in enerjinin kesilmemesine ilişkin talebi müvekkili olduğu şirketin yönetmelikten doğan yükümlülüğünü engelleyici mahiyette olduğunu, tüketici hizmetleri yönetmeliği 47. maddesi gereğince tüketici tarafından faturaya itiraz edilmiş olması, ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, bu bağlamda ... tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.01.2024 tarihili ara kararının bozularak, ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazlarımızın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının Tedbir kararının kaldırılması yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Davalının istinaf başvurusu, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK'nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....
Mahkemece 08/08/2022 tarihli ara karar ile; HMK'nun 389.maddesine göre; "...ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmüne yer verildiği, HMK'nun 390/3.maddesine göre ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, bu açıklamalar kapsamında davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek düzeyde yeterli delil sunulmadığı, ihtiyati tedbir talep edenin ihtiyati tedbir isteminde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2022 Tarihli İhtiyati Tedbir Talebinin Reddi Kararı NUMARASI : 2022/255 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN/DAVACI : ... (T.C. NO:...) - ... VEKİLİ : Av. ... - ... KARŞI TARAF/ DAVALILAR : 1- ... (T.C. NO: ...) - ... 2- ... - ... DAVA TÜRÜ : Şirket Ortaklığından Çıkma TALEP : İhtiyati Tedbir DAVA TARİHİ : 09/05/2022 KARAR TARİHİ : 08/12/2022 KR....
(eski ... numaralı) parsel sayılı taşınmazın "üçüncü şahıslara devri ve kullandırılması ile tabi tutulacağı işlemlerle kalıcı değişikliğe uğratılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" teminatsız olarak, kabul edilmediği takdirde uygun görülecek teminat mukabilinde karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının davalı tarafa, Tuzla Tapu Müdürlüğüne ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne bildirilmesine, itiraza ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tüm dosya kapsamı....
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenerek ihtiyati tedbir kurumu açıklanmıştır. 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir hukuki müsessesi ile davanın açılması ve hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbir kararının kabulü veya reddi ,bir kısım genel ilkeler konulmak suretiyle , hakimin takdirine bırakılmıştır....
tarafa bildirim yapılmadan ihtiyati tedbir konulmasına, TTK 638/2 fıkrası uyarınca müvekkilin ortaklıktan doğan borçlarının tümünün karşı tarafa bildirim yapılmadan dondurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir....
Somut uyuşmazlıkta; Davacı, yukarıda sıralanan nedenlerden birine dayanarak iptal veya tam yargı davası açmamış, aksine davalı köye tahsis edilen taşınmazın yol ve harman yeri olduğunu, buna rağmen köy konağı yapılmak üzere davalı köye tahsis edildiğini ileri sürerek ortaya çıkan muarazanın giderilmesini istemiştir. Kuşkusuz, yapılan tahsisin iptali hakkında bir dava açılırsa, böyle bir davanın görüleceği yer idare mahkemeleridir. Mahkemece yapılması gereken iş, davalı köye yöntemince bir tahsis yapıldığı gözetilmek suretiyle çekişmenin esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmadığından, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, ara karar ile verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulünün eksik ve hatalı olup, kısmen kaldırılması gerektiğini, kararda sadece davalının internet sitesine sosyal medya hesapları hakkında erişim yasağı konulması yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edildiğini, ancak davalı tarafın mağaza tabelasında, duvarlarında ve kartvizitlerde de tescilli markayı kullandığından bahisle davalının tabelalarının sökülmesine, reklam vasıtası basılı evrak ve ürünlerin toplatılması yönünde de tedbir kararı verilmesini, tedbir kararının teminatsız olarak karar verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür....