Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, mirasbırakanı ... kayden maliki olduğu dava konusu 711 ada 296 sayılı parseldeki 308/558 payı üzerinde bırakarak 250/558 payını 12.06.1974 tarihinde davalı kızı ..., adı geçenin de 125/558 payı üzerinde bırakarak kalan 125/558 payı 16.11.1981 tarihinde eşi ... satış suretiyle devrettiğini, anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca ... de muvazaalı işlemi bilen durumda olduğunu ileri sürerek davalı ... ve davalılar murisi ... adına olan kayıtların iptali ile muris adına, olmadığı takdirde miras payı oranında kendisi adına tescile, olmazsa tenkis ya da bedele karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece, dava konusu 907 sayılı parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer taşınmazlar yönünden temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’ Toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazlarda satış suretiyle davalıya pay temlik ettiği saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları olan...'ın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu 2124 ada 2 parsel sayılı taşınmazda yer alan 10 numaralı bağımsız bölümünü dava dışı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, daha sonra birlikte yaşadığı davalıya temlikini sağladığını, aynı taşınmazdaki 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerdeki muris payının da, davalı adına muvazaalı olarak tescil edilmiş olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRFUN İPTALİ VE TENKİS-TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı; muris ... ...’ın maliki olduğu 2120 parsel sayılı taşınmazı davalı oğullarına muvazaalı olarak temlik ettiğini, kendisine de 554 parsel sayılı taşınmazı devrettiğini, muristen sonra ölen anneleri lehine herhangi bir tasarrufta bulunulmadığını, davalılara verilen yer ile kendisine verilen yer arasında değer farkı bulunduğunu ileri sürerek tasarrufun saklı payı oranında iptali ile tenkisine, tapu iptal tescile, annelerine intikali gereken saklı payın da miras payı oranında iptali ile tenkisine ve tapu iptal tescile 10/10/2012 tarihli dilekçesiyle de çekişme konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali ile miras payı oranında tenkis edilerek mirasçılar arasında denkleştirmenin sağlanmasını ve miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

          Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu yaptığı taşınmaz bölümünü davalının miras bırakanı .....’den paydan pay devralmak suretiyle edindiğini bu yüzden iyiniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Ancak, incelenen tapu kayıt örneğinden çekişme konusu taşınmazda davalının miras bırakanı dışında başkalarının da paydaş olduğu görülmektedir. Kısaca 792 ada 94 sayılı parsel tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak kayıtlıdır. Türk Medeni Kanununun 688 maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri asında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur....

            Sayılı ilamı île Kocaeli Defterdarının kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir. Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/266E.-2006/1489 K. sayılı ilamı incelendiğinde; “Kocaeli Defterdarının TMK m.427/1- 1 bendi gereğince yönetim kayyımı olarak tayinine” karar verilmiştir. Bu itibarla mahkeme kararında açıkça yönetim kayyımı olarak atanmış olduğu belirtilmiş olmasına rağmen temsil kayyımı olduğu ve davada tarafa sıfatı bulunmadığından bahisle verilen red karan mevzuat hükümlerine de aykırı olup bozulması gerekmektedir. Ayrıca: yönetim (idare) Kayyımı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla vesayet makamınca, Hâzinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde mahallin en büyük mal memurunun kayyım tayin edilmesidir....

            Bu nedenle takip sonrası dönemde sadece asıl alacağa faiz işletilmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir(BK. md.104/son). Ayrıca, alacağın varlığı ve miktarının yapılan yargılama sonucu belirlenmiş olduğu gözetilmeden mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir(İİK. md 67/2)....

              HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 50. Md. Yollamasıyla HMK 12/1 md....

                yönünden tespit edilecek bedelin miras payı oranında tahsilini, davalılardan Esin ve Osman’a verilen 1987 ada 1 sayılı parsel yönünden tespit edilecek bedelin miras payı oranında tahsilini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde miras payı oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir....

                  Noteri 08.03.2016 tarih "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine" (Ek-1) göre; Bursa ili, Mudanya ilçesi, Siteler Mah. Bekar Çeşmesi, Tepecik Sokak, Kain ve tapunun H21B14D3D pafta 1944 ada, ve 6 parsel numarasında kayıtlı taşınmazda yapılan inşaatın, A Bloktaki 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,17,18,19,20,21,22,23,24 nolu, B Bloktaki 4,17,18,19,20 nolu bağımsız bölümlerinin müteahhite (borçlu davalı İFB Kamer ltd. Şti.) ait olacağının kararlaştırıldığını, davalı-borçlu şirketin, alacaklılardan mal kaçırma gayesiyle hareket ettiğinden kendisine ait olan bağımsız bölümleri ( daireleri ) tapuda kendi adına kayıt ve tescil tescilden kaçındığını, İİK. Md. 94'teki, "Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer ayni hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir." düzenlemesi gereği, Bursa 13. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11557 E....

                  UYAP Entegrasyonu