Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Duran takipte borçlu hakkında 03/12/2020 tarihinde bakiye borç muhtırası düzenlenmesi hukuka aykırıdır. Mahkemece, şikayetin kabulü ile 03/12/2020 tarihli dosya kapak hesabı üzerine düzenlenen bakiye borç muhtırasının iptaline karar vermek gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece şikayetinin kabulü ile 03/12/2020 tarihli dosya kapak hesabının ve bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Şikayetin kabulü ile Mersin 4. İcra Dairesinin 2018/12955 esas sayılı dosyasında 03/12/2020 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline" dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesinin tekrar edildiği görülmüştür ve bilirkişi raporunun incelenmesinde, bilirkişinin yaptığı hesaplama ile taraflarınca yapılan hesaplama arasındaki farklardan birisinin taraflarınca son borcun ödendiği 12.11.2021 tarihinin esas alınması, bilirkişi tarafından ise, bakiye borç muhtırasının tarihi olan 28.01.2022 tarihinin esas alınması olarak görüldüğü, taleplerinin, ödemenin taksitlere bölünmesi ve taksitler arası alacağını geç almasından dolayı faiz alacağının oluştuğu iddiası olduğu için borç muhtırasının gönderildiği tarihin esas alınmasının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı, taraflarına gönderilen dosya kapak hesabı ve borç muhtırasının haksız olduğu ileri sürülmüştür. C....

    Somut olayda; hükme esas alınan 26.02.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, talep doğrultusunda bakiye borç hesabı yönünde hesap yapılması isabetli görülmüş ise de, borçlu tarafından 14/05/2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali talep edilmesine rağmen mahkemece buna ilişkin değerlendirme yapılmaması ve talep olmadığı halde 09/06/2015 tarihli dosya kapak hesabı yönünden hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. O halde, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, gerektiğinde hüküm kurmaya elverişli ve yeterli ek rapor aldırılmak suretiyle 14/05/2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkin olarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak borçlunun talebini aşar şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Ahmet Sami Türk'ün dosyada vekaletnamesinin veyahut yetki belgesinin dahi bulunmazken vekil kaydının yapılarak kendisine bakiye borç muhtırasının tebliği usulsüz olduğunu, bakiye borç muhtırasının tebliği tarihinde davayı takip etme yetkisinin vekaletnamesi bulunan Av....

      GEREKÇE: Dava İİK'nun 16 vd.maddeleri uyarınca açılmış bakiye borç muhtırasının iptali istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, Kamulaştırma Kanunun'nun 10.maddesine 6459 sayılı yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca işletilen faiz alacağı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının ferii niteliğinde olduğundan asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde icra vekalet ücreti hesaplamasının AAÜT uyarınca maktu olarak tayin edilmesi gerekmesine, bu durumda şikayete konu 03/11/2021tarihli bakiye borç muhtırasının 43.806,54 TL nispi vekalet ücreti yönünden iptali ile icra müdürlüğünce icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK 'nun 16 vd maddeleri uyarınca açılan bakiye borç muhtırasının iptali talepli şikayettir. Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/56000 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 Ve Tic. A.ş tarafından borçlu T1 hakkında Samsun 2....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlu vekilinin, fazla ve hatalı hesaplama yapıldığını iddia ederek, 20.06.2015 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın kabulü ile 20.06.2015 tarihli borç muhtırasının iptaline, bilirkişi raporu doğrultusunda takipte talep edilen 115.684,78 TL toplam işlemiş faizin 95.796,09 TL olarak, bakiye borç muhtırasının ise 31.848,98 TL olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir....

        Mahkemece; Şikayetin kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/20360 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 21/04/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının iptali ile davacı borçlunun 13/04/2022 tarihi itibariyle 15.020,48 TL, dava tarihi itibariyle 27.967,53 TL bakiye borcunun bulunduğunun tespitine yönelik karar verildiği görülmüştür....

        İdari Dava Dairesi 2021/341 e. 2022/279 sayılı kararını sunduklarını, karara göre alacak kalemi  güncellenerek ödeme/icra emri ve kapak hesabı yapılarak borçlu  vekiline tebliğine karar verilmesinin'' talep edildiği, bunun üzerine icra müdürlüğü tarafından 04/04/2022 tarihli toplam 517.280,86 tl alacak için icra emri düzenlendiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine 11/11/2022 tarihinde dosya kapak hesabının yapılarak 11/11/2022 tarihli bakiye borç muhtırasının düzenlendiği, bakiye borç muhtırasının borçlu kuruma 16/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

        Somut olayda, şikayete konu bakiye borç muhtırasının takip borçlusunun emekli olması nedeniyle doğan kıdem tazminatı alacağına ilişkin olduğu, bu alacağın haczinin ancak İİK'nın 89. maddesindeki prosedürle mümkün olduğu, davacıya anılan madde uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmediği, İİK'nın 356. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Diğer taraftan, iptali istenen bakiye borç muhtırasının davalının talebi üzerine düzenlenmesi, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabul edilmesi, davalının davaya karşı koyması ve davacının vekille temsil edilmesi nedenleriyle HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....

        UYAP Entegrasyonu