Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL, ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 296 sayılı parseldeki evinin bir bölümünün 3290 ve 2859 sayılı Yasa uygulamaları sonucunda davalılar adına tescil edilen 44 sayılı parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek, tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, asıl davanın reddini savunmuşlar; birleştirilen davaları ile de, davacının taşkın inşaatı nedeniyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir. Davaların reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "... davacının çekişmeye konu evini, 44 sayılı parselin davalı-birleştirilen davanın davacıları adlarına tescil edildikten, başka bir deyişle, 2981 ve 2859 sayılı Yasa uygulamalarından sonra inşa ettirdiği anlaşıldığına göre, asıl davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

    Borçlar Kanunu'nun (BK) 42.) maddeleri uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi de önleyecek biçimde en uygun bedeli tayin ve takdir etmeli, bu bedel karşılığında tecavüzün şekline, taşkın yapının ve taşınmazların niteliğine göre, taşılan yerin mülkiyetinin devrine veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar vermelidir. Öte yandan, taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar....

      Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait 2680 sayılı parsele davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahalesi saptanmak, davalı lehine TMK.nun 725. maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          de gerekmeyeceğini, söz konusu taşkın kısmın, herhangi bir şekilde kiraya verilebilmesi, başkası tarafından kullanılabilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan bu talebin de reddi gerektiğini belirterek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davasının ve taleplerinin reddine, TMK md.725/2 uyarınca, yenileme kadastrosu sonucunda oluşan taşkın kısım bakımından öncelikle mülkiyet, mümkün olmazsa irtifak hakkı tesisine, tüm yargılama giderleri ve mahkeme vekalet ücretlerinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini istemiştir....

          Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Söz konusu tazminat sadece taşılan arazinin değerinden ibaret olmayıp arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının da hesaplanması gerekir. (Yargıtay 7. HD., 2021/2179 E., 2022/594 K.; Yargıtay 7. HD., 2021/1655 E., 2021/3628 K.) Taşkın yapılarda TMK'nun 725/2. maddesine dayanan bir tescil isteminin mutlaka dava yoluyla yapılması gerekmez. Savunma yoluyla da tescil istemi öne sürülebilir. Ayrıca taşkın yapılarda iyiniyet savunması temliken tescil talebini de içerir. Somut olayda asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalı, kayıt maliki davacının iyi niyetli olmadığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı 454 sayılı parsel üzerindeki taşkın kısmı ruhsatsız ve kaçak yaptığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kademeli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 9 nolu parsel maliki olduğunu davalıların mirasbırakanı ...'a ait 10 nolu parsele babası tarafından ev yapıldığını, binayı onardığını, bina değerinin arsa değerinden fazla olduğunu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini olmazsa, tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 2010/171 sayılı dosyanın taraf ve konularının aynı olduğu, kesin hüküm bulunduğu gerekçesi ile dava reddedilmiştir....

              (Önceki Medeni Kanunun 651.) maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, madde hükmü; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parça olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....

                DELİLLER : Tapu kayıtları, keşif, bilirkişi raporu, ek rapor, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nun 725.maddesine dayalı taşkın yapı sebebiyle temliken tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacının maliki olduğu 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaz 13/04/2010 tarihinde kadastro edinme sebebine istinaden dava dışı Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmiş ve 28/11/2013 tarihinde de davacı adına satış suretiyle devir ve tescil edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu