Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunduğunu, bu nedenle alacağın varlığı ve muacceliyetinin yaklaşık olarak ispat edildiğini, bu nedenle red kararının yerinde olmadığını belirtmiştir....

    Sayılı kararı) İhtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı olarak ihtiyati haczin sebebinin açıklanmadığını, İİK md. 260'de ihtiyati haciz kararının neleri içermesi gerektiğinin tek tek belirtildiğini; buna göre kararda haczin konulması sebebinin açıklanması gerektiğini; Anayasa md. 141'e göre her türlü mahkeme kararının gerekçeli olması gerektiğini; oysa itiraz konusu ihtiyati haciz kararında yalnızca talebin İİK gereğince yerinde olduğunun belirtildiğini; hiçbir somut sebebin haciz kararına esas gösterilmemiş olduğunu, haklı bir sebebe dayanmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nien, 2005/12706 E. 2005/11062 K. sayılı 15.11.2005 tarihli kararı) Mahkemece ihtiyati haciz kararının somut ve açık olarak gerekçelendirilmemesi hususunun da hukuki dinlenilme hakklarının ihlali niteliğinde olduğunu, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih, 2019/5756 E. Ve 2020/7727 K....

      nun 12.10.1968 tarihinde, 65/100 payı üzerinde bırakıp, 11/100 payı davalı ..., 11/100 payı davalı ..., 6/100 payı dava dışı eşi ..., çekişme konusu olan 7/100 payı ise tarafların miras bırakanı olan ... 'a hibe ettiği, ...'nin ölümü ile hissesinin mirasçılarına intikal ettiği, davalı vekil ...'un davacılardan aldığı vekalette bulunan tevkil yetkisine istinaden vekil olarak atadığı dava dışı ... eliyle ...' den intikal eden 7/100 hissenin 27.04.1992 tarihinde davalılar ...ve ...'a satış suretiyle temlik edildiği ve anılan payın eşit oranda daha önceden de payı bulunan sözkonusu davalılar adına tescil edildiği, taşınmazda 14.10.1992 tarihinde kat irtifakı kurularak, 9 nolu bölümün davalı ..., 14 nolu bölümün davalı ..., 10 ve 11 nolu bölümlerin davalı ..., 1 ve 5 nolu bölümlerin her üç davalı adına kaydedildiği, ...'nin 9 nolu bölümünü dava açılmadan önce 22.07.1993 tarihinde dava dışı şahsa, davalı ...'nin 10 ve 11 nolu bölümlerini 29.05.2001 tarihinde davalı ...'e, ...ile ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanın kayden maliki olduğu 3079 parsel sayılı taşınmazın 8 numaralı bağımsız bölümünü, mirastan mal kaçırmak amacıyla gelini davalıya, onun da kısa bir süre sonra dava dışı 3. bir şahsa satarak devrettiğini,satış işlemininin muvazaalı olup asıl amacın bağış olduğunu ileri sürerek, saklı payı oranında tenkis, olmadığı takdirde, taşınmazın gerçek değeri üzerinden hesaplanacak miras payının karşılığı şimdilik 12.000.-TL alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, bir kısmı daha önce miras bırakana verilen borca mahsuben, kalan kısmı ise banka kredisiyle ödenmek suretiyle dava konusu taşınmazın satın alındığını, satışın gerçek bir satış olup satışta muvazaa bulunmadığını, ayrıca mevcut davanın, zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

          nin 4/112 miras payına karşılık gelen değer 1.156,25 TL, diğer davacıların 3/112 miras paylarına karşılık gelen değer 867,18 TL, dava dışı... tarafından davalı oğlu ...'a devredilen 1587 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 946.520,00 TL olup, davacılardan ...'nin 4/112 miras payına karşılık gelen değer 33.804,28 TL, diğer davacıların 3/112 miras paylarına karşılık gelen değerin 25.353,21 TL olduğu, Dava konusu 513 parsel sayılı taşınmaz yönünden talep edilen ecrimisil miktarı 26.147,46 TL olup, davacı ...'nin 4/112 miras payı karşılığı 933.83 TL, diğer davacıların 3/112 miras paylarına karşılık gelen değerin 700,37 TL, 827 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 1586 parsel yönünden talep edilen ecrimisil miktarı 3.137,86 TL olup, davacı ...'nin 4/112 miras payı karşılığı 112.06 TL, diğer davacıların 3/112 miras paylarına karşılık gelen değerin 84,04 TL, 1587 parsel yönünden talep edilen ecrimisil miktarı 62.753,91 TL olup, davacı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'in maliki olduğu 373 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında devraldığını, 1992-1993 yıllarında mirasbırakanın dava dışı çocukları ......'...

              İcra Müdürlüğü'nün 2019/146 E sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, yapılan TAKBİS sorgulamasında Manisa Kula Zaferiye Mh 66 Ada 5 Parselde bulunan taşınmazın 1/4'ünün borçlu adına kayıtlı olduğunun öğrenildiğini ve borçluya ait söz konusu 1/4 hisse üzerine 04.02.2019 tarihinde haciz konulduğunu, söz konusu taşınmazın kalan 3/4 hissesinin ise o tarihlerde borçlunun babası muris Yılmaz Çınar adına kayıtlı olduğunu, borçlunun, babasının mirasından da payı bulunduğundan borçluya intikal edecek miras payı üzerine de 23.10.2019 tarihinde ayrıca haciz konulduğunu, söz konusu taşınmazda borçlu adına kayıtlı 1/4 hissenin satışı hususunda satış avansı yatırılarak İzmir 16....

              Davanın TMK'nın 669 ve TMK'nın 673/1. maddesine dayanılarak açılan bir dava olup, davalının miras bırakandan miras payına mahsuben elde ettiği karşılıksız kazandırmaların denkleştirme sağlamak için terekeye iadesinin ve kazandırmaların denkleştirme anındaki değerlerinin talep edildiği, bu anlamda yetkili mahkemenin TMK'nın 576 ve HMK'nın 11. maddesinde düzenlendiği bu sebeple yetkili mahkemenin murisin son yerleşim yeri mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı; müvekkilinin dedesi muris ...'nın 22/02/2009 tarihinde öldüğünü, geriye eşi ..., çocukları ..., ..., ... ve müvekkilinin babası ...'nın mirasçı olarak kaldığını, müvekkilinin muris ...'nın çocuklarından ...'nın oğlu olduğunu, muris ...'nın ... Noterliğinin 02/08/1994 tarih ve 19264 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile oğulları ... ve ...'yi miraslarından ıskat ettiğini, oğlu ...'nın ise sadece mahfuz payı almasını vasiyet ettiğini, müvekkilinin babası ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı-karşı davalılar, mirasbırakan babaları ...’in, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 2972 ve 1478 parsel sayılı taşınmazların 1/2’şer payını, 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu meskenin tamamını intifa hakkını üzerinde bırakmak suretiyle davalı ikinci eşine satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu 1478, 2972 parsel sayılı taşınmazlarda davalıya devredilen ½ pay ile 7031 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu meskenin tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir....

                  Hukuk Dairesince de asıl ve birleştirilen davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar Dairece; "Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak asıl ve birleştirilen davaların kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Ancak, mirasbırakanın her bir davalıya temlik ettiği pay üzerinden davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, dava konusu 565 parsel sayılı taşınmazda ¼ pay, 739 parsel sayılı taşınmazda her bir davalıya 125/314 pay temlik edilmesine rağmen davalıların dava dışı kişilerden gelen payları da kabul kapsamına alınarak HMK'nin 26. maddesine aykırı olarak fazlaya hükmedilmesi hatalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu