Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, borç muhtırasının iptali istemine ilişkindir. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Taşınırın Teslimine Veya Taşınmaz Tahliye Veya Teslimine İlişkin ilamlı takip başlatıldığı, takipte Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/99 Esas 2016/54 Karar sayılı 11/02/2016 tarihli ilamına dayanıldığı, ilam uyarınca teslim edilemeyen mallara ilişkin mahallinde yapılan keşif sonucunda bilirkişi tarafından hazırlanan 08/04/2019 tarihli raporda; 13/02/2019 tarihli haciz tutanağında mevcudiyetleri tespit edilemeyen toplam 4.080 adet malzemenin değerinin KDV dahil 1.113.406,16 TL olarak tespit edildiğinin açıklandığı, bu tutar üzerinden 15/04/2019 tarihli borç muhtırasının davacı borçluya gönderildiği anlaşılmıştır....

Belediye Başkanlığı hakkında iş mahkemesi ilamından doğan alacak nedeniyle başlatılan ilama dayalı takipte, alacaklının şikayetçi kuruma atamasının yapıldığından bahisle, 6360 sayılı kanunun geçici 1.maddesinin 9.nolu bendi ve a fıkrasının son cümlesi uyarınca şikayetçiye 11.09.2015 tarihli borç muhtırasının gönderildiği, şikayetçinin, muhtıranın iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, takibe dayanak yapılan ilamda davalının ... Belediye Başkanlığı olduğu, takibin dayanak ilama uygun olarak bu belediye aleyhine başlatıldığı görülmüştür. Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusu ise, ilama aykırı olarak kendisine gönderilen borç muhtırasının iptali talebi olup, bu istek İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir....

    Ahmet Sami Türk'ün dosyada vekaletnamesinin veyahut yetki belgesinin dahi bulunmazken vekil kaydının yapılarak kendisine bakiye borç muhtırasının tebliği usulsüz olduğunu, bakiye borç muhtırasının tebliği tarihinde davayı takip etme yetkisinin vekaletnamesi bulunan Av....

    Somut olayda, şikayete konu bakiye borç muhtırasının takip borçlusunun emekli olması nedeniyle doğan kıdem tazminatı alacağına ilişkin olduğu, bu alacağın haczinin ancak İİK'nın 89. maddesindeki prosedürle mümkün olduğu, davacıya anılan madde uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmediği, İİK'nın 356. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Diğer taraftan, iptali istenen bakiye borç muhtırasının davalının talebi üzerine düzenlenmesi, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabul edilmesi, davalının davaya karşı koyması ve davacının vekille temsil edilmesi nedenleriyle HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....

    Mahkemece; Şikayetin kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/20360 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 21/04/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali ile davacı borçlunun 13/04/2022 tarihi itibariyle 15.020,48 TL, dava tarihi itibariyle 27.967,53 TL bakiye borcunun bulunduğunun tespitine yönelik karar verildiği görülmüştür....

    Sayılı dosyasına taşınmazın tahliyesi için işgalcilere tahliye muhtırası gönderilmesi talebinde bulunduğunu, ancak tahliye muhtırası gönderilmeden Neşet Karalı'nın vefat ettiğini, işbu durum üzerine tarafımızdan haricen yapılan araştırmada dava konusu taşınmazın Neşet Karalı'nın eşi T8 tarafından kullanıldığının öğrenildiğini ve tahliye muhtırasının T8'ya gönderilmesinin talep edildiğini, tahliye muhtırasının T8'ya 17.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve akabinde işbu haksız ve kötü niyetli davanın ikame edildiğini, davanın iddia ve beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, söz konusu taşınmazın 20.01.2017 tarihinde önceki malik olan bankaya cebri icra yolu ile satıldığını, bunun öncesinde ise satışa esas olmak üzere 16.02.2015 tarihinde mahalde kıymet taktiri yapıldığını, dava dilekçesinde hareketle davacının söz konusu taşınmazın ipotek edildiğini ve satışının yapıldığını bilmemesi durumunun söz konusu olamayacağını ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırılık teşkil...

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlu vekilinin, fazla ve hatalı hesaplama yapıldığını iddia ederek, 20.06.2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın kabulü ile 20.06.2015 tarihli borç muhtırasının iptaline, bilirkişi raporu doğrultusunda takipte talep edilen 115.684,78 TL toplam işlemiş faizin 95.796,09 TL olarak, bakiye borç muhtırasının ise 31.848,98 TL olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir....

      Dava İİK'nun 16,67 vd.maddeleri uyarınca açılmış bakiye borç muhtırasının iptali istemine yönelik şikayettir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/197 Esas sayılı dosyasındaki 12.07.2021 tarihli borç muhtırasının iptali ile 28.580,69 TL fazla talep edilen maddi tazminat ve 33.171,59 TL fazla talep edilen maddi tazminat faizi ile 30.000,00 TL fazla talep edilen manevi tazminat ve 34.818,91 TL fazla talep edilen manevi tazminat faizi talepleri bakımından fazla talep edilen tutarlar yönünden takibin kısmen iptaline, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay tarafından verilen bozma kararı sonrasında mahkemece ihtas edilen ikinci ilamda hükmolunan tazminat miktarlarının müvekkili lehine arttığını, icra emrinde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ifadesine yer verildiğini, taraflarınca kesinlikle mükerrer ödeme talep edilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, takibin ve borç muhtırasının iptali istemine ilişkindir....

      Hukuk Dairesinin 2014/9989 E., 2014/17174 K. sayılı ilamında açıkça dava konusu taşınmaza 1952 tarihinde fiilen el atıldığı belirtilerek bu doğrultuda ilam vekalet ücretinin 1.320,00 TL maktu olarak belirlenmesine karar verildiğini, icra vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile bakiye borç muhtırasının iptalini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 12/09/2019 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali şikayetidir. Şikayetin niteliği itibariyle İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada bilirkişiden rapor ve ek raporlar alınmış, bilirkişi raporlarında nispi ve maktu hesaplamaya göre terditli hesaplamalar yapılmış, mahkemece 07/06/2021 tarihli ek rapordaki vekalet ücretinin nispi hesaplandığı miktara göre bakiye borç muhtırasının 86.675,47 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu