TL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve 4 ayrı taşınmaz için tapuda isim tashihi istenildiği, yapılan keşif sonucu taşınmazların değerinin 7.080,00 TL'nin çok üzerinde olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Bu durumda 6100 sayılı HMK.nun geçici 1.maddesi ile HUMK.nun 1 ve 8. maddeleri gereğince dava tarihi ve değeri esas alınarak taşınmaza yönelik uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ilgaz Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hudut tashihi istemine ilişkin olup, yargılama sırasında yol istemine ilişkin dava tefrik edilerek, iş bu davaya yol istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi ve Kadastro Mahkemesine gönderilmesi nedenleriyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10/03/2016 gün ve 2015/14286 Esas - 2016/4803 Karar sayılı ilama karşı tavzihen davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kubulü üzerine verilen hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine onanmış bu karar karşı davacılar vekili ile davalı ... vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ve Dairemizce karar düzeltme istekleri red edilmiş olup, davacılar vekilince bu karara karşı tavzih isteminde bulunulmuştur.Her ne kadar, davacılar vekili tavzih isteminde bulunulmuş ise de; tavzih istemine ilişkin talepleri karar düzeltme...
Dosyanın incelenmesinden yükümlünün sahibi bulunduğu ve 26.5.1997 tarihinde tamamlanan taşınmazı ile ilgili olarak tanzim ettiği 2 nolu harç beyannamesini 5.11.1997 tarihinde vergi dairesine verdiği ve adına tahakkuk eden harçlarıda bu tarihte ödediği ayrıca 26.5.1997 tarihininde yapı kullanma izin belgesi verilmesi için … Belediye Başkanlığına müracaat ettiği, ancak, anılan taşınmaz ile ilgili yapı kullanma izin belgesinin 27.2.1998 tarihinde verildiği 17.4.1998 tarihinde tapuya müracaat edilerek cins tashihi işleminin yapıldığı görülmüştür. Bu durumda uyuşmazlık konusu binaya yapı kullanma izin belgesinin verildiği 27.2.1998 tarih inşaatın bitim tarihi olduğundan, söz konusu bina ile ilgili olarak tapuda yapılan cins tashihi işlemi yukarıda sözü edilen yasada öngörülen süre içerisinde bulunmaktadır....
Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Mahkemece Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, kadastro tespit bilirkişileri ile taşınmazı ve maliklerini iyi bilen mahalli bilirkişiler ve tanıklar taşınmaz başında dinlenmemiştir. Mahkemece yargılama safahatında toplanan bilgi ve belgeler, yapılan tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmadığından, tanıklar, mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalı, açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu incelemeler yapılmadan eksik inceleme ile davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar, ... parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanlarına ait olduğunu ve uzun zamandır kendilerinin kullandığını, tapuda kayıt maliki görünen ... oğlu ...’ın soy isminin tashihi için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada “...” olarak düzeltilmesine karar verildiğini ve kesinleştiğini, kararın infazı için müracaat ettiklerinde davalılardan ... tarafından aynı taşınmaz için açılan ... 3....
Dava konusu 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar 21.06.2007 tarihinde kadastroca senetsizden tescil edilmiştir. Gerekli düzeltmenin yapılabilmesi için öncelikle kadastro tutanağı tespit bilirkişileri temin edilerek dinlenmesi gerekir. Ayrıca, taşınmazların bulunduğu Yoncalı Köyü nüfusuna kayıtlı 13 ve 15 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin ismini taşıyan başka kişilerin bulunup bulunmadığı da nüfus idaresinden ve zabıtadan araştırılarak taşınmaz maliklerinin kim olduğu kesin bir şekilde tespit edildikten sonra neticesine göre bir karar verilmek gerekirken soyut şahit beyanlarına itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2010 tarihinde oybirlği ile karar verildi....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Nüfus müdürlüğünden getirtilen kayıtlar incelendiğinde "1959 doğumlu ... kızı ..." isimli bir kişinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydında yazılı olan malik ismi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir kişinin daha bulunduğu tespit edildiğine göre; bu kişinin taşınmaz hakkında mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı araştırılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yukarıda adı geçen "... kızı ...'nın" adresinin tespiti ile mahkemeye çağrılıp dinlenerek taşınmaz üzerinde bir hak iddiası bulunup bulunmadığı sorulup beyanları tespit edilmeli, mülkiyet iddiası olması halinde çekişmenin esası tapu iptali ve tescil davası ile çözümlenebileceğinden davanın reddine karar verilmeli, aksi halde dava kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 25/04/2017 gün ve 2017/11991 Esas - 2017/11696 Karar sayılı ilama karşı davacılar ile davalılardan ... vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davanın ... Büyükşehir Belediyesi hakkında husumet yokluğundan reddine, ... Belediyesi hakkında ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi yönünden davanın reddi ile ecrimisil isteminin kabulüne dair verilen karar davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ankara 20. Asliye Hukuk ve Çubuk Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapuda soyisim tashihi istemine ilişkindir. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesince, tapuda isim tashihi davalarının taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi de, dava konusu taşınmazın bulunduğu Sirkeli Beldesinin Pursaklar İlçesinin kurulması ile bu ilçeye bağlandığını, Pursaklar İlçesinin de, Ankara sınırları içinde bulunması ve H.SY.K’nun 08.05.2008 tarih ve 189 sayılı kararıyla Ankara Asliye Hukuk ve Ceza Mahkemeleri yargı alanına dahil edilmesi nedeniyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....