Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in zilyetliğinin bulunmadığı, diğer davalı ...'un ...'ten devralmak suretiyle zilyetlik hak iddia edemeyeceğinden tapudaki beyanlar hanesinde bulunan ... adına zilyetlik şerhinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı ...'in zilyetliğinin bulunmadığı, diğer davalı ...'un ...'ten devralmak suretiyle zilyetlik hak iddia edemeyeceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde Hazine'nin davasının kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereği kullanım kadastrosu yapılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 3402 sayılı yasanın geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında kullanıcı tespiti yapılmasının mümkün olmadığı, bu tür kadastro çalışmalarında ancak muhtesat tespiti yapılabileceği, kaldı ki dava konusu taşınmaz hakkında düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcı ve muhtesat şerhi verilmediği, kadastro tutanağının edinme sebebindeki açıklamanın ilgilisine bir hak bahşetmeyeceği, dolaysıyla edinme sebebindeki açıklamanın düzeltimi istemi ile açılan davada davacının hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle; Davacının davasının 6100 sayılı HMK’nın 114/1- h ve 115/2 maddesi uyarınca HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, Muğla İli, Ula İlçesi, Karabörtlen Mahallesi, 217 ada 72 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki (tespit gibi) gibi TAPUYA KAYIT ve TESCİLİNE karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Beyanlar Hanesine Şerhi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 1546 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti yapılırken Maliye Hazinesi adına tespit edildiğini, müvekkilinin dava konusu parseldeki zilyetliği, devir sözleşmesi ile davalıdan devraldığını, ancak hak sahipliği tespiti ve kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında müvekkilinin zilyetliğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken gösterilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R .... ilçesi, ..... köyü 183 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasayla eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 16.12.2003 tarih 18 cilt, 1718 sahife nolu tapu kaydı ile tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde “2001 yılından beri ..... oğlu ...'ın kullanımındadır. Taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçları ve tek katlı bina ... oğlu ...'a aittir” şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın babalarından kaldığını ve taksim yapılmadığından beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile kendi adının da kullanıcı olarak şerh verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin kök muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, parsel üzerinde bulunan evin de aynı mirasçılara miras payları oranında ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın zilyetliğinin davalı tarafa devredilmediği ve satış senedinin ön yüzünde satıcı muris ...'ın imzasının bulunmaması nedenine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kargir ev ve ahırdan oluşan muhdesatın, miras bırakan ... tarafından, davalı ...'a satıldığı ve zilyetliğinin devredildiği satış senedinde bulunan devre ilişkin beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamıyla belirlenmiştir....

          tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlarda dava dışı kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olduğu belirtilerek, davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

            , bina zemini ile bahçenin kullanım ve zilyetliğinin de ......

              beyanlar hanesinde belirtilenler de İdarece tebliğ edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmemeleri halinde hak sahibi olarak kabul edilecektir." hükümleri bulunmaktadır....

                Temyiz Sebepleri Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmaza ait tapu kütüğünün beyanlar hanesinde sadece 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi beyanı bulunduğu görüldüğünden ve dava konusu taşınmazda kullanım kadastrosu veya güncelleme çalışması yapılmadığından davacı tarafın, zilyetliğe yönelik iddiasını ispatlayamadığını öne sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tutanağın beyanlar hanesinde yazılı bulunan ve hükmen iptaline karar verilmeyen kullanıcı şerhinin tapu kütüğüne aktarılmamasından kaynaklanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 4 üncü maddesi. 3....

                  Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tarafların tanıkları, dava konusu taşınmaz bölümünde kadastro tespiti sırasında davacıların zilyetliğinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuş olduklarına göre, Yasa’nın aradığı anlamda fiili kullanımın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu