. - K A R A R - Davacı vekili, düzenlenen sıra cetvelinde kendi hacizlerinin davalıların haczinden önce olduğu halde garameten pay ayrıldığını iddia ederek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ltd.Şti.vekili savunmasında, müvekkilinin haczinin davacının haczinden önce olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının ihtiyati haciz sonrası icra takibi yapmadığını, bu nedenle usulüne uygun bir ihtiyati haciz işlemi olmadığı için şikayet hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının ihtiyati haczi 30.11.2006 tarihli olup, görülmekte olan 2006/590 esas sayılı davada verilmiş ve yargılaması devam etmektedir. Bu durumda icra takibi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Davacının dava açmakta hukuki yararı mevcuttur....
Karşı taraf alacaklılar vekili, İİK’nun 96. vd. maddelerinde yer alan düzenlemelerin taşınır mal haczinden kaynaklanan istihkak iddialarına ilişkin uygulanabileceğini, taşınmazların tapu kaydına konulan hacizlerle ilgili şikâyet yoluna gidilmesi gerektiğini, üçüncü kişinin dayandığı şahsi hakkın takip alacaklılarına karşı ileri sürülemeyeceğini kaldı ki üçüncü kişinin tashihin yapıldığı yönündeki iddiasını dahi kanıtlayamadığını, icra takibine dayanak ilam ile ilgili açılan davada 25.04.2008 tarihli tedbir kararının verildiğini, bu nedenle üçüncü kişinin 2008 yılının Temmuz ayında adına tashih yapıldığı yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Karşı taraf borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı yanca konulan ihtiyati haczin, davalı yanca konulan ve davacının haczinden önce kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki ise İcra ve İflas Kanunu’nun 268 nci maddesinde düzenlenmiş olup, davacı elinde anılan yasanın 100 ncü maddesindeki belgeler bulunmadığından, davacının anınla hükümden de yararlanma hakkından söz edilemez. Açıklanan durum karşısında hükmün onanmasına karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün ONANMASINA, 01.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bedeli paylaşıma konu araç üzerine Vakıflar Bankası tarafından 29.05.2007 tarihinde rehin tesis edilmiş olmakla Vakıflar Bankasının haczi ilk haciz niteliğini kazanmıştır. 6183 sayılı Yasanın 21/1. maddesine göre üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce, o mal üzerine kamu alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten paylaştırılır. Vakıflar Bankasının haczinden sonra Kırklareli Vergi Dairesince 26.07.2008 tarihinde, Kırklareli SGK İl Müdürlüğünce 24.03.2009 tarihinde haciz konulmuştur. Bu durumda gerek Vergi Dairesi, gerekse SGK 6183 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca ilk haciz olan Vakıflar Bankasının haczine iştirak etmeli ve satış bedeli bu üç alacaklı arasında garameten paylaştırılmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değildir....
Bu durumda, şikâyet olunanın mal üzerindeki derdest haczi, 9.2.2010 günlü haciz olup, şikayetçinin 08.01.2010 günlü haczinden sonraki tarihi taşıdığından, şikâyetin kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikâyetçi yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 13.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Davacı vekili, borçlulara ait menkullerin haczinden sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacağının, mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde oluşturulduğunu, davalının alacaklısı olduğu takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin bir başka şehirde ertesi gün tebliğ edildiğini, muhtemelen elden alındığını, borçluların toplam malvarlığının muhammen bedeli kadar bono düzenlendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki 2005 tarihli haczin, masraf avansının postaneden alınmaması nedeniyle düştüğünü, davalının bu kadar yüksek bir alacağı ilama bağlatmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin takibinin kambiyo senedine dayanmasına rağmen, sıra cetvelinde “ilamsız” olarak göründüğünü ve bu durumun dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetveline ve davalı alacağına yönelik itirazlarının kabulüne, sıra cetvelinin iptaline ve düzeltilmesine, müvekkilinin dosyasının birinci sıraya alınmasına ve buna göre ödeme yapılmasına...
İcra Müdürlüğü'nce satışının yapıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili davacının alacaklı olduğu takip dosyalarının, davalının alacaklı olduğu dosyadan sonra yer aldığını, davalı alacaklının takibine konu alacağın gerçek bir alacak olmadığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak gayesi ile muvazaalı alacak oluşturduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini, davalıya isabet eden paydan öncelikle müvekkili alacağının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, alacağın muvazaalı olmadığını, gerçek bir alacak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Dahili davalı ... vekili, sıra cetveline itiraz davalarında borçluya husumet yöneltilemeyeceği, davalının haczinin ve takibinin davacının haczinden önceki tarihli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının ihtiyati haczinin davalının ihtiyati haczinden önce kesinleştiği, davalı tarafça alacağının muvazaalı olmadığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, sıra cetvelinin birinci ve ikinci sıradaki alacaklıların yer değiştirmesi suretiyle İcra Müdürlüğünce yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir....
nun 112. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan taşınır mal satışı hükümlerine göre yapılır. Bu halde İİK.'nda taşınırların satışına dair öngörülen prosedürün tatbik edilmemesi tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, feshi istenilen ihalenin; 24819 sicil (İR:6833 ruhsat) no'lu maden işletme ruhsatına ilişkin olduğu ve anılan maden işletme ruhsatının satışının icra müdürlüğünce taşınmaz satışına dair hükümlere göre yapıldığı görülmektedir. Açıklanan nedenle taşınır hükmünde sayılan maden işletme ruhsatının, taşınmazlar için öngörülen usul uygulanmak suretiyle satışının gerçekleştirilmesi yasaya aykırıdır. Diğer taraftan alacaklının haciz talebi üzerine satışı yapılan şikayet konusu maden işletme ruhsatı sicil kaydının incelenmesinde; alacaklının haczinden önceki bir tarihte ihale konusu ruhsata konulmuş 2.000.000 USD değerinde ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 18.12.2012 gün ve 2012/5612 Esas, 2012/7438 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından elde edilen 45.000,00 TL’nin dosya alacaklısına alacağına mahsuben verildiğini, paranın verildiği takip dosyasındaki davalı alacağının, alacaklılardan mal kaçırmak için muvazaalı biçimde oluşturulduğunu ileri sürerek, davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilinin alacağının bonoya dayandığını, takipten sonra borçluya ait 3 adet taşınmazın haczedildiğini, müvekkilinin maliki olduğu ... ilçesi, ... mahallesi, 1631 ada 1 parsel sayılı 1/30 arsa paylı, A blok 2....