Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 16,41 vd. maddeleri uyarınca açılmış dosya kapak hesabı ve bakiye borç muhtırasının iptali istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alıan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, maddi hata sonucu ilam bilgilerinin yanlış yazılmasının sonuca etkisinin bulunmamasına, takibe konu faiz alacağına faiz yürütülemeyeceğine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesini değiştiren 6459 sayılı kanunun 6. maddesi hükümlerine, icra vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiğine, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusu ise 152,54 TL stopaj kesintisi, lehe hükmedilen 1.700,00 TL maktu vekalet ücreti ve 526,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.378,54 TL'sına ilişkin olduğu, karar tarihi itibariyle 18.710,00 TL kesinlik sınırı altında kaldığından reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,... ile dava dışı asıl borçlu ... arasında 30.06.2000 tarihinde tüketici kredisi sözleşmesi akdedildiğini, kredi sözleşmesine davalı borçlu ...' ın kefil olduğunu, davalı ve asıl borçlu aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2001/5370 Esas sayılı dosyasında takip yaptığını, ödeme emri ve yenileme muhtırasının davalıya 18.10.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

    Davalı borçlunun itirazı üzerine, takip durmuş, davacı kiralayan Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı kiracı icra takibindeki itirazında, davacı ile aralarında yapılan herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığını, taşınmazda miras hissesine istinaden oturduğunu ileri sürmüş davacı ... 7. İcra Müdürlüğünde davalıya karşı yaptığı 2008/7165 esas sayılı icra takip dosyasını ve tahliye taahhüdünü kanıt olarak dosyasına sunmuştur. Davacı davasını, itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye istemi olarak açmıştır. Mahkeme, davada yanlış değerlendirme yaparak kira alacağı için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye istemi yerine, tahliye taahhüdü nedeni ile davanın reddine karar vermiştir....

      ile ilgili mahkeme kararı ile sabit olan borcunu ödemeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu belirterek, icra emrinin iptali talebinin kesin hüküm sebebiyle reddine, bakiye borç muhtırasının iptali talebinin haksız ve yersiz olması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      şikayet yoluyla iptalini istemekte hukuki yararları bulunduğunu, o halde mahkemece henüz mirası red davası açmamış bulunan diğer mirasçılar yönünden de 3 aylık red süresinin dolmasından önce gönderilen borç muhtırasının gönderilmesi işleminin iptaline, takibin iptali ve sair işlemlerin iptali istemlerinin ise reddine karar verilmesi gerekirken talebin tümden reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın davacılar ..., ..., ..., ... yönünden kabulü ile iş bu davacılar yönünden ......

        Davacı alacaklı takip dosyasının yenilenmesi ile borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği icra müdürlüğü tarafından takip çıkışı üzerinden tahsil harcının alınmasına karar verildiği, tahsil harcı muhtırasının davacı alacaklıya tebliğ edildiği, davacı tarafından icra müdürlük işleminin iptali için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

        KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; alacaklı tarafça takip talebi ve icra emrinde yasal faiz talep edildiğini, devam eden takipte banka mevduat faizi üzerinden hesaplama yapılamayacağını, bu durumun taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek İcra Müdürlüğü'nün 18.07.2014 tarihli banka mevduat faizi üzerinden hesaplama yapılmasına ilişkin kararının, bu karar doğrultusunda kendilerine gönderilen 21.07.2014 tarihli bakiye borç muhtırasının ve muhtıranın dökümü ile muhtırada yazılı miktarın düzeltilmesine ilişkin 24.07.2014 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne, 18.07.2014 tarihli ve 24.07.2014 tarihli memur işlemleri ile 21.07.2014 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 15.10.2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalı kiracının 3.12.2012 tanzim ve 15.10.2014 tahliye tarihli tahliye taahhüdü verdiğini, davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bu durumda ,Niğde İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/400 E. 2019/181 K. sayılı ilamı kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden söz konusu borç muhtırasının iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile Niğde İcra Müdürlüğü’nün 2017/1956 E. sayılı dosyasından düzenlenen 23.05.2019 tarihli borç muhtırasının iptaline karar vermek gerekmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, TMK 328. madde uyarınca çocuk reşit olsa bile kısıtlı olduğundan anne ve babanın bakım borcunun devam ettiği, bunun için çocuğun TMK 364. maddesi uyarınca ayrıca dava açmasına gerek olmadığı, dosyada mevcut 03/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun 1. seçeneğinde belirtildiği üzere 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 2012 yılı 3. ayından itibaren müştekinin itiraz ettiği, 03/08/2018 tarihine kadar müşteki tarafından yapılan ödemelerin TBK 100. maddesi gereğince mahsubu ile olan faiz hesabı dikkate alındığında şikayet konusu edilen borç muhtırasının 131.212,40 TL üzerinden düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne, Bodrum 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/4610 Esas sayılı dosyasından müşteki borçluya gönderilen 03/08/2018 tarihli borç muhtırasının 131.212,40 TL üzerinden düzenlenmesine, muhtıranın tümden iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu