WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemeleri görevli olmadığından davacının cayma hakkı bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimlerini yerine getirdiğini, taşınmaz tamamlanmış ve faaliyette olduğundan sözleşmenin öngördüğü tüm şartları taşımakta olup davacının ikame etmiş olduğu davada, giderilmesi gereken bir mağduriyeti bulunmadığından haksız davanın hem usulden hem de esastan reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Davacının tapu iptali talebi açısından ise dosya tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir....

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    Noterliğinin 11/04/2013 tarihli ... yevmiyeli sözleşmesi, uyarınca davalıya teslim edilen ve bedeli ödenen makinanın gerçek değerinin sonucu davacıların alacaklı olup olmadığının tespiti ile bedel arttırım hakkının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 250-TL'nin davalıdan tahsilini, ... 24. Noterliğinin 11/12/2014 tarihli ... yevmiyeli sözleşmesi uyarınca davalıya teslim edilen ve bedeli ödenen makinanın gerçek değerinin sonucu davacıların alacaklı olup olmadığının tespiti ile bedel arttırım hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 250-TL'nin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile ... Makinaları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve finansman şirketleri kanunu çerçevesinde, ... 24....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu hükümlerinden doğmaktadır. (04/03/2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanununun 20.maddesinde bu Kanununun 1.maddesinde yer alan "ve finansman" ibaresi, "finansman ve tasarruf finansman" şeklinde ve 4.fıkrada yer alan "ve finansman" ibaresi, "finansman şirketleri ve tasarruf finansman" şeklinde değiştirilmiş, bu suretle Kanunun yeni adı ise Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu olarak değişmiştir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu'nun düzenlemesine göre; "Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahiptir(madde 24/1)....

        Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...

        Maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gerekmektedir....

          34.250,00 TL olduğu, muhammen bedel 66.416,53 TL’nin %50'si 33.208,26 TL'ye 1.151,27 TL satış masrafının eklenmesi ile oluşan 34.359,53 TL'yi ihale bedelinin karşılamadığı, İhaleye konu 39 nolu bağımsız bölümün ihale bedelinin 34.250,00 TL olduğu, muhammen bedel 66.416,53 TL’nin %50'si 33.208,26 TL'ye 1.151,27 TL satış masrafının eklenmesi ile oluşan 34.359,53 TL'yi ihale bedelinin karşılamadığı, İhaleye konu 38 nolu bağımsız bölümün ihale bedelinin 36.600,00 TL olduğu, muhammen bedel 71.160,00 TL’nin %50'si 35.580,28 TL'ye 1.151,27 TL satış masrafının eklenmesi ile oluşan 36.731,55 TL'yi ihale bedelinin karşılamadığı, İhaleye konu 26 nolu bağımsız bölümün ihale bedelinin 34.250,00 TL olduğu, muhammen bedel 66.416,53 TL’nin %50'si 33.208,26 TL'ye 1.151,27 TL satış masrafının eklenmesi ile oluşan 34.359,53 TL'yi ihale bedelinin karşılamadığı, İhaleye konu 13 nolu bağımsız bölümün ihale bedelinin 54.700,00 TL olduğu, muhammen bedel 107.381,65 TL’nin %50'si 53.690,82 TL'ye 1.151,27 TL satış...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmazların değeri ve niteliği itibariyle satış ilanının ulusal yayın yapan bir gazetede yayınlanması gerektiğini, satış kararında yazıldığı gibi satış ilanının mahalli yayım yapan bir gazetede de yayınlanmadığını, satış kararına uyulmayıp usulsüz, hukuka aykırı şekilde gerçekleştirilen ihalenin feshi gerektiğini, satış ilanının adliye divanhanesinde ve köy ilan panosunda asılmadığını, satış ilanı ve şartnamesinde satışa konu taşınmazların önemli nitelik ve vasıflarının yazılmamasının ihaleye katılımı etkilemesi sebebiyle ihalenin feshi gerektiğini, satış ilanının taşınmazın tüm ilgililerine tebliğ edilmediğini, satış ilanının belediyede yapılmamış olup, bu nedenle ihalenin feshi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 134. maddesine dayalı ihalenin feshi istemine ilişkindir....

            Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 19/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmadığı, davaya konu taşınmaz ve çevresi incelendiğinde davalı müteahhidin inşaatı bırakarak terk ettiği devam etmediği; bu durumda davacının davayı süresinde açtığı kabul edilse bile sözleşmeyi feshetmesinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davacının sözleşme feshinedair talebinin reddine ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

              A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak huzurdaki davayı belirsiz alacak davası olarak 50.000 TL üzerinden açtığını, ancak davacı tarafından taşınmazın satış bedelinin bilindiğini, dava konusu taşınmazın bedelinin açık ve net bir şeklinde belirlendiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine müvekkili şirket lehine, diğer davalı ... ile müvekkili şirket arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmelerinin teminatını teşkil etmek üzere ve tapu kaydına güvenilerek ipotek tesis edildiğini, resmi şekil şartına aykırı şekilde adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının ipoteğe yönelik haksız taleplerini oluşturan olay ile müvekkili şirket arasında herhangi bir kredi ilişkisi ve illiyet bağının bulunmadığını, fazlaya ilişkin her türlü hak, dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla açıklanan ve yargılama esnasında ortaya çıkacak sebeplerden dolayı; haksız ve hukuki mesnedi bulunmayan...

                UYAP Entegrasyonu