Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Söz konusu tazminat sadece taşılan arazinin değerinden ibaret olmayıp arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının da hesaplanması gerekir. (Yargıtay 7. HD., 2021/2179 E., 2022/594 K.; Yargıtay 7. HD., 2021/1655 E., 2021/3628 K.) Taşkın yapılarda TMK'nun 725/2. maddesine dayanan bir tescil isteminin mutlaka dava yoluyla yapılması gerekmez. Savunma yoluyla da tescil istemi öne sürülebilir. Ayrıca taşkın yapılarda iyiniyet savunması temliken tescil talebini de içerir. Somut olayda asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu savunmuşlardır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait 2680 sayılı parsele davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahalesi saptanmak, davalı lehine TMK.nun 725. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalı, kayıt maliki davacının iyi niyetli olmadığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı 454 sayılı parsel üzerindeki taşkın kısmı ruhsatsız ve kaçak yaptığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
DELİLLER : Tapu kayıtları, keşif, bilirkişi raporu, ek rapor, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nun 725.maddesine dayalı taşkın yapı sebebiyle temliken tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacının maliki olduğu 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaz 13/04/2010 tarihinde kadastro edinme sebebine istinaden dava dışı Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmiş ve 28/11/2013 tarihinde de davacı adına satış suretiyle devir ve tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kademeli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 9 nolu parsel maliki olduğunu davalıların mirasbırakanı ...'a ait 10 nolu parsele babası tarafından ev yapıldığını, binayı onardığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini olmazsa, tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 2010/171 sayılı dosyanın taraf ve konularının aynı olduğu, kesin hüküm bulunduğu gerekçesi ile dava reddedilmiştir....
(Önceki Medeni Kanunun 651.) maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, madde hükmü; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parça olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Temliken Tescil istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2013/629-2015/57 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (TMK m.724) olmadığı takdirde tazminat (TMK m.725) ile birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin kabulüne, sair hususlarda mahkemece daha önce verilen karar kesinleştiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Ömer, maliki olduğu taşınmaza iyiniyetle yaptığı bina ile bina çevresindeki beton zeminin davalıların malik olduğu 938 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, binanın zorunlu kullanım...
Davacı ..., dava konusu taşınmaza komşu 28 parselin maliki olduğunu, dava konusu taşınmaz ile kendi mülkiyetinde bulunan taşınmaz arasındaki sınırın kadastro sırasında yanlış belirlendiğini ileri sürerek, söz konusu hatanın düzeltilmesi, mümkün olmadığı takdirde 28 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıların taşınmazların bir kısmının 30 parsel sayılı taşınmaza taşması söz konusu olacağından bu kısımlar için bedeli karşılığında irtifak hakkı kurulması istemiyle dava açmış ve davacı vekili son celse alınan beyanında, dava konusu taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile bu kısmın davacı adına tescilini, olmadığı takdirde taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil taleplerinin olduğunu bildirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.10.2008 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil, olmazsa intifa hakkının tescili, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... iptali ve tescil, olmazsa intifa hakkının tescili, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....