirkişiden uzmanlığı icabı bu hususta beyanda bulunması da beklenemez. Çekişmenin giderilmesi açısından HUMK.nun 275. maddesi hükmünce oy ve görüşüne başvurulacak bilirkişi inşaat mühendisidir. O halde, mahkemece konusunda uzman bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak, ileri sürülen iddiaların gerçekliği saptanıp, tespit edilirse yanlar arasındaki çekişmenin giderilme biçimi belirlenmeli ve buna ilişkin infaza olanaklı hüküm kurulmalıdır. Bütün bu yönler gözardı edilerek istem eksik araştırmayla reddolunduğundan karar bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 3.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece 28/07/2021 tarihli tensip tutanağının 13.nolu ara kararı ile; davanın esası hakkında karar verilecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....