-K A R A R- İflas erteleme isteminde bulunan vekili, iflasının ertelenmesi istenen şirket aleyhine başlatılmış icra takiplerinin, SGK tarafından takas ve mahsup işlemlerinin durdurulmasını, takipler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 26.08.2011 tarihli kararla, İİK'nun 179'ncu maddesine göre, alacaklıların ve borçlu şirketlerin hak ve çıkarlarının dengeli şekilde korunması, istemci şirketin faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için İİK'nun 206/1 sırasındaki haklar yönünden hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanun'dan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları ile ilgili tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, tedbir, satış, muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiş, 06.10.2011 tarihli kararda ise prim ve idari para cezalarının tahsili için istemci şirket aleyhine ihtiyati tedbir kararında belirtilen işlemlerin yapılamayacağı belirtilmiştir....
eksik inceleme ve araştırma ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme ara kararı ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine, ihtiyati tedbir isteyen taraftan teminat yatırılmasına yer olmadığına dair ara kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tecavüzün tüm sonuçlarıyla giderilmesi istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davacının ihtiyati tedbir talebinin mahkemece reddine dair kararının istinafına yöneliktir İlk derece mahkemesi tarafından, "... davalının fiili kullanım durumuna göre uyuşmazlık yargılama gerektirdiğinden ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine." karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
-TL üzerinden %15 teminat hesaplaması da eksik ve hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, ilk derece mahkemesinde esas hakkında görülmekte olan dava içinde İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının istinafına ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/06/2013 NUMARASI : 2013/223-2013/640 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 1410 parsel sayılı taşınmazda yer alan binadaki 1, 2 ve 3 nolu bölümlere ilişkin belediye kayıtlarının, davalının kendisi ile evleneceği vaadi ile kandırılarak, baskı, tehdit sonucunda davalıya devrinin sağlandığını, daha sonra davalının dava dışı kişiden edindiği payın anılan bölümlere ilişkin olduğu şeklinde belediyede işlem yaptırdığını ileri sürerek, çekişmenin giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Asli Müdahil; davalı Gülbeyaz ‘dan satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak payını ve binadaki 1, 2, 3 numaralı bölümleri satın aldığını, anılan sözleşmeye dayalı olarak açtığı davanın kabulle sonuçlanıp kararın kesinleştiğini belirterek, davanın reddini ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteğinde bulunmuştur....
İİİK 'nın 72/3. maddesi hükmüne göre "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir", düzenlemeleri yer almaktadır. İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir....
Mahkeme 23/12/2021 tarihli ara kararı ile "HMK.nun 390/3. maddesi hükmüne göre tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, davacı taraf, dava konusu taşınmaza her türlü müdahalenin, işlemlerin, taşınmazın üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı konulmasını istemiş ise de; talebin tapu tahsis belgesi ile olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı sebebine dayanmasına göre dosyaya sunulan belge ve açıklamalardan henüz yaklaşık ispat şartının gerçekleşemediği değerlendirildiğinden davacı vekilinin bu yöndeki tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın kaldırılmasına ve tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesine göre, sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilmesine göre Mahkememizin ihtiyati tedbir kararı vermeye yetkili bulunmasına, ihtiyati tedbire itiraz eden hakkında, açılan konkordato talepli davada verilen tedbir kararının, Mahkememizce ihtiyati tedbir kararı verilmesine engel nitelikte bulunmamasına, ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile bu kararın uygulanmasının birbirinden farklı kurumlar olmasına, taraflar arasındaki sözleşme, faturalar, ihtarname ve ekleri dikkate alındığında 6100 Sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmiş olmasına göre, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararın yerinde olduğu anlaşıldığından..." gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar vermiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; İtiraz dilekçesini tekrar ile, yetkili mahkemenin, müvekkilinin yerleşim yerinin ... Mah. ......
İİK’nun 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep halinde alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği hükme bağlanmıştır. Yine İİK'nun 72/4. maddesinde ise; ''Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar.'' hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca menfi tespit davasında ''davanın reddi'' ile birlikte tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağı ve ihtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi koşulunun da bulunmadığı açıktır. Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Bunun için davanın reddi kararında ihtiyati tedbirin kalkmış olduğunun açıkça belirtilmiş olması gerekli olmadığı gibi davanın reddi kararının kesinleşmesi de şart değildir....
Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/devredilememektedir. Borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....