Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 135. maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. Takip dosyasından davacıya tahliye emri 18/10/2019 tarihinde tebliğ edilmekle, 25/10/2019 tarihinde açılan dava 7 günlük yasal sürededir. İİK 135. madde düzenlemesi dikkate alındığında taşınmaz üzerinde ipoteğin 09/10/2013 tarihinde tesis edildiği, taşınmazın üzerinde davacı lehine kira şerhi tesisinin ise 11/09/2017 tarihinde ve ipotek tesis tarihinden sonra yapıldığı, İİK'nın 135/2. Maddesindeki haciz ifadesinin ipoteğe dayalı takiplerde ipotek tarihi olarak anlaşılması gerektiği açıktır. Bu durumda kira şerhi ipotek tesisinden sonra kurulduğundan davacı 3. kişiye tahliye emri gönderilmesinde İİK 135/2. Madde düzenlemesine aykırılık olmayıp mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tahliye emrinin iptalini talep eden davacı ...'in takip borçlularından olduğu gibi tahliyesi istenilen taşınmaz üzerine 10.12.2014 tarihinde tesis edilen ipotekten önce taşınmazda kiracı olarak bulunulduğu resmi bir belge ile ispat edilemediğinden, şikayetin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tahliye emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 135/2 inci maddesi. 3....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlunun yasal sürede takibe itiraz etmediğini ve ödeme süresi içinde borcu ödemediğini, kesinleşen tahliye kararının infazını geciktirmek için bu davanın açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 23/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; ödeme süresi ve tahliye kararı kesinleştikten sonra borçlunun kısım kısım ödemeler yaptığını belirtmiştir....

    Maddesi uyarınca tahliye emrinin gönderildiği ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde taşınmazın teslim edilmesi gerektiği hususunun ihtaren 02/01/2020 tarihli tahliye emri ile bildirildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 135/2 maddesi gereği taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir....

    Dava, İ.İ.K. 269/a maddesi gereğince açılan temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 2012 yılının Şubat, Mart, Nisan aylarına ait kira bedellerinin tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde davalı borçluya örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu süresinde borca ya da imzaya itiraz etmemiştir. Takip talepnamesine uygun olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrinde borcun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde ödenmesi,ödememe ya da itiraz etmememe halinde alacaklının tetkik merciinde tahliye isteyebileceği hususunun yazılı olduğu buna göre ödeme emrinin yasal koşulları taşıdığı anlaşılmıştır .Mahkemece yasal süre içerisinde borcun ödenip ödenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

      Maddesine dayalı tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2019/2975 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Tarafından borçlu Ender Tuçtüre ile borçlu Mobtek Müh. ... Ltd. Şti. Aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, dayanak ipoteğin 16/08/2018 tarihli olduğu, ipotek konusu taşınmazın 01/10/2020 tarihinde yapılan ihalede Nihat Pınar'a ihale edildiği, ihalenin kesinleşerek taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edildiği, ihale alıcısı tarafından dosyaya açılan 19/10/2020 tarihli talep ile taşınmazın tahliyesi için gerekli işlemlerin yapılmasının istenildiği, bunun üzerine müdürlükçe düzenlenen 09/12/2020 tarihli tahliye emrinin davacıya 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 18/12/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2019 / 566 esas ve 2019/1028 karar sayılı 05/12/2019 karar tarihli ilamı ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası görülmüştür. Mahkemece itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş olup, alacaklı şikayet olunan tarafça, dava sonucu itirazın kaldırılmasına karar verilen kısım olan 28.320,00 TL için yeni bir icra emri düzenlenerek borçludan tahsili yoluna gidilmiştir. Mahkeme ilamı incelendiğinde davanın itirazın kaldırılması davasına yönelik olduğu ve ilama aykırı hareket edilerek iptali istenen icra emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle yeni bir alacak kalemi gibi ilama aykırı şekilde düzenlenen icra emrinin iptali gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile şikayet talebinin Kabulü ile Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/5256 sayılı dosyasında bulunan icra emrinin İptaline karar verilmiştir....

      Dairemizin 08.01.2018 gün, 2017/4426 Esas, 2018/4 Karar sayılı kararı ile borçlu şirkete gönderilen örnek 13 ödeme emri tebligat parçasının dosyaya eklemesi için geri çevrilmesine karar verilmiş, geri çevirme sonrası davalı borçlu şirket adına tahliye ihtarlı örnek 13 ödeme emrinin tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK.nın 269. maddesi gereği ödeme ve itiraz süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davalı borçluya usulüne uygun yapılan bir tahliye ihtarlı ödeme emri tebligatı olmadığından, yedi günlük itiraz ve otuz günlük ödeme süresi de başlamamıştır. Davalı borçlunun icra takibini haricen öğrenip icra dosyasına itirazda bulunması hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Dosya arasında borçluya gönderilen tahliye ihtarlı örnek 13 ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçasına rastlanmamış, gönderi takip belgesinden muhattabın adresinin değiştiği, yeni adresinin bulunamadığı gerekçesi ile tebligatın iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 269. maddesi gereği ödeme ve itiraz süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davalı borçlu kiracıya usulüne uygun yapılan bir tebligat olmadığından, yedi günlük itiraz ve otuz günlük ödeme süresi de başlamamıştır....

          Ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip kesinleşip yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden ya da itiraz varsa itiraz kaldırılmadan tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu