değerlendirme sonucu, 6502 Sayılı Kanun'un 70/3. maddesi gereğince tarafların ... ... ... ... ... ... ...nin kararlarına karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde itiraz edilebileceği gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur." gerekçesiyle, hükmün HMK'nun 363/1. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.Davada; ... ... ... ... ... olan davacı ... ... tarafından, abone bedelinin tarife fiyatı 49.90 TL olmasına rağmen kendisinden ...... miktarda ve haksız olarak 1.769,67 TL tahsil edildiği ileri sürülerek, ... ... tehdidi altında tahsil olunan 1.769,67 TL'nin ödeme gününden itibaren avans faiziyle birlikte iadesi talep edilmiştir.Davacı, her ne kadar, öncesinde ... ... ...i'ne başvurmuş ve ... ... ... ... ... ... ...nce "... ... olayda, 3. kişinin ediminden kaynaklanan edim nedeniyle ... zarara uğramış olup, eylemin dolandırıcılık nedeniyle ceza yargılaması konusu teşkil ettiği ve buna bağlı tazmin hukuk davası talebinin...
DAVA : Menfi Tespit ( 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79 uncu maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/08/2022 KARAR TARİHİ : 30/04/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ( 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79 uncu maddesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Davalı tarafça müvekkili şirkete dava dışı ... Özel Öğretim kurumları şirketinin müvekkilinden alacağı olup olmadığı sorulmadan haciz bildirimi gönderildiğini, dava dışı şirketin davacıdan alacağının olmadığı bildirilmesine rağmen ödeme emri gönderildiğini, mevzuat gereği ödeme emrine itiraz için vergi itiraz komisyonuna başvurulması gerektiğini, ancak kurulması gereken vergi itiraz komisyonunun halen kurulmadığını, bu sebeple derdest davacının açıldığını, dava dışı ......
ye ihtarına (ihtarat yapıldı)" ibaresinin çıkartılarak yerlerine "ödenmeyen adli para cezasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edileceğine" ibarelerinin eklenmesi, her iki suçtan kurulan hüküm yönünden hükmün (E) bendinde yer alan "783" ibaresi çıkarılarak yerine "40" ibaresi eklenmek suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLMESİ, düzeltilen hükmün CMUK'nın 322. maddesi gereği ONANMASINA karar verilmesi talep edilmiştir. C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ 1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi: (1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararma karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu'na itiraz edebilir....
KARAR Davacı, avukat olduğunu ve davalının vekili olarak davalı adına 6 adet dava dosyası ile 1 adet icra takip dosyasını takip ettiğini, ancak davalının kendisini haksız olarak azlettiğini ve ücretininde ödenmediğini ve ücretinin tahsili için yaptığı icra takibinede itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davacının icra dosyalarından ve kiracılardan tahsil ettiği paraları ödemediği için davacı hakkında icra takibi yaptığını, itiraz edilincede açtığı itirazın iptali davalarının lehine sonuçlandığını, davacının haklı olarak azledildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Çiftçi Malları Koruma Derneğinin prim borçları nedeni ile 2009/11182 sayılı İcra dosyası nedeni ile /31033 tarih sayılı takip dosyası üzerinden davacının malvarlığına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir Mahkemece,ödeme emrinin 22.04.2005 tarihinde tebliğ edildiği 6183 sayılı Yasanın 58 maddesi uyarınca 7 günlük itiraz süresi içinde dava açılmayarak takibin kesinleştiği kesinleşen ödeme emri nedeniyle yapılan takip sonucu konulan hacze itiraz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesindeki süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği, 6183 sayılı Yasa'nın 58.maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği itirazın reddi halinde borçlunun ret kararının kendisine tebliğ tarihinden...
Davalı İcra Müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan doğrudan mahkemenin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının gerçek alacak tutarı olan tutarı takipteki ödeme süresi içinde davacıya havale ettiği ve akabinde borca itiraz ettiği, takip tarihindeki haklılık durumuna göre davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ödemeden önce takip yapılmak zorunda kalındığı, davalının miktar belirtmeden tüm borca itiraz ettiği, buna göre davacının takipteki alacak tutarı olan 2.925.434,42 TL yönünden alacaklı lehine takip vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden yaptığı itirazın iptaline, takipteki alacak tutarı olan 2.925.434,42 TL yönünden takip vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, acentenin ancak sigortalıdan tahsil ettiği primleri ödemekle yükümlü olduğunu, acentenin sigortalı müşteriden tahsil etmediği prim borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, sigorta şirketinin basiretli bir tacir gibi davranarak, sigortalıları ile arasında cari hesap kaydı tutması gerekir iken tutmadığını, davacı tarafa borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin acentesi olan davalının sattığı poliçelere tahsil ettiği primleri müvekkili şirkete intikal ettirmediğini, acentelikten kaynaklanan edimini yerine getirmediğini, muaccel borçlarını ödemediğini, davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattıklarını, davalıların borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
(İİK madde 67 )Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. -----Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 08/10/2021 tarihli icra takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 08/12/2021 tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5....
Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir... Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....