Ancak dava çekişmeli taşınmazın mülkiyetine yönelik olarak açılmış olup beyanlar hanesindeki şerhe yönelik bir dava bulunmadığı gibi taraflar arasında da ihtilaf konusu olmadığı halde mahkemece tutanağın iptaline karar verildiği halde hüküm ile tutanağın beyanlar hanesindeki şerhin yazılmaması isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin 2. paragrafının son satırından sonra "taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine haritasında (A) harfi ile gösterilen ahşap bina ... oğlu ...'ya aittir. " sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; mahkemece, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin iptali ve davacı adına şerh verilmesi istemine yönelik olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Çekişmeli taşınmazların yörede yapılan orman kadastrosu sonucu 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve çıkarma işlleminin kesinleştiği, daha sonra 3402 Sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastrosu sırasında hazine adına tespit edildiği ve davalı gerçek kişinin kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazıldığı, davanın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik açıldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak kadastro mahkemesinde görülen tespite itiraz davasının tarafları askı ilanı üzerine çekişmeli taşınmazla ilgili olarak hak iddia edenler ile yararlarına kadastro tutanağı düzenlenen kişilerdir. Davaya konu taşınmazların niteliği dikkate alındığında Orman Yönetiminin davada pasif husumet yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece Orman Yönetimine yönelik davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken değinilen yön gözardı edilip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmazın .... şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamakta ise de dava devam ederken satış suretiyle ....kişi adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonradan ileri sürülebilecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde; mahkemece davacıya tapu maliki ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan 306 ada 15 parsel sayılı 5.366,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddeleri gereğince orman sınırları dışına çıkartılmıştır, parsel içindeki zeytin ağaçları ........ oğlu ... tarafından kullanılmaktadır şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak beyanlar hanesindeki şerhe yönelik dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 306 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ......
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe ve kullanım kadastrosunun iptaline yönelik olarak açılmış kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 21/10/2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 5831 sayılı Kanunun 8. mddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4 maddesi gereğince yapılan 01/06/2010 - 30/06/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 24/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... köyü 104 ada 86 parsel sayılı taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde ...’ın zilyetliğinde olduğu şerhi de verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış, daha sonra davadan feragat etmiştir. Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe itiraza ilişkindir....
[ Madde 11 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "beyanlar hanesindeki şerhin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.5.1995 gün ve 1993/348 E- 1995/90 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Tevfik Akay Mirasçıları tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 7.11.1996 gün ve 1996/6238-8934 sayılı ilamı ile; (...Kadastro sırasında 2 parsel sayılı 261,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Osman Bozkurt ve Tevfik Akay tarafından kullanılmakta olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine davalı Osman Bozkurt ve Tevfik Akay'a ait beyanlar hanesindeki şerhin iptali için dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı Tevfik mirascısı Nafiye Asılcan tarafından temyiz edilmiştir....
Koca'nın mirasçılarının payları oranında kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu nitelikteki davaların görülebilmesi için kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerekir. Somut olayda, ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde kain, dava konusu 1852 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 212,04 m2 yüzölçümünde bahçe niteliği ile, beyanlar hanesinde, bahçe üzerindeki 1 katlı kargir evin 30 yıldan beri ... kızı ...'nın kullanımında olduğu şerhi yazılı olarak, 6292 sayılı Kanun gereğince 16.01.2014 tarihli satış işlemi ile ... Belediyesi adına tapuda tescilli iken, 18.09.2014 tarihli satış işlemi ile ...'ya satılmıştır. Görüldüğü üzere, çekişmeli taşınmaz yargılama sırasında 6292 sayılı Kanun uyarınca satılmış ve böylelikle taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkmıştır....
Davacı ... ... oğlu ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğunu ve "... ..." olan baba adının, taşınmazın beyanlar hanesine sehven "Yaşar" olarak yazıldığını ileri sürerek dava açmış, yargılama sırasında taşınmaz ... adına 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak tescil edilmiş ve özel mülkiyete konu olmuştur. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve ... ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra artık 6292 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı kalmamış, davanın görülebilirlik koşulu ortadan kalkmıştır....