Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır....
nun aynı kişi olup olmadığına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, 5-Mahkemece, taşınmaz maliklerinden ....ile mirasçılık belgesi ibraz edilen ....'in aynı kişi olup olmadığına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden temin edilip dosyaya konulmasından, 6-Yukarıda 5. bentte sözü edilen araştırma sonucunda tapuda veya nüfus kayıtlarında soyadı değişikliği bulunmadığı ve aynı kişi olmadıklarının anlaşılması durumunda malik ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında 101 ada 24 parsel sayılı taşınmaz davacı ... adına kayıtlı tapu kaydı kapsamında kaldığından ancak asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek yözülçüm hanesi boş bırakılarak tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davacı ...’in tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak Hazine ve Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açtığı yözölçümü tashihi davası kadastro mahkemesine aktarılmıştır....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada, Kadastro sonucunda ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 16.838,59 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, ... ada ... parsel sayılı 15.171,72 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 14.01.2013 tarihinde yapılan cins tashihi sonucunda mera vasfıyla sınırlandırılarak mahsus siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların zeminde göstereceği bölümünün adına tapuda kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, çekişmeli taşınmazların iddiaya konu bölümlerinin uzun yıllardır zilyet edildiği, mülk edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, dava konusu taşınmazların çekişmeli bölümlerinin adına tescil istemiyle dava açmıştır....
O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için: mahkemece tapu kaydı ilk oluştuğu günkü ve sonraki tashih edilen sınırlarla çekişmeli taşınmaza uygulanmalı, uygulamada ... taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgelerden yararlanılmalı, tapu kaydı çekişmeli taşınmaza uyuyorsa, yüzölçüm tashihi davasında Hazinenin taraf olmadığı ve kaydın ilk oluşumundaki yüzölçümüne değer verileceği düşünülerek kayıt kapsamı belirlenmeli, taşınmaz tapu kayıt kapsamında kalsa bile 3402 Sayılı Yasanın 20/B maddesi gereğince hak sahibi tarafından tapu kaydının niteliğine uygun kullanılmayan yerlerde kayda değer verilemeyeceği gözönünde bulundurulmalı ve orman sayılan bölümler ifraz edilmeli, böylece toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde yatıranlara iadesine 09/12/2009 günü oybirliği ile karar verildi...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
Davalılardan ...’un vefat ettiği dosya içerisinde bulunan tebliğ mazbatasından anlaşıldığından, adı geçenin mirasçılık belgesi ibraz ettirilerek tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Ayrıca, paydaşlardan ... kızı ... ile davalı ... ... kızı ...’ın, ... kızı ... ile davalı ... ... kızı ...’nun, paydaş ... ile davalı ... Ataman’ın, paydaş ... ile davalı ... ...’un aynı kişi olup olmadığı anlaşılamamıştır. Yine paydaşlardan ...’ın baba adının tapu kaydında yazmadığı görülmektedir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim re'sen her aşamada dikkate almalıdır. Mahkemece, sözü edilen tapu malikleri ile davalıların aynı kişi olup olmadığı belirlenmesi, aynı kişi olmaları halinde tapu kaydında isim tashihi ve baba adının yazılması için davacı vekiline süre verilmesi, aksi halde sağ iseler kendilerinin, ölü iseler ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine tespit edilecek mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....